ÖZEL BÖLÜM-SESOO

3.9K 213 7
                                    

*Koca bir salaksın Sehun.Sen Kai'nin olmayan beyninden daha acınası bir durumdasın.*

"Biliyorum,şimdi sus."

Sehun iç sesiyle kavga etmeye devam ederken bir banka oturdu.Hala hastanedeydi.

Soğuk yüzünden titreyen bedenini kollarıyla ısıtmaya çalıştı.Dakikalar sonra Kyungsoo kapıdan çıktı ve Sehun onu görünce montuyla kendisini gizlemeye çalıştı.Ama zaten buna gerek yoktu,Kyungsoo telefonla konuşmaya o kadar çok dalmıştı ki bankta otururken dengesini kaybedip düşen çocuğu bile görmemişti.Sehun uzaklaşan bedenin arkasından baktı.Gidecek miydi yoksa burada oturup soğuktan donmayı mı bekleyecekti?.Tabiki de gidecekti.Banktan kalktı ve Kyungsoo'yu takip etti.

"Sürprizleri sevmediğimi biliyorsun.Hayır,istemiyorum."

Kyungsoo kıkırdadı ve omzundaki çantasını düzeltti.

"Pekala,bana ne yapacağını söyle.Unutmuş gibi yapacağım.

Sehun onun kiminle konuştuğunu merak ediyordu.Sehun dikkatsizlikle kaldırıma takıldı ve sendeledi.Ayağı şimdi daha çok ağrıyordu.Hemen telefonu çıkarıp biriyle konuşuyormuş gibi yaparken sırtını Kyungsoo'ya dönmüştü.

Kyungsoo sesle birlikte geriye döndü ve etrafa bakındı.Kalabalığın arasından Sehun'u görmesi imkansızdı.Yürümeye başladığında son konuşmalarını yaptı ve telefonunu kapattı.Sehun onu takip etmeye devam etti ve köşeyi döndü.Onun çıkan dar bir sokakta Kyungsoo yavaş yavaş yürüyordu.

Onun neden bu kadar yavaş yürüdüğünü anlaması biraz uzun sürmüştü.Kyungsoo,Sehun ona yaklaştığında durdu ve geriye döndü.Sehun'dan yakalanmanın verdiği duyguyla bir ağız dolusu küfür çıkmıştı.

"Beni mi takip ediyorsun?"Kyungsoo kaşlarını çatarak konuştu daha sonra Sehun'la arasındaki mesafeyi en aza indirmek için uzun olana doğru yürüdü.

"Sana bir soru sordum Sehun.Beni mi takip ediyorsun?"

"Eve-HAAYIRR!HAYIR HYUNG SENİ TAKİP ETMİYORUM.Ben sadece..."

"Sen sadece ne?"Kyungsoo kızgın ifadesini biraz yumuşattı.Sehun derin bir nefes aldı ve ellerini cebinden çıkardı.

"Evet,seni takip ediyordum."

Kyungsoo büyük gözlerle ona bakınca Sehun yine kendi kendine panik havası yarattı.

"Ama kötü bir niyetim yok.Sadece arkandan gelmek istedim.Bana kızma Hyung ,özür dilerim.Bir daha yapmayacağım.Ben çok özür dilerim Hyung.Gitmemi istiyorsun biliyorum,tamam gideceğim.Gidiyorum.İşte gidiyorum."Sehun geri geri adımlar atarken ağlamamak için kendini zorluyordu.Muhtemelen Kyungsoo'nun ondan nefret ettiğini düşünüyordu.

"Sehun,dur."Sehun olduğu yerde durdu.

"Gitmemi istiyorsun Hyung biliyorum.Bir daha karşına çıkmayacağım."

Sehun kalbi ağzında atarken konuştu.Belki onu hiç takip etmemeliydi.Son şansımı da kaybettiğini hissediyordu.

"Sehun..yanlış anlıyorsun.Dur!"

Sehun geri geri yürümeye devam ediyordu.Hıçkırıklar boğazına dolanmıştı.Tek bir nefes daha alırsa ağlayacaktı.

"Üzgünüm,çok üzgü -AHH~"

Sehun'un ayağı kayıp çamur birikintisinin içine oturduğunda Kyungsoo gözlerini sıkıca kapattı.Saniyeler sonra koşarak Sehun'un yanına gitti.

"Beni dinlemeliydin,seni uyarmaya çalışıyordum."

Kyungsoo çamura bulanmış çocuğu kaldırırken mırıldandı.Sehun tekrar onun ellerinin sıcaklığını hissedince iyice sersemledi."Kötü görünüyor."

Believe MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin