Kai,hastaneye girdiğinde doğu kanadına doğru koştu.Luhan'ın bulunduğu bölüme geldiğinde nefes nefese kalmıştı.Kyungsoo onun kapısının önünde durmuş,Kai'yi bekliyordu.Ona yaklaşan esmeri görünce ayaklandı ve ağlamaklı bir sesle konuştu.
"Lütfen Kai,lütfen onu iyileştir.Ona yardım et."İki eliyle Kai'nin sağ kolunu tuttu ve sıktı.Kai hiçbir şey hissetmiyordu.Küçük pencereden içeriye baktığında Luhan'ı göremedi yavaşça kapıyı açtığında Kyungsoo sıktığı kolu bıraktı.Yutkundu ve geriye çekildi.Luhan pencerenin altına çökmüş başını bacaklarının arasına almış ağlıyordu.Küçük beden her hıçkırıkta titriyordu.Kai içeriye girdiğinde Luhan birkaç saniye boyunca titremeyi kesti.Başını yavaşça kaldırdı ve Kai'yi gördü.
"Buradayım Luhan,senin için geldim."Kai ona yaklaşırken yerdeki kan izlerini gördü.Parlak kırmızı kan damlalar halinde Luhan'a ulaşıyordu.Daha sonra Luhan'ın bileğindeki sargıyı gördü.Yere çöküp bacaklarına doladığı kolu yavaşça çekti,Luhan ona kızacağını bildiği için kolunu çekmeye çalışmıştı
"Bunu neden yaptın?.Canın çok acımış olmalı.Hepsi benim suçum ,seni yalnız bırakmamalıydım.Ö-özür dilerim Luhan.
"Kai burnunu çekti ve dolmuş gözlerini sıkıca kapattı.Titrek bir nefes verirken yanağını kavrayan soğuk eli hissetti.Yavaşça gözlerini açtı.
"Luhan..ben çok özür dilerim,yaptığım her şey için.Sana deli dediğim ve başlarda senden nefret ettiğim için.Her şey için özür dilerim.Seni bırakmayacağım,seni asla bırakmayacağım."
Daha sonra kollarını Luhan'ın zayıf bedenine doladı ve onu kendisine çekti.Luhan,onun bedeninden gelen sıcaklıkla rahatladı.Onu özlemişti.Tahmin ettiğinden daha fazla özlemişti.Başını Kai'nin boynuna gömdü ve esmer tene burnunu sürttü.
*Kokumu içine mi çekiyor.*
Kai ellerini onun sırtında dolaştırdı.Teninin her santimine dokunmak istiyordu.Onun vücudunu ezberlemek istiyordu.Kyungsoo kapıda dikilmeyi kesip yavaşça odadan çıktı.Kapıyı kapattı ve son kez pencereden birbirlerine sarılan ikiliye baktı.
"Bana inan Luhan.Seni koruyacağıma inan.Buna ihtiyacım var."
Luhan tatlı bir hırıltı bıraktı.Konuşmaya çalışması yine başarısızlıkla sonuçlanmıştı.Kai'ye ona inandığını söylemek istemişti,ona daha fazla sarılmasını ve onu 'sevdiğini' söylemek istemişti.
Kai eliyle onun saçlarını okşuyordu.İkisi de saatlerce aynı şekilde birbirlerine sarılmış bir şekilde duruyordu.Luhan ellerini onun göğsüne kaydırdı ve bir elini kalbinin üzerinde durdurdu.Yavaş ve sıcaktı.Luhan onun göğsünü okşadı.Kai onun saçları arasına küçük bir öpücük bıraktığında Luhan geri çekildi.
"Bir daha kendine zarar verme tamam mı?."Luhan başını salladı ve gülümsedi.Kai onun çenesini tuttu ve başparmağını yanağında kurumuş gözyaşlarının üzerinde gezdirdi.Luhan gözlerini kırpıştırdı.
"Çok güzelsin Luhan.Gerçek olamayacak kadar güzelsin."Kai büyüyle etki altına alınmış gibi ona bakıyordu.Luhan elini kaldırdı ve Kai'nin yaptığı gibi parmaklarını esmer tenin üzerinde dolaştırdı.Parmakları son olarak dolgun dudakların üzerinde durdu.Kai sıcak nefesini Luhan'ın parmaklarına üfledi.Kai ona biraz daha yakınlaştı,şimdi Luhan neredeyse onun kucağındaydı.Luhan kızarmaya başlamıştı.
Ellerini ince bele doladı ve yüzünü Luhan'ın kızarmış yüzüne yaklaştırdı.Luhan alt dudağını ısırdı ve gözlerini kocaman açtı.Dokunduğu dolgun dudaklar şimdi ona yaklaşıyordu.Tedirginlikle yutkundu.Kai açık olan gözlerini biraz kapatmıştı.Yüzlerinin arasında santimler varken Luhan geri çekildi ve hapşırdı.Kai onun hapşırırken yüzünün aldığı ifadeyle kıkırdadı.Ceketini çıkardı ve Luhan'a giydirdi.Ona iki beden kadar büyük gelmişti,elleri ceketin kollarına ulaşamıyordu bile.