Sen olmasaydın,şimdi burada olamazdım.
Sevgi nedir öğrenemezdim.
Aşkı.Tutkuyu.Ve özlemi.
Hepsi seninle birlikte güzel Jongin.
Her şey seninle güzel.
1 Yıl Sonra...
Luhan şafak sökmeden kalktı.Çıplak ayaklarıyla soğuk zemine bastığında ürperdi.Titreyen bacaklarına rağmen yataktan kalktı ve kapıya yaklaştı.Her adımda ruhu bu odaya sıkışıyordu sanki.Geriye döndü ve küçük odayı inceledi.Her gün durduğu pencere şimdi daha eski görünüyordu gözüne.Yatağında Kai'yle uyuduğu zamanlar gözünün önünde canlandı.O kadar mükemmeldi ki,asla onları unutamazdı. Boyaları küçük komidinin üzerinde renklerine göre dizilmişti.Onun arkasındaki yırtık fotoğrafa takıldı gözü.Yavaş adımlarla komidine yaklaştı ve fotoğrafı aldı.
Annesi ve o.
Onu özlemişti.Onu her zaman özlüyordu.Ama Jongin yanındayken bu özlem birazda olsa sönüyordu. Gülümseyip fotoğrafı cebine koydu.Kapıyı açıp boş koridor boyunca yürüdü.Koridorun sonundaki kapıyı açıp sessizce içeri süzüldü.Yatakta yatan minik bedeni görünce duraksadı.Eğildi ve küçük kızın yanağını okşadı.
''Teşekkür ederim.'' Yatağa oturup yataktan kaymış yorganı düzeltti.''Benim yanımda olduğun için.'' Kız kıpırdanıp yüzüstü yattığında Luhan yataktan kalktı.Veda etmesi gereken bir kişi daha vardı.Aslında birden çok kişi.
Odadan çıktığında adımlarını hızlandırdı ve alt kata indi.Kulaklarına dolan ağlama sesleriyle gülümsedi.Onun gideceğini biliyorlar mıydı?. Luhan şeffaf camın önüne gelince dolu gözlerle yeni doğanlara baktı.Onları özleyecekti.Ne zaman sinirlense ,onların seslerini duyup sakinleşmeyi özleyecekti.
''Beni unutmayın,tamam mı?.''Ilık gözyaşları yanağından yuvarlanırken elini cama yasladı.''Sizi görmeye geleceğim,söz veriyorum.''Şimdi ağlaması daha da şiddetlenmişti.Elleriyle yüzünü kapatıp ağlamasını durdurmaya çalıştı.Bu kadar iyi bir sonu hakediyor muydu?.
''Gitmeliyim.''son kez elini sallayıp odasına çıktı.Kai'nin getirdiği çantayı yatağın üzerine bıraktı.Askıdaki gömleğini ve pantolonu alıp düzgünce katladı.Hala Kai'den sakladığı dergiyi yatağın altından alıp çantasına koydu.İşte sahip olduğu şeyler bu kadardı.Az ama anısı olan şeyler. Kai'nin onun için aldığı kıyafetleri giydi ve tekrar penceresinin önüne geçti.Sonsuzluk bitmişti.Eli kalın perdeyi okşarken derin bir nefes aldı.Birkaç saniye sonra tanıdık koku içine dolmuştu.Gülümsedi ve belini saran elleri tuttu.
''Gitmeye hazır mısın?.''
Luhan başını sallarken başını çevirip dolgun dudakları öptü.Onu öptüğünde hala ilk günkü kadar heyecanlanıyordu. ''Burayı özleyeceğim.''Luhan fısıldadı.''Seni ilk gördüğümde..''Kai onun boynuna minik bir öpücük bıraktığında konuşmayı kesmişti.
''Midende kelebekler uçmaya başladı.Kalbin sanki sana ait değilmiş gibi atıyordu ve sen...beni düşünmekten kendini alamıyordun,öyle değil mi?.''
Luhan kıkırdadı.''Senden böyle mi hissettin.''
Kai başını sallarken onu daha sıkı sardı.''Eksik parçamı sonunda bulmuştum.''
Luhan geriye dönüp ona sarıldı.''Teşekkür ederim Jongin,beni sevdiğin için.''
Kai yüzünü onun sarı saçlarına gömüp gülümsedi.''Kyungsoo Hyung'a yakalanmadan gidelim.''
Luhan ondan ayrılıp yatağa ilerledi.Kai önden önce davranıp çantayı aldığında Luhan hafifçe onun koluna vurmuştu. ''Çocuk değilim.''