BEDEL ASİ NEHRİ GİBİ

KORE SAVAŞI

            Köyde bahar geldi. Tabiat yeşillendi. Hayvanlar yavruladı. Her yeni günden yeni umutlar filizlendi. Allah insanoğlunu bütün alemde üstün yaratmasının bir sebebi varmış demek. Üzerindeki her türlü yükü sırtlayabiliyordu. Unutabiliyordu da. Daha doğrusu unutamasa da üzeri küllenebiliyordu. Yara kabuk bağladıkça daha az acı veriyordu. Belki böyle olmasının da bir hikmeti vardı. Yoksa yeni yükleri nasıl kaldırabilirdi ki. Her yeni imtihanda eskisi hafif kalıyordu.

               Köyde yine rutin hayat devam ediyordu. Kadınlar işinde gücünde,erkekler köy kahvesindeydi. Radyodan havadisler alınır, yorumlanır, evlerde akşam gezmelerinin konusu olurdu. Bu sıralar gündemde Kore savaşı vardı. Hemen hemen tüm köyü sarmıştı bu heyecan. 1945 yılında Japonya Kore'den çekilince Amerika ile Sovyetler Birliği arasında ilk anlaşmazlıklar yaşanmaya başlamıştı. 1949 da Kore'den ayrılırken kendilerine bağlı hükümetler bıraktılar. Böylece Sovyet yanlısı Kuzey Kore ile Amerikan yanlısı Güney Kore kuruldu. Amerika ,Birleşmiş Milletler Konseyini toplamış , Kuzey Kore ilgili karar aldırmıştı. Tabii Türkiye de üye ülke olduğu için bu olayla yakından ilgilenmekteydi.

               Savaş kızışmış, artık Kore savaşı değil Amerika-Çin savaşı olmuştu.Türkiye Büyük Millet Meclisi Sovyet tehdidine karşı NATO'ya dahil olmak düşüncesiyle Birleşmiş Milletlerin kararına uyacağını bildirdi. Ajanslardan duyuru yapıldı. Gönüllülerden birlikler oluşturuldu. Çok kısa sürede toplandı. İlginç bir şekilde bu köyde de çok iştirak oldu. Muhtarın oğlu , kardeşi, Mahir Beyin kardeşi Musa gönüllü oldular.Ağustosta birlikler oluşturuldu. Hepsi de farklı sebeplerden gittiler. Kimi macera hevesi, kimi dönünce bir aylık bağlanır gül gibi geçiniriz diyordu. Kimi de Türk'ün gücünü dünyaya gösterecekti.

               Duyurular yapıldı. Hazırlıklar yapıldı. Ayrılık vakti geldi. Tahta bavullara birkaç parça eşya alındı. İlk önce Ankara'ya gidilecek, daha sonra trenle İskenderun limanına varılacaktı. Köyde duygusal anlar yaşandı. Dualar okundu yemekler verildi. Muhtar hepsini de alıp yola koyuldu.

Bu olay Hediyelerde de heyecan dalgası yarattı. Misafirler ağırlandı. Konu komşu güle güle kavuşun demeye geliyordu. Her gün radyolardan haberler dinleniyordu. Ankara'dan yola çıktıkları , İskenderun 'a vardıkları duyuruldu. Birlikler 17 Eylül 1950 de limandan dört gemi halinde hareket etti. Yirmi beş gün sürdü yolculuk. 12Kasım'da vardılar.

Artık insanların gözü kulağı gelecek havadislerdeydi. Memleket dışında bunlar yaşanırken bizim küçük hanelerde de kendi mecrasında hayat akıp gitmekteydi.

NOT:Görüşleriniz benim için çok değerli lütfen yorum yazınız ve oy vermeyi unutmayınız. Teşekkürler 😊