Köyde gündem değişmiş olsa da Hediye 'nin evde aynıydı. Hediye yine kızı için endişeleniyordu. Emine yemiyor, içmiyor , bir işe elini sürmüyordu. Herşeye ilgisiz ve suskundu. Yataktan çıkmak istemiyordu. Hediye ne yaptıysa da kızını hayata bağlayamıyordu.
Evde tüm yük Hediye 'nin üzerindeydi. Çoğunlukla ardarda doğan üç çocuğun bakımını Neziha üstleniyordu. Yine dışarıda görülecek işlerde Abidin'den yardım alıyordu.
Neziha ablasına çok üzülüyordu. Neden aralarına dönemiyor , neden yaşananları unutamıyordu. Aklı bir türlü almıyordu. " Abacım gel çok yoruldum. Şu çamaşırlara yardım et. Tokuç sallamaktan kolum koptu " dedi. Emine oralı olmadı yine. Uzaklara daldı gitti. Ağlıyordu. "Hatun abam olsaydı bu kadar yorulmazdım " dedi Neziha.
Yine hareketlendiremedi. Söylene söylene koyuldu işe. Dere kenarına gitti. Üvey kardeşi Ayşe de oradaydı. O genelde hala ,teyze kızları ile bir araya gelir. İşlerde onlara yardım ederdi. Neziha'ya laf attılar. "Abalarından hayır yok sana.İşleri de üzerine yıktılar. " dedi gülerek. Diğer kızlar da kıkırdadılar. Ayşe tacizi kuvvetlendirdi. "Ananız da siz de o....sunuz. Anan benim anamın yerine göz koymuş. Allah iyi demiyor. Bir bir cezanızı çekeceksiniz. Hepiniz çil yavrusu gibi dağılacaksınız" dedi. Neziha ağladı cevap veremedi. Çamaşırları ala bulaşık aldı. Eve koyuldu. Yolda o kadar hırsla ve ağlayarak gidiyordu ki önünü göremiyordu.
Ayağı taşlara takıldı , son hızla yere kapaklandı. O an oracıkta ölmeyi diledi. Bekledi ama ölmek o kadar kolay değildi. Bu hayatta ödenecek bedelin varsa asla ödemeden gidemezdin. Omzunda hafif bir baskı hissetti. Başını kaldırdı baktı. Biri usulca kaldırmaya uğraşıyordu. Onun yardımıyla doğruldu.
Bu ;vaktiyle sütü bozuk herifin dağa kaldırma niyetini öğrenip de Hediye'ye haber veren, muhtarın orayı basan, Kadınca teyzenin oğluydu. Adı Salih, uysal bir delikanlıdır. Kara yağız ,mavi gözlü bir çocuk. Çobanlık yapardı. "Ne oldu bu ne hal "diye sordu. O da olanları anlattı. "Canıma doydum artık. Bu dünyada yaşamak bana ağır gelir. Hiç yüzümü güldürecek bir şey yok hayatta " diye devam etti. Salih'in içi sızladı. "Üzülme , daha güzel günlerin olur elbet" dedi. Temiz yüzüyle gülümsedi. Neziha'nın içini ısıttı bakışları. Salih"hadi dere boşalmıştır. Çamaşırları durula da eve götür" dedi. "Ben az ilerde olacağım. İşini bitirir gidersin" diye sürdürdü sözlerini. Neziha büyük bir güven duygusu hissetti. İşine koyuldu, kirlenen çamaşırları neşe içinde duruladı. İçinden gelen bir türküyü mırıldanarak tokuçladı çamaşırları.
Altın tasta gül kuruttum( aman Alim)
Yâri sinemde uyuttum( Alim)
Yâr söyledi ben unuttum(Alim)Evlerinin önü nane(Alim)
Ben kül oldum yane yane (Alim)
Alim serhoş ben divane(Aman Alim)Gönül efendini buldu(Alim)
Saçı Leyla 'ya vuruldu
Neziha sallana sallana geldi. Hediye söylendi. " Nerde kaldın kız. Oyalanmadan yapamazsın işini hiç. Benim başımı derde sokma , iki tarafına bakınmadan gel git. " diye çıkıştı kıza. Neziha olanları anasına anlatmadı. Zaten anlatsa da ne değişirdi ki hayatlarında.Hediye de aynı kızı gibi mücadele ediyordu çevreyle. Ciddi kavgalara ramak kalıyordu. Çoğu zaman huzursuzluk çıkmasın diye alttan alıyordu. Yine Neziha'ya söylenen ağır sözlerden söylüyorlardı. O lafları haketmiyorlardı. Hele kızları asla.
Bu Emine'nin hali hal değildi. İçini büyük bir huzursuzluk kapladı Hediye 'nin. Bir şeyler yapmalıydı. Nasibi çıksa da baş göz etseydi. İsteyeni de yoktu. Acaba kasabaya inip hekime göstersek, bir ilacı çaresi var mıdır böyle şeylerin diye aklından geçirdi. Karar verdi tez zamanda çaresine bakacaktı.
NOT:Çok emek harcadım. İnşallah beğenmişsinizdir. Lütfen boş geçmeyin. 👍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL ASİ NEHRİ GİBİ
Ficção GeralKİTAP İNTERNETTE SATIŞA SUNULMUŞTUR. http://www.kitapyurdu.com/kitap/bedel/453779.html Soluksuz okuyacağınız,zaman zaman olayların seyrinden dolayı yazara kızacağınız bir hikaye. Dönemin en güzel şarkıları eşliğinde geçmişe yolculuk yapacaksınız...