32.Bölüm | Final

1.1K 103 12
                                    


32.Bölüm
Final


"Gidemezsin."

O otoriter ses tonlarından birini kullanıyorken, başımı eğdiğim de hafif pembeleşmiş parmakları dikkatimi çekti. Canının yaktığımı idrak ettiğimde bedenimin fazla sıcak olduğunu anımsadım. Hem sürtük hem de parazittim demek! Harika!

"Senin derdin ne? Çek ellerini! Hangi aklı başında kendini yakmak ister ki? Dediğimi yapıp ellerini çektiğinde şaşırsam da belli etmemeye çalıştım.

"Çekil önümden!"

Kollarını iki yanıma atıp duvara yasladığında, kendisiyle duvar arasında sıkışıp kalmıştım. Bedeninin cezp ediciliğine kapılmadan daha da duvara sindim.

"Gitmek istiyorum neresini anlayamıyorsun!" Diye cırladım bu kez.

"Birlikte gidelim."

"Hayır ! Yalnız kalmalıyım! ! Bir şey anlamıyorsun! Ben ancak yalnızlığı hak ediyorum!"

"Ne olduğunu bilmiyorum ama senin Ali'yi öldürdüğüne inanmıyorum."

"Rick .."

Adının uyandırdığı güzelliği umursamamaya gayret ederek, etrafa bakınıyordum. Adını bir kez daha tekrarladığımda, sinirle bağırmıştı bana.

"Bensiz bir yere gidemezsin!"

Gözlerimi, kasılmış yüzüne ve sert bakışlarına çevirdim.

"Beni zor kullanmak zorunda bırakma!"

Aklım başıma yeni geliyordu. Telekinetik.. Pekala ona da yapabilirdim. Ve bu canını yakmazdı. Sadece onu kendimden ayırırdım. Gözlerinde ladese  girmiş insanların karşılarındakine attığı o garip, alaycı ifade oluştuğunda daha da sinirlendim.

"Yapamaz mıyım sanıyorsun!"

"Bensiz bir yere gitmeni istemiyorum!"

Bana ilk kez tam mana da bağırıyordu. Bu iyiydi onu sinirlendirmem iyiydi. Bam telini bulmuşken üstüne gittim.

"Sana zarar veremeyeceğimi mi sanıyorsun!"

Adımın son harfini uzatarak söylediğinde doğru yolda gittiğimi anladım.

"Ecel!"

"Seni incitemeyeceğimi mi düşünüyorsun?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seni incitemeyeceğimi mi düşünüyorsun?"

Yüksek sesim durulduğunda odaya sessizlik çökmüştü. Cevap vermek yada bağırıp çağırmak yerine sadece gözlerime bakıyordu. Ben ise bakışlarımı çekmek için şuan her şeyimi verebilirdim. Fakat yapamıyordum. Sanki beni büyülemişti. Oysa aramızdaki tek cadının ben olduğumu düşünüyordum. Geçen saniyeler uzadıkça kalp atışlarım hızlanıyordu. Belki sadece bir dakika sürmüştü suskunluğumuz ama kısa an bile bana bir asır gibi geliyor, gözlerindeki huzur beni sakinleştiriyordu. Yok, yok aramızdaki büyücüyü kesinlikle bulmuştum. Biraz daha kalırsam tüm planlarım rüzgarların önüne katıp götürdüğü toz zerreleri gibi dağılacaktı. Buna müsaade etmeyecektim.

Auxılıum Serisi I; GardiyanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin