Selam gençleeeer :)) yeni bölümü bikaç gündür yazıyorum . Bu bölümde çok hoşuma gitti . Multimedia Ece ve İrem'in giydikleri . soldaki İrem , sağdaki Ece ,Bakın derim :) Ha bide buda birinci bölüm gibi şarkı şeysili :D O yüzden yazılan yerde şarkıyı açın ; multimedia'yı açamayanlar için parça " The Vamps - Can We Dance " Sizi çooook seviyorum . İyi okumalaaaaaaaaaaaaaaaaaar <3333
" Aaaaaaaaa. İreeeem , kalk ! " Ece'nin çığlığıyla yataktan fırladım . Elindeki telefona bakıyor ardından bana bakıyor , sonra yine telefona dönüyordu . " Noldu ya ? " " Ege . Bu . Akşam . Bizi . Bara . Götürüyormuş " Aynı anda çığlık atmaya başlamıştık . Barları sevmezdik fakat bilirsiniz ' Yasak olan cezp eder ' ve Ege bara gitmemizi istemiyor . Evet banada yasakladı , ona ne oluyosa ? Yinede yaz tatillerinde onla birlikte gitmemize izin veriyordu .
Hemen üzerimizi değiştirip aşağıya indik . Annemler İstanbul'a gitmişlerdi . Beni yalnız bırakmak için , teşekkürler Türkiye ! Mutfağa daldık ve krepleri hazırlamaya başladık . Krep gerçektende en sevdiğimiz yiyecekti. Masayı hazırladıktan sonra fotoğrafını çekip Instagram'a attım . Sosyal ağları severim * şirin gülümseme * hazırladıklarımızı tıkınırken ne giyeceğimizi tartışıyorduk . Yemek bitti , masayı kaldırırken sohbet hiç değişmedi . Sonra yeni elbise almaya karar verdik , daha doğrusu o verdi . Ben elbise giymem , elbise giyersemde altına hiçbizaman topuklu giymedim , mezuniyetimde siyah , tatlı bi eteği olan elbise altınada pembe converse giymiştim . Tarzım güzeldir ya , severler yaniç
Üzerime kot şort ve mettalica tişörtü giydim . diz üstüne gelen gri çoraplarımıda giyip rayban'lerimi kafama takıp aynaya baktım . Hazırdım , makyaj yapmayı sevmezdim çünkü makyajın beni çirkinleştirdiğini düşünüyorum , benimle birlikte bu düşünceye birtek şu kişi katılıyor ; herkes . Ece ise yeşil bi etek giyip üzerine mavi bi atlet giymişti , o tatlı olandı bense salaş . Böyle tamamlardık birbirimizi . İzmirde yazın bulunmanın avantajlı kısmı buydu , şu ' Türkiye'de bunu giyersen sokak arasında seni becerirler ' dediklerimizi giyebiliyorduk . Aşağı inip converse'lerimizi giydik ve çıktık . Her ne kadar apaçi ayakkabısına dönüştüyede halk arasında , doğru kullandığımız için neredeyse kullandığımız tek ayakkabıydı .
Ece 'nin p şirin limon sarısı arabasına binip her zaman gittiğimiz avm'ye gittik . Yolda koltukta ayağa kalkıp bağırıyordum . Rüzgarın saçlarınızı uçurması müthiş bi his , gerçekten . Avm'ye vardığımızda ilk önce go-kart yaptık . Tutkumuz , her denk geldiğimizde bineriz . Bu sefer ben kazandım , o bana hile yaptığımı söylerken bense girişe doğru ilerliyordum . Sonunda bana yetişip girdiğinde gözlüklerimizi çıkarıp birbirimize baktık ve " Kaç saat veriyorsun Ece ?" " 4 saat , kuaför dahil ." diyip sırıttığında bende güldüm . Bizim tarzlarımız farklı olduğu halde neyi beğeneceğimizi kendimizden daha iyi biliyorduk . Kıyafetten ayakkabı seçimine kadar birbirimize bırakırdık kendimizi , bugün 4 saatimiz vardı . Kendimiz için değil birbirimiz için bakardık , şu ana kadar hiç beğenmediğimiz olmadı seçimlerimizi . Beğenmezsekte söyleyecektik , anlaşma böyleydi . Telefonda kullanırdım fakat hafızasını doldurmasın diye bütün şarkılarım , resimlerim , oyunlarım ipodumdaydı . Alarmı bile ipoddan kurardım . Bu yüzden ipodumu açıp 4 saati ayarladım ve başlattım .
İlk dükkana girip açıldık , onun için hoş olabilecek şeyleri birer birer koluma atıp devam ediyordum , o şirin ve cici gözükmeyi tercih ederdi , cıvıl cıvıl renklerle . Bense küçük dokunuşlarla kıyafetimi son anda cici yapardım . Örneğin bugün , metallica tişörtü ve kot şort çok kötü kız havasındaydı . Ama o çorap bütün işi ciciliğe vuruyordu işte . Onbeş dakika sonra elinde tonlarca kıyafet olan bir Ece buldum . Tek tek kombinleri gösterdiğinde birini öyle çok sevmiştimki , kıyafet alışverişinin - benim için - bukadar çabuk biticeği için kendi kendime şarkı söylüyordum . Tabiikide içimden . Kombin etekliydi fakat o kadar şıktıki etek umrumda bile değildi . Onada kombinleri gösterirken birtanesini çok sevdi ve ikimizinde kıyafet alışverişi 5 yıldır İLK DEFA ilk yirmi dakikada bitmişti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fransız Ukala ?
Teen FictionKlasik bir wattpad hikayesi DEĞİL , pürüzsüz ciltli , melek gibi uyuyan , utanınca yüzü kıpkırmızı olan bir kız değil burdaki . Yada sigara içen , kıza kötü davranan , sonradan yumuşayan bad boy yok bunda . Bu; horlayan , yüzsüz , şebek ve deli ces...