Fransız Ukala ?

Toxic

( Açın dediğim yerde multimediadaki şarkıyı açın ve öyle okuyun , lütfen :) bu arada şarkıyı açamayanlar için şarkı melanie martinez – toxic (cover) )

İyi okumalar <333

Eve girip üzerimi değiştirdim . Şu an Andre’yle çıkıyor olduğumuz için sevinip nae nae dansımı yapsam ( youtubedan filan bakın felaket güzel bişe :D ) yoksa Kerem hastaneden çıktığı için annemleri arayıp ortalığı ayağa mı kaldırsam ?  İkinci seçeneği hemen aklımdan çıkarttım çünkü annemler bidaha beni yalnız bırakmaz peşime koruma takarlar .

Bende hoparlörün giriş kısmına ipodumu taktım ve nae nae dansının müziğini açtım , evin içinde dans ederken kapı çaldı . YA GELMEYİN AMA ! DANS EDİYOM BURDA ! oflaya poflaya kapıyı açtığımda karşımda Ece’yi gördüm . Çığlık atıp sarıldıktan sonra müziği fark etti ve oda dansı yapmaya başladı . Gülerek i kahkaha atarak bi yarım saatimizi geçirdikten sonra ikimizde kendimizi koltuklara attık . “ Ee napıyosun bakalım İroş ? “ diyince telefonumu elime aldım “Anlatıcam aşırı bomba olaylar oldu , bat först lemi teke selfi “  bi on dakikada selfie saçmalığı yaptıktan sonra oturdum ve “ iyi olan mı kötü olan mı ? “ diye sordum . Kaşlarını çatıp bi süre bekledi ve “ İlk iyi olan “   “ Andre’yle çıkıyoruz ! “  “ E-Ece , Ecee iyimisin kuzum ? “  Ece’nin gözünün önünde biriki elimi salladıktan sonra şoktan çıktı ve çığlık atmaya başladı .  “ Nasıl oldu ? Nerede oldu ? Niçin oldu ? Ne zaman oldu ?  Niye oldu ? Kim old- ay pardon 5N1K ya bağladım .Neyse sen anlat “ diyip iyice dibime giren Ece’ye gözlerimi devirdim . “ O zaman kötü habere geliyoruz kuzum , Kerem rehabilitasyondan çıkmış . “ Yüzü bembeyaz olan Ece’ye baktım . “ Doktorları kandırmış “ “ Ne ?  Na-nasıl olur ya ? Polisi filan aradın mı ? “ “ Hayır Andre’yle de konuştuk . Polise gidebileceğimiz bi şey yapmadan önce polise gidersek polisler doktorlar onu bırakmış , iyileştiği konusunda rapor almış . Rahatlayın tarzı şeyler gevelerler “ diye açıklama yaptığımda kafasını salladı “ Annenlere haber vermiceksin ? “ kafamı hayır anlamında salladım .  “ O zaman , kafanı dağıtmamız lazım . “ diyip ayağı fırladı  .  “ Yarım saattir niye dans ediyorum sanıyosun ? “ kafasını hızlıca iki yana salladı . Bu ‘ ı-ıı olmaaazz benim dediğim olucak ‘ hareketiydi bunu gören herkes ilk lafına uysun , çünkü zaten eninde sonunda kusanda ölsende uyucaksın .  “ Ege bu durum için bi istisna yapabilir “ diyip telefonunu eline aldı . Hangi durum diye düşünürken Ege’ye bağırmaya başladı “ Salak ! Ne demek daha bi hafta önce gittik bara , Kerem dönmüş kafasını dağıtmamız lazım İrem’in ! “ diye cırlayan Ece’ye kulaklarımı tıkadım . Biraz sonra gürültü kesilmişti . Kafamı kaldırdığımda sırıtan bi Ece ile karşılaşınca “ Bara ? “ “ Bara . “  çakma Agustus Waters lar bizi .

Ece’yi hazırlanması için evine yolladıktan sonra hemen yukarı çıktım , benim olmazsa olmazlarım olan diz üstü çoraplardan siyah olanı giydim , açık mavi kot şortumu giydim , beyaz bi atlet giydim , erkek reyonundan aldığım gri hırkamıda (beni tanıyanlar , benim hırkam işte :D ) üzerime giydikten sonra göz kalemi çekip saçlarımı at kuyruğu yaptım . Tam İrem tarzı işte . Biriki bileklik takıp telefonumu ve bi miktar parayı şortumun cebine attıktan sonra aşağı indim .

Telefondan Ege’yi aradım . “ Yalnız kuzu , nerdesiniz ? “ diye dalga geçtim . “ Görürüz kim yalnız kuzuymuş , neyse kapıya çık Andre alıcak seni . Hadi gene iyisin , teksiniz “ diyip kapattı .  Siyah postallarımı giyip kapıya çıktım . İki dakika içinde gelen Andre’nin arabasına hemen atladım “ Selam Ukala “ diyip dudaklarımı büzdüm . Aşırı enerji doluydum ve sebebini bilmiyordum . “ Selam Beauté “ Hemen telefondan google translate ‘i açtım  “ Nasıl yazılıyo bi hecelesene “ kahkaha sesiyle ona döndüm . Telefonumu elimden alıp bişeyler yaptı . Geri verdiğinde Fransızcada güzellik olduğunu öğrenmiştim . İyiymiş .