Bölüm 2 - Andre Diablo Porsche

2.8K 116 15
                                    

“ Andre , hadi ama evde tıkılıp kalıcakmıyız bütün yaz boyunca ? “  Ege , yaklaşık 20 dakikadır beni ikna etmeye çalışıyo . “ Tamam , biliyomusun buldum . Brandon ! Landon ! Sarp ! Hemen . Buraya . Gelin . “ hepsi yanımıza gelirken ben hala evlerindeki koltukta yayılmış elimdeki boş redbull şişesiyle oynuyordum .  “ Herkes bir kolundan tutsun . Adamım sen bu akşam bizimle plaja iniceksin . Üzgünüm ama yapıcaksın . “ dedi . Ben tam kaçmak için kalktımki  kolumdan ve bacaklarımdan havada asılarak kalmam bir oldu . “ Tamam ! gelicem . Bırakın lan beni ! “diye çırpınırken  yere kapaklandım .  Bayağı çöp gibi fırlatıldım yani . Sinirle ayağa kalktım , tişörtümü çekiştirdim ve arkalarından bende çıktım .  Sahil yürüme mesafesindeymiş . Buraya New York’tan geldik , Ege ısrar etti . Yaz tatilini bizimle geçirin diye Brandon , Landon ve ben bayağı peşlerinden sürüklendik . Ama Türkiyeye ve Türkçeye hep bi sempatim olmuştur , bu yüzden Türkçem çok iyi, aynı yaptığım herşey gibi . * Piç Sırıtışı*  Ege ile New York’taki Üniversitede tanıştık . Hepimiz tayfa olarak gezeriz ordada , müzik bölümünün “ popüler” tayfasıyız işte . Tabi ben olunca * Bir Piç Sırıtışı Daha *  Çoğu kişi bana narsist der ama hiçte öyle biri de-  narsistin tekiyim . Ama beni böyle seviyorlar . Bende beni söyle seviyorum .

Sahile indik . Birkaç kişi daha vardı bizim tayfa dışında .   Ege , eliyle ‘siz burada kalın’ gibi bi hareket yaptı ve koşarak az ilerideki küçük bi cafe/bar ‘a girdi . Bizde Landon’un aldığı örtümsü şeyi yere serim üzerine oturduk . Birkaç dakika sonra  Ege ellerinde 6’lı bira paketleriyle gelmişti . Hepimiz aynı anda ‘oooo’ ‘İşte adamım’ tarzı şeyler söyleyip kahkaha atarken Ege’de biraları dağıtıyordu .  Hepimiz oturup sohbet ederken Sarp olduğunu öğrendiğim çocukta bize katılıyordu . Ona hepimiz çabuk alışmıştık . Öğrendiğime göre o da bu sene bizimle gelicekmiş . Oyunculuk bölümüne ama , Ece gibi . Burda oturuyormuş o da.  Ege bir anda “ Hadi şişe çevirmece oynayalım “ dedi . Kafası hafif ayıktı , ama ben içkiye alışıktım .  Landon “ Saçmalama Ege , kızmıyız  biz ?” dedi . Brandon salak olan, Landon ise zeki olandı . Brandon’da kafası hafif gidik bi biçimde “ Aynen olum hem şişeyi nerden bulcaz ki ?” dedi . Hepimiz ona boş boş bakarken , örtünün üzerindeki 11 bira şişesi gibi BOŞ olan şişeyi diklemeye çalışıyordu .Bittiğini anlayınca elindekini kaldırıp “ Tamamdır , şişeyi buldum “ diye bağırdı .  Sonra işaret parmağını çocuğuna kızan anneler gibi sallayıp “ Ben olmasam ne yapıcaksınız siz ? “ diyip kahkaha attı . Bu haline  güldükten sonra hepimiz kabul etmek zorunda kaldık ve oyun başladı .  Landon Brandon’a  çıktı . “ Doğruluk mu cesaretlik mi ? “dedi Landon . “ Doğruluk , üzgünüm ama senin cesaretlik denince ne dediğini biliyorum ve sana yemin ederim buradaki kimseden yumruk yemek istemiyorum . Özelliklede * kafasını Sarp’a çevirip*   o varken . Adam * iki eliyle onu gösterip * öküz gibi . “ dedi bir sarhoşa göre gayet ciddi bir tonla .  Landon kahkaha atıp “ Tamam ,  o zaman şu an en çok  hangi kızı öpmek isterdin . Herhangi bi ünlü bile ola-“ Brandon sözünü kesti “ Ece “  çok netti . Ege aniden kafasını kaldırıp  “ Hangi Ece ?” diye sordu . İkizine fazla düşkündü ,ona asılan bi erkek görürse anında yumruğu indirirdi . Fakat Brandon’un salaklığı üzerine ,  içtiğinide katarsak  bide lütfen , o Brandon ; gördüğü her kadına asılır . Annesi olsa bile .  “ Ece  , kardeşin olan hani “ diye açıklama bulunduğunda tamamen sıçmış duruma geldi .  Ege’yi , Brandon’un sarhoş olduğunu filan söyleyerek sakinleştirdiğimizde oyuna devam edebildik . Birkaç çevirmeden sonra Ege bana soruyordu. Daha o sormadan “ Cesaretlik .” dedim . Kafasını sallayıp düşünmeye başladı . Birdaha dönmeyeceğim biryerde istediği hertürlü çılgınlığı yapabilirdim .  Aklına gelen şeyle “ Kalkın gidiyoruz .” diyip ayaklandı .

-        -  Ne oldu ? Ne yapıcam ki ?

-          -Serenat 

-         - Ne ?!

-        -  Evet . Hadi eve gidip enstrumanları alalım

-         - Bi saniye . Kime yapıcam ?

-          - İrem . Ece’nin en yakın arkadaşı .

Üfledikten sonra bende ayağa kalktım . Yolda hangi şarkıyı söyliyeceğimi belirledik . Okuldada y-aptığımız bi performanstı  Olly Murs’ün bi şarkısı . Dance With Me Tonight , nakaratında onu sokağa çekip dans edicekmişim . Bir kere daha tüm nefesimi üfledikten sonra eve girdik . Brandon ve Landon vokal yapacaktı . Normalde Brandon bateri çalardı fakat sokağa bateriyi taşıyamayacağımıza göre  o bir şey çalmayacaktı , zaten şu haldeyken çalsa 100% hata yapardı . Landon ise elektro gitar çalsada  şu an Ege ile birlikte akustik gitar çalacaktı .  Sarp ise beatbox yapacağını ve acapellaya dönüştereceğini söyledi . Hepimiz ekipmanları aldıktan sonra çıktık . Tam evlerinin önlerine geldiğimizde adını sormak için Ege’ye döndüm . Bi anda adı aklıma geldi ve tüm gücümle  “ İrem !” diye bağırdım . Ses gelmeyince birdaha bağırdım “ İrem !”  Sinirle buraya gelen bi kız görünce elimle bizimkilere başlayın işareti yaptım .

 Sesimi toparlamaya çalışıyodum çünkü kız gerçekten güzeldi . Ona büyülenmiş gibi bakarken o ise hiçbirşey anlamamış biçimde salak salak etrafa bakıyordu . Bi anda bana bakmaya başlayınca o etkilenmiş halimden kurtulup ona sırıttım . Oda gülümsedi , bunu bi işaret bilip onun yanına gittim ve elinden tutup sokağa çektim . Dans ederken kahkaha atıyordu , çok zevk alıyo gibi gözüküyordu . Bense onu gördükçe sırıtmamı engellemeye çalışırken kahkaha atıyor ; Söz yerine geldimmi kendimi durdurmaya çalışıyordum . Şarkı bittiğinde kulağına  eğilip  “ I just want you to dance with me tonight , Beauté “ dedim ve koşmaya başladık . Tam giderken  arkamı dönüp Fransız usülü selam verdim ve koşmaya devam ettim . Ne yani ? Fransız biri olarak kültürümüzü unutmamak , ve hatırlatmak lazım . Sokağın başına gelip görüş açılarından çıktığımızda yavaşladık .

Eve bakarak Ege’ye “ İrem’i nereden tanıyorum demiştin ?” diye sordum . Aynı zamanda sırıtıyordum , sanırım etkisinden hala çıkamamıştım . “ Ece’nin en yakın arkadaşı . Niye ?” diyip kaşlarını kaldırdı . Ellerimi birbirine sürtüp “ Yarın , çok işimiz olucak “ diyip planı onlara anlatmaya başladım . İrem…

Benim olucaktı.

Fransız Ukala ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin