Sümüklü Peçete Partisi

1.8K 70 19
                                    

Selaam multimedia İrem'in gülerkenki gifi . Bölüm parçasıda vaaaaaar <333 sizi çok seviyorum :)) iyi okumalarr

“ Ya ne saçmalıyosun Ece ? Ne kaçması ben çok ha- “ cümlem daha bitmeden hapşurmam çok güzel kanıt oldu .

4 gündür evden dışarı adımımı atmıyorum , belki o günden sonra ona gözükmek istemememdir sebep ama onlara sunulucak müthiş bir mazeretim var : bok gibi hastayım . On saniyede bir öksürme 3 dakikada bir hapşurma yetenepine sahip bir İrem ,10 bardak ıhlamur çayıyla bile hala bok durumda olabilir .

Yerdeki sümüklü peçete koleksiyonuma bir tanesini daha ekledim ve Ece’yi kapıya doğru ittirerek “ Ben iyiyim , sen git denizine , yüz biraz . Brandon ‘la filan gez “ diyip sırıttım .  Sinirle ayağını yere vurup çekti gitti . Omuz silkip yerime dönerken aynadaki tipimi fark edip çığlık attım . ‘ Ev Topuzu ‘ denen o şirin şeyden eser kalmamış , kırmızı ( Gerçekten kıpkırmızı ) burnum , üzerinde bir pizza , iki kahve , bir ıhlamur ve bir tanede nutella lekesi olan bi tişört ( dört gündür aynı tişörtleyim ) , altımda ekose desenli kırmızı bi pijama altı , ayağımda pandalı patiklerimle gerçekten öcüden farksızdım . Kafamı yan çevirdim , aslında çok havalıydım her ne kadar hasta olsamda . Halime güldüm fakat gülerken burnum tıkalı olduğu için sümük fışkırdı o yüzden hemen peçeteme sarıldım . İğrenç .

Müzik açıp uyumaya çalıştım . Uyumuşumda , fakat 1 saat sonra uyandım . Ben , alarm olmadan , biri beni uyandırmadan uyandım . Harbi kıyamet günü . Kalkıp yeni bir peçete kutusu almak için mutfağa gittim , gitmişken nutella da aldım . Ha tabiî ki bide kaşık , masaya geçip televizyonu açtım . Disney Channel . Shake it up vardı . Kalkıp bildiğim şu klasik danslarından birini yapmaya başladım , tabii bu halde ne kadar yapılırsa . Kendimi nutellamla birlikte koltuğa attım ve izlemeye devam ettim .

Zilin sesini duyunca olduğum yerde inledim ve sızlana mızmızlana kapıya gittim . Kapıyı açtığımda kapının pervazına yaslanmış , elinde poşetler olan bir… Timberlake . Nah Timberlake , Andre işte dikiliyo bide sırıtmış pişmiş kelle gibi . ( Ya ben hastayken aşırı asabi olurum , küfürlerimin kusuruna bakmayın )

Tipim aklıma gelince anında kapıyı geri kapadım .  Sonra omuz silkip geri açtım . Tek kaşı kalkıktı , çok tatlı !  Saçmalama İrem !  Hemen içeri daldı .

“İçeri girsene ! “ diye alaycı bi sesle ona söylenip kapıyı kapattım ve onu takip ettim .  Dediğime kahkaha atmıştı . Ya ! Kahkaha atmayın siz , sonra niye kızlar eriyo . Peşinden mutfağa girdim , mutfak masasına poşetleri boşalttı . “ Ne istiyosun Fransız Ukala ?” diye YİNE alayla sordum . Çok alaylı konuşuyodum fakat hakediyoo . Kollarımı göğsümün üzerinde birleştirip tek kaşımı kaldırdım .” Fransız Yakışıklıdan * elini saçlarının arasından geçirip dudağını ısırdı , ukala * hangi ara ukalaya geçtik küçük hanım ? “ diye sordu . “ Hiç aynaya baktınmı ?” diye sorup kafamı hafif sağa yatırdım ve gülümsedim . “ Ha . Ha . çok komik , neyse ; benden kaçtığının farkındayım . Ve biraz eğlenmen gerektiğini düşünüyorum “ diyip boşalttığı poşetlerden çıkanların arasından filmleri buldu (cümlenin saçmalığına bak :D )

Sinirle gülüp “ hah , ben mi kaçıyorum senden ? Ben senden niye kaçıyım ki ? “ hırsla bir daha güldüm. “ Ben çok hasta oldum o yüzden çıkmıyorum dışarı “ diye söylendim .

Çok yapmacık bi şekilde “ hı hı “ diye mırıldandı .  Sinirle ayağımı yere vurup – bu haraketide Ece’den iyicene çaldım – misafir odasına geçtim . Arkamdan benimle geldi . Ben koltuğa yattığımda sümüklü peçete koleksiyonumun arasından dişli bir survivor yarışmacı edasıyla parkuru tamamlayarak yanıma ulaştı ve yanıma oturdu .  

-          Fame ?

-          Geç.

-          Percy Jackson Serisi ?

-          Efsane , ama ezberledim

-          Smurfs 2 ? İyi filmdir .

-          Başka ?

-          The Notebo- NE? Bunu kim aldı ? Nolur seçme bu fil-

-          Klişe , geç.

-          Çoook teşekkür ederim .  The Gatsby ?

-          NE!?!?!?  Tak hadi bende yiyecek bişeyler getiriyim .

Diyip yerimden zıpladım . Arkamdan kahkaha attığını duyabiliyordum . Güldüm ve mutfağa girip masadakilere baktım . Nutella almıştı , hemen onu , iki kaşık , iki tane ruffles ve doritos paketini kaplara boşaltıp bağırdım . “Kola mı ? Yoksa başka bişey mi ? “  “ Elma suyuuu “ diye bağırdı . Evde elma suyunun olmadığını fark edince tam ona bağırmak için ağzımı açtığım anda masadaki elma suyu şişesini gördüm . 2.5 litre mi ? Eve almış heralde diye söylenip 2,5 litrelik elma suyu şişesini , 1 litrelik kolayı ve iki pipet alıp öbür malzemelerle birlikte misafir odasına geçtim.

Yanına oturup filmi izlemeye başladığımızda uykum gelmeye başlamıştı bile son hatırladığım şey Leonardo DiCaprio’nun yüzüydü .

ANDRE DİABLO PORSCHE

Koltukta uyuyakaldığını gördüğümde koltuktaki kafasını hafifçe kaldırdım .Kafasının altındaki yastığı yere bırakıp onun yerine ben oturdum . Orta masaya ayaklarımı uzatıp iyice yayıldım ve saçlarını okşayarak uykuya daldım .

*

Sabah kalkınca onun hala uyuduğunu gördüğümde gülümsedim . Ensesinden ve dizlerinin alt kısmından tutup kaldırdım . Merdivenlerden yukarı çıkarken hangisi yatak odası diye düşünmedim değil valla . Şansımı deneyip bi oda açtım , değil . Başkasını denedim oda deği-  aha buldum . Koridorun sonunda , gri , ışıklı ve üstündede “ If you don’t have food or clothes , don’t come in ; let me sleep “ yazan şeye güldüm ve içeri girdim . Bir sümüklü peçete koleksiyonu daha .

Aklıma gelen fikirle hemen onu yatağına bıraktım , üzerini örttüm ve hemen yerdeki sümüklü peçeteleri toplamaya başladım . Banyoya girip bi kova aldım ve içine toplamaya başladım , odasındakiler bitince aşağı indim ve misafir odasındakileri topladım . Murfaktaki bir iki peçeteyide aldıktan sonra hepsini bir kenara koyup düzeneği hazırlamaya başladım . Hem evde temizlenmiş oldu . Düzeneği İrem’i uyandırmamaya çalışarak uyuduğu yatağın tam üzerine -tavana- kurdum , peçeteleride ekledikten sonra ucunu onun yorganının olduğu uca bağladım ve üzerimdeki tişörtü çıkartıp yanına uzandım . Birkaç dakika sonra onu uyandırmak için yavaşça kulğına fısıldadım “ İrem , hadi uyan “ mırıldanıp ters döndüğünde kıkırdayıp omzunu öptüm . Bi anda gözlerini açınca ödüm kopmadı değil .

İREM-

Gözlerimi açmaya okadar çok üşeniyordumki şuan biri bana fısıldıyordu fakat takmıyodum . Omzuma gelen bi ürperti ile anında gözlerimi açtım . Karşımda onun sırıtan yüzünü ve üstsüz halini görünce gözlerimi pörtletip çığlığı kopardım . Valla ben bile kendimden korktum şuan .

Yorganı üzerimden atıp ayağa fırla-  üzerime gelen şeylerle ikinci çığlığımı atmış oldum . Sümüklü peçeteler olduğunu fark ettiğimde üçüncü çığlığımda geldi . Valla bugün böyle devam edersem sağır olucam . Andre karnını tutmuş kahkahalara boğulurken peçeteleri avcuna alıp yeniden havaya attı  ve “ Sümüklü Peçete Partisi !!! “ diye bağırdı .

Kıkırdayıp bende yatağa zıpladım ve “ Sümüklü Peçete Partisi !!! “ diye onayladım .

Fransız Ukala ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin