Ya biliyorum bayağı geciktim , özür dilerim :) Ama başka bir hikayeye başladık arkadaşımla ve çok yoğunum . İkisi bir araya gelince kısa da oldu ama bu geçiş bölümüydü , umarım affedersiniz :D
İyi Okumalaaarrr <3333333333333
Birbirimize kahkaha atarak sümüklü peçeteleri atıyorduk . ‘Sümüklü Peçete Savaşı ‘ mızı ben kazanıyorum , son bi peçete atıp yatağa kendimi attım ve “ Ben kazandım inkar etme hakkınız yok bayım “ diye bağırdım . Koşa koşa yanıma geldi ve kendini yatağa attı , yanıma uzanıp “ İtiraz etme hakkım gayette var o peçetedeki sümükler seni tutuyo “ diyip kollarını birleştirdi ve çenesini ters tarafa çevirerek bana trip atma pozisyonuna geçti . Haline kıkırdayıp aklıma gelen şeyle yüzümü ona döndüm :
“ Ya sen nasıl iğrenmiyosun sümüklü peçetelerimden ? ” diye meraklı bi ses çıktı ağzımdan . Güldü ve ani bi hareketle yüzünü bana döndü , yüzlerimiz okadar yakındıki kıpırdasa dudaklarımız birbirine değerdi . Birkaç milim kendini geri atıp hafif muzip bir sesle “ Gelecekteki karımın sümüğünden niye iğreniyimki ? “ diyerek soruma soruyla karşılık verdi .
Onun gibi muzip bi ses kullanarak cevap verdim “ Nasıl bukadar emin konuşabiliyorsunki ? “ Yüzünü birazcık yaklaştırıp “ Geçen dediğimi duymadın mı ? Eninde sonunda , benim olucaksın . Porsche güzel bi soyad bence , yakışır sana “ diyip sırıttı .
Gözlerini kapatıp dudağıma doğru eğildi , ani bi şekilde altından fırlayıp yataktan çıktım ve koşarak odadan çıkarken arkama baktım . Ani çıkışmdan dolayı beni değil yastığı öpmüştü . Haline gerçek bir kahkaha atıp “ Ben açım sen ?” diye şirince sorup gülümsedim . O da nefesini verip gülümsedi ve “ Hemde nasıl , hadi inelim “ dedi ve yataktan kalktı . Evimde , odamda , yatağımda aşırı taş ve müthiş bi çocuk var ve ben ondan kaçıyorum . Şu an akli dengemin yerinde olmadığı kanısına hepimiz varmışızdır bence .
Merdivenlerden inerken peşimden geldiğini adım seslerinden anladım ve dahada hızlandım . Misafir odasına girdiğimde yerde hiç peçete göremeyince bi anda afallasamda hepsinin odamda olduğunu hatırlayınca yeniden normale döndüm
Mutfağa dalıp direk yumurtaları çıkarttım , onların ısınmasını beklerken bi yandan öbür malzemeleri hazırlıyordum . “ Ne yapıcaksın ? “ diye bi soru duyduğumda arkamı döndüm “ Krep , masayı sen hazırlasana ? “ diye bi soru yöneltince söylene söylene içeri geçti . Arkasından bağırdım “ Elma suyunuda koy masaya , kim içicekse okadar elma suyunu “ diye sonlara doğru söylenirken Andre bana cevabımı verdi “ O bitti ! “ NE ?!?! “ Ben biraz elma , elmasuyu , elmalı zımbırtı hastasıyımdırda “ diye bağırdı . Haline sırıtıp krepleri yapmaya devam ettim . Aslında ne kadar inkar etsemde şu an tam karı koca gibiydik . Evet daha 5 gün önce tanıştığım çocukla , harika (!) Ve en garibide hiç bu durumdan rahatsız olmamam .
Düşüncelerime müthiş bir göz devirip içeri geçtim . Masayı hazırlamıştı bile , bende içeriden pişirdiğim krepleri getirdim ve yemeye başladık . Bu sırada , motorlardan aşırı hoşlandığını , 30 Seconds To Mars hastası olduğunu bide 2048 oyununa bağımlı olduğunu öğrendim .
Masayı topladıktan sonra gitti bende kaç gündür iyice şaftımı kaydırdığımı fark ettim . Bende yukarı çıktım , iyice duş aldım . İyice temizlendiğimden emin olduktan sonra havluya sarılıp duştan çıktım . Birkaç krem ve maske ile yüzümüde eski haline getirdikten sonra altıma diz altında biten siyah taytımı , üzerine turkuaz yarım atleti , üzerinede pembe bi yelek giydikten sonra ipod’umu , kulaklığımı aldım . Telefonumuda cebime attıktan ayakkabılarımı giyip evden çıktım .
Biraz spor yapmam gerekiyordu , bende bu yüzden sahile doğru koşmaya başladım . Ipodumda shuffledan şarkı açtığımda Olly Murs – Dance With Me Tonighht çıkınca istemsiz olarak sırıttım . Son birkaç gündür hayatım okadar hızlanmıştıki kendim bile yetişemiyordum . Onun yüzünden…
Sahile indiğimde daha ne olduğunu anlamadan kendimi Andre’ye mesaj atarken buldum . Noluyo ya ? “Sahildeyim, geçen gün geldiğimiz :) sen neredesin ? “ yazıp gönderdim . Sadece okundu mesajı gözüktü . Uyuz , en çokta buna gıcık oluyorum zaten .
Boşverip koşmaya devam ederken yanlışlıkla birine çarptım . Tam özür dilemek için arkamı döndüğümde en büyük kabusumla karşılaştım .
“Kerem ?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fransız Ukala ?
Teen FictionKlasik bir wattpad hikayesi DEĞİL , pürüzsüz ciltli , melek gibi uyuyan , utanınca yüzü kıpkırmızı olan bir kız değil burdaki . Yada sigara içen , kıza kötü davranan , sonradan yumuşayan bad boy yok bunda . Bu; horlayan , yüzsüz , şebek ve deli ces...