Davetsiz Misafir

39 3 0
                                        

                            ***

   Yasemin hala nasıl nefes alabildiğini bilmiyordu. 'Alışkanlıktan' diye düşündü. Tayfun onu nazikçe tutuyordu ama o kendini güçlü bir şeyin içinde hapsolmuş gibi hissediyordu. Bunun içinden çıkamayacakmış gibiydi. Aslında çıkmak istediğinden de emin değildi. Kimse de bunu bozmak için bir hamle yapmıyordu zaten, biri dışında.

-Tayfun, eminim annen yeni yaşının ilk dansını seninle yapmak istiyordur.

   Selim, pahalı takım elbisesinin içinde, çekici ama bir o kadar da tehlikeli yüzünde nazik bir gülümsemeyle onlara bakıyordu. Büyünün bozulması işte bu kadar kolay olmuştu. Tayfun, Yasemin'in gerginliğini hissediyordu.

-Şey, ben...

-Yasemin'i merak etme, ona eşlik etmekten zevk duyarım.

   Tayfun içinden 'ben de sana haddini bildirmekten zevk duyarım' diye geçirdi ama tabii ki de bunu sesli dile getirmedi. Kendi elleriyle annesinin partisini mahvedemezdi. Hem diğer misafirlere göre bunun haklı bir nedeni bile olmayacaktı. Yasemin de onun gerginliğini fark etmeden elini sıktığında anlamış olacak ki kendini biraz geri çekti.

-Aslında biraz oturup, bir şeyler içsem daha iyi olur.

-Lütfen Yasemin, müzik bitene kadar dans edelim. Zaten az kaldı. Daha sonra birlikte bir şeyler içeriz.

-Selim, Yasemin gerçekten bugün çok yoruldu, izin verirsen..

-Hadi ama, durduğumuz yerde biraz döneceğiz o kadar.

-Selim Bey haklı. Annenizle de dans etseniz iyi olur. Benim de küçük bir danslık daha enerjim var.

   Yasemin ortalığın kendi yüzünden gerilmesini istemediği için Selim'i reddetmekten vazgeçti. 'En fazla bir dans, ne kadar kötü olabilir ki' diye geçirdi içinden. Belki Selim hatırladığı kadar kötü değildi. Selim yaptığıyle bu teoriyi çoktan çürütmüştü ama Yasemin onunla dans etmeye başladığında bunu görmezden gelmeye çalışıyordu.

                            ***

-Neredeyse benden sıkıldığını düşüneceğim.

-Ne alakası var anne? Ben sadece..

-Nerdinin ne olduğunu anlıyorum. En eski erkek hastalığı, kıskançlık. Benim anlayamadığım hiçbir şey yapmaman.

-Ne yapabilirim ki böyle bir durumda? Daha ne olduğunu bile bilmiyorum.

    Tayfun, annesinin doğum gününde bile kendisiyle uğraşmasını istemiyordu ama kendisini anladığı için ona minnettardı. Evet Yasemin'i kıskanıyordu ama bunun ötesinde onu rahatsız eden başka şeyler de vardı. Selim'in Yasemin'i bu kadar rahatsız etmesinin iki nedeni olabilirdi. Ya önceden onu sinirlendirecek bir şeyler yapmıştı, ya da birliktelerdi ve onu incitmişti. Tayfun ikinci seçeneği kesinlikle tercih etmiyordu.

-Bence ne yapman gerektiğini biliyorsun. Yasemin gerçekten rahatsız olmuş görünüyor. Benden güzel görünmesi bunu hakettiği anlamına gelmiyor.

-Annee..

-Ahh, siz erkekler biz olmadan hiçbir şeyi beceremiyorsunuz. Ben hallederim.

                           ***

-Bu kadar rahatsız olmanı gerektirecek ne yaptım Yasemin?

-Selim Bey lütfen.

-Ne lütfen? Ben gelip dürüstçe sana duygularımı açtım, sense öylece kaçtın. Bir açıklamayı bile çok gördün.

ANSIZINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin