Parti

41 3 0
                                    

                          ***

-Abla gerçekten surat asmaktan yorulmadın mı?

-Geçerli nedenim varken neden yorulayım?

-Hadi benim yaptığım hataydı. Tayfun Abi'nin ne suçu vardı da ona da ters davrandın? Üstelik senin patronun, ya seni kovarsa.

-Beni ve işimi bu kadar düşünüyorsun madem, patronumla benden gizli arkadaş olurken aklın neredeydi?

-Tamam pes, seni kızdırmak için yaptım. Ayrıca hiç düşündüğün gibi biri değil, seni benim yüzümden falan hayatta kovmaz.

-İki günlük tanıdığın bir adam için mi söylüyorsun bunları?

-Teknik olarak bir hafta ama mesele o değil...

   Ali'nin konuşması ev telefonunun çalmasıyla yarıda kaldı. Ali hemen telefona baktı. Karşı taraf her kimse Ali'nin yüzü değişti. Yasemin ona 'kim aradı' der gibi ısrarla bakınca cevaplamak zorunda kaldı.

-Baba...

   Kısa ve gergin bir sessizliğin ardından Yasemin hışımla telefonu Ali'nin elinden kaptı. Öfkesini gizleyemeyen, hatta gizlemeye gerek bile duymayan sert bir sesle bağırmaya başladı.

-Sen hala ne yüzle bizi arıyorsun? Yetmedi mi yaptıkların? Sıra Ali'yi zehirlemeye mi geldi? Bana bak, bir daha sakın bizi arama, sorma, karşımıza çıkma. Bugüne kadar nasıl biz senin için yoksak, bugünden sonra da sen bizim ićin yoksun.

   Yasemin telefonu kapattığında gözünden yaşlar boşanıyordu. Az önceki öfkesi sönüp gitmişti. Zaten öfkelenmeyi pek beceremezdi. O kendinden nefret etmesine neden olacak kadar duygusaldı. Güçlü görünmeye çalışan bir zavallı gibi hissederdi kendini. Yine aynı şey olmuştu işte. Birkaç dakikalık bir sinir ve geriye sadece acı kalmıştı.

-Abla iyi misin?

-Sen mi verdin evin telefonunu ona?

-Hayır,yemin ederim geçen sana söylediğimden beri hiç konuşmadım.

-İyi, tamam. Oyalanma hadi okula git. Dediğim gibi ondan uzak dur Ali. Eğer bana biraz olsun güveniyorsan ondan uzak dur.

                          ***

   Tayfun parti için birkaç mekan düşündüyse de bunlardan vazgeçti. Evin bahçesi yeterince büyük ve uygundu. Zaten annesi de burayı tercih ederdi. Tabii bir kutlama olduğundan haberi olsaydı. Ona süpriz olacaktı. Tayfun bahçedeki geniş havuzun etrafını turlarken Yasemin büyük evin bahçeye açılan cam kapısından geçip yanına geldi.

-Günaydın Tayfun Bey.

-Günaydın ve evime hoşgeldin.

  Yasemin gülümseyerek ona doğru yürürken Tayfun'un kalbi hızlanmaya başladı. Ayrıca gülümsemesi hiç de patronuna saygı göstermek için takınmış bir maske gibi durmuyordu. Samimiydi ve çok güzeldi.

-Eviniz gerçekten çok güzel ama sanırım beni güzelliğini göstermek için çağırmadınız.

-Sen böyle konuşunca kendimi gösteriş meraklısı bir züppe gibi hissediyorum.

-Özür dilerim, öyle bir imada bulunmak gibi bir niyetim yoktu.

-Sorun değil, nasıl olsa birbirimizi tanımak için zamanımız var. Evet, seni buraya çağırdım çünkü benim için halletmen gereken özel bir iş var. Bu akşam annemin doğum günü. O yaz başından beri tatildeydi, bu gece dönecek. Hem dönüşünü hem de doğum gününü kutlamak için süpriz bir parti yapmak istiyorum. Tabii senin yardımınla.

ANSIZINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin