Hakan

54 8 2
                                    

"Sürpriiiiz!"

"Hakan!"

"Fındığım!"

Ve bir sürelik şok geçirdikten sonra ona sarıldım. Çok özlemişim gerçekten.

"Hiç değişmemişsin!"

Hazer de sonradan lafa karıştı.

"Aynen öyle kardeşim. Yine aynı neşeli Su."

"Dün öyle demiyordunuz Hazer Bey!"

Kurduğum bu cümle Hakan'ın dikkatini çekmiş olacak ki:

"Niye ne oldu dün? Bana bu üç gün içerisinde ne olduğunu anlatın çabuk!"

dedi.

       Hakan arabasıyla geldiğinden üçümüz onun arabasıyla gittik. Tabi gitmeden önce Şirin'e söyledim. Hakan'a herşeyi evde anlatacağımı söylediğim için yolda hiç konuşmadık.  Hakan'ın arabasının üstü açık olduğundan duramadım ve ayağa kalkıp rüzgar saçlarımı uçuştururken derin bir nefes alıp verdim. Ben bu kardeşlerin yanında kendimi çok huzurlu hissediyorum. Keşke bir mucize olsa da Hakan beni sevdiğini söylese. Her gün gördüğünüzü , her dokunduğunuz , öptüğünüz birini sevmek çok basit. Kolaysa hiçbir çıkarınız olmadan uzaktan sevmeyi deneyin...

Ben bunları düşünürken eve geldiğimizi yeni fark ettiğimden hemen arabadan inip eve girdim. Evden çok güzel kokular geliyordu. Hemen çantalarımızı bırakıp mutfağa girdik. Hakan annemi görünce:

"Öznur teyzem! Yine döktürüyorsun bakıyorum!"

diyerek arkasından sarılınca annem sıçradı ve:

"Hiiii! Ödümü patlattın kerata."

dedi ve o da Hakan'a sarıldı. Sonra da Hazer 'e sarılınca ben de mızmız bir çocuk gibi:

"Ama ben de isterim! Bana da yok mu ?"

"Ah benim kuzum! Deli kızım benim. Gel buraya!"

Ve ben de sarıldım anneme. Annemle biz sarılırken Hakan ve Hazer de bize sarıldı ve bir sevgi yumağı oluşturduk.

"Benim kuzucuklarım bunlar!"

dedi annem sevecen bir ses tonuyla. Bu ânı bozan şey Hakan'ın beni gıdıklamasıydı.

"Hakaaaan ! Yapma!"

"Tamam tamam. Hadi hemen yiyelim yemekleri. Kurt gibi açım."

Elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra yemeğimizi yedik ve Hakan'a olanları anlattım.

"Oha ! Siz ikiniz bu birkaç gün içinde maceradan maceraya koşmuşsunuz vallaha!"

"Eee Hakan sen ne yaptın?"

"Sorma yaaa!"

"Niye ne oldu?"

"Bir kız peşimde. Yani beni seviyormuş. Peşimden koşturup duruyor. Sevmiyorum seni diyorum. Anlamıyor. Onunla uğraştım işte."

"Sen onu sevmiyorsun yani."

"Evet. Sevmiyorum dedim ya."

"Şey.... yani eğer seviyorsan aranızı yaparız ! Değil mi Hazer?"

"Hı hı evet."

diyerek cevap verdi Hazer.

Sonra bahçeye çıktık ve biraz basket oynadık. Oynarken çok terlediğimiz için teker teker duşumuzu aldık.

Akşam olduğunda ben annemle yattım. Babam çok yoğun olduğu için bu akşam da çok geç gelecekmiş. Sonra da zaten televizyonun karşısında uyuyakalıyor. Hazer benim odamda, Hakan ise misafir odasında yattı.

      ---

    Gece yarısı uyandığımda tuvaletim gelmişti.

Tuvaletten çıktıktan sonra
Hakan'ın odasından gelen sesler üzerine onu dinlemeye başladım. Sanırım kötü bir şey vardı. Çünkü Hakan sesini hiç olmadığı kadar yükseltmişti.

H2OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin