Teklif

62 7 4
                                    

  Hakan'ı biraz daha  dinleyince konuştuğu kişinin sabah söylediği şu peşindeki kız olduğunu anladım. Ve hiç düşünmeden içeri daldım ve Hakan'ın elindeki telefonu alıp :

"Kızım bir daha sevgilimi ararsan seni gebertirim! Yelloz!"

dedim ve telefonu suratına kapattım. Hakan bana şaşkın şaşkın bakarken ben de kendime şaşırmıştım.

"Vay! Sevgili ha! Benim fındığıma bak sen!  Beni büyük bir dertten kurtardın. Teşekkürler."

"Bir şey değil."

"Bu ses ne böyle!"

diyerek içeri giren Hazer sanki hiç uyumamıştı. Gözlerinde bir gıdım uyku yoktu. Hakan ona durumu anlattı ve benim çok uykum geldiği için annemin yanına gittiğimde Hazer hâlâ oradaydı. Özel birşeyler konuşacaklar galiba. Ya Hazer
Hakan'a benim onu sevdiğimi söylerse. Ama Hazer öyle birşey yapmaz. Neyse. Çok uykum var. Gözlerim kapanıyor.

      ---

  Uyandığımda annem yanımda yoktu. Kalktım ve mutfağa indim. Hakan mutfaktaydı. Keyifsiz gözüküyordu. Tabağındaki zeytinle oynayıp duruyordu. Yanına gittim ve ben de kahvaltımı yapmaya başladım. Beni gördüğü halde hiçbir şey söylemedi. İnsan bir günaydın der. Ama o demedi. Hazer'in yokluğunu yeni fark ettiğimde Hakan'a sordum:

"Hakan ne oluyor? Hazer nerede?"

"Bir şey olduğu yok. Hazer'in biraz işi varmış okulda. O yüzden erken gitti."

"İyi hadi hazırlanalım da biz de gidelim okula."

"Tamam."

dedi ve hazırlanıp okula gittik.

    Geldiğimizde sınıflarımıza dağıldık. Tabii ki Şirin hemen konuşmaya başladı:

"Dün neler yaptınız? Ayrıca Hazer sizle niye gelmedi?"

"Dün konuştuk. Neler yaptığımızı anlattık birbirimize. Hazer erken gelmiş okula. Ders bitince onu arıyacağım."

"Ben sabahtan beri buradayım. Ama Hazer'i hiç görmedim."

Şirin bunu deyince içime bir kurt düştü. Hazer'in başına bişey gelmiş olmasın. Yok canım.

      ---

    Okul çıkışı Hakan biraz yürümek istediği için parka gittik. Hazer bugün okula hiç gelmedi. Hakan'ın da ağzından bir laf alamadığım için sonunda pes ettim.

     Yorulduğumuzda bir banka oturduk. Parkta  oynayan çocuklar dikkatimi çekmişti. Ben çocukları çok severim. Ve dayanamayıp çocukların yanına gittim. Salıncaktakileri salladım. Kendim sallandım. Kaydıraktan kaydım. Çocuklarla ' kutu kutu pense' oynadık. Yorulduğumda Hakan'ın yanına gittim. Çok heyecanlı görünüyordu. Bana birşey söyleyecek gibiydi.

"Çıkar bakalım ağzındaki baklayı."

"Su.. ben.."

"Evet Hakan sen?!"

Yoksa..yoksa beklediğim şeyi mi söyleyecekti?

"Su ben seni seviyorum! Benimle çıkar mısın?"

İşte yıllarca beklediğim an. O an bu an. Yani şimdi Hakan'a bir cevap vermem gerekiyor. O cevabı herkes biliyor zaten....

H2OHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin