Arabada Hazer'in olmadığını anlayınca:
"Hazer nerede?"
diye sordum. Annem:
"O gelmek istemedi canım. Biz de üstüne gitmedik."
"Tamam. Biraz bekleyin o zaman. Ben onu ikna edip geliyorum."
Eve girdim ve Hazer'in kaldığı odaya doğru ilerledim. Hazer yatakta oturuyordu. Ben de yanına oturdum ve :
"Sen niye bizimle gelmiyorsun Hazer? Ne güzel piknik yapacaktık hep birlikte."
dedim.
"Yok be Su! Ben gelmeyeyim. Size iyi eğlenceler."
dedi ve ayağa kalkıp tuvalete girdi. Ben de kapıyı neredeyse yumruklayarak:
"Hazer çabuk burdan çıkıyorsun ve giyinip bizimle geliyorsun!"
diyerek konuşunca Hazer aniden kapıyı açıp yüksek sesle:
"Gelmiyorum Su! Ayrıca bana emir verme!"
deyince irkildim. Sonra kapıyı sertçe vurarak kapadı. Bana niye böyle davranıyor? Hazer'e, Hakan'ı sevdiğimi söyledikten sonra sanki.... değişmeye başladı.
Artık bana prenses de demiyor. O bana prenses deyince kendimi özel hissediyordum. Galiba artık özel değilim. Prenses de değilim. Niye? Belki Hakan'a bunları söyleyemediği, kardeşinden bunu sakladığı için içi rahat değildir.O sırada Hazer çıktı ve beni esgeçip, direk odasına gitti. Ben de arkasından gittim.
"Hazer, biz Hakan'la sevgiliyiz!"
dedim birden.
"Eeee bana ne bundan?!"
"Ne?"
"Su! Git başımdan!"
"Hazer....."
Cümlemin devamını getiremeden Hazer kapıyı suratıma kapattı. Ben de suratım asık bir şekilde arabaya bindim. Annem bana:
"Ne oldu kuzum? Neden astın suratını?"
dedi.
"Yok birşey anne."
"Hazer nerede?"
"Gelmedi! Gelmiyecekmiş!"
Sonra yola çıktık. Piknik yapacağımız yere geldiğimizde annem ve babam arkadaşlarını gördüler. Bizi masalarına dâvet ettiler ama sadece iki kişilik yer olduğu için annem ve babama bizim kendi başımıza yemek yemek istediğimizi söyleyip onları arkadaşlarının yanına gönderdik. Biz ise başka bir masa bulduk ve yemeğimizi birlikte yedik.
Annem ve babam hâlâ arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Biz de biraz gezinelim dedik. Piknik yeri göl kenarıydı. Ve birazdan en sevdiğim şeyi yapacaktık. Gölün kenarında duran mavi bir yunusa bindik. Gölde pedel çevirerek gezinmeye başladık. İçimden hep Hazer'i düşünüyordum.
"Hakan bana yapacağın sürprizi çokmerak ediyorum. Söyler misiiin?"
"İyi tamam. Söylüyorum ama heyecanlanırsan seni tutamayız. Düşersin göle."
"Tamam. Heyecanlanmak yok."
"Seni....."
"Evet beniii."
.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
H2O
ChickLitSu'ya oynanan bir oyun, gerçek hisler , kötü hevesler. Meğer doğru kişi değilmiş o. En yakınındakini görmemiş Su. Fakat artık çok geç. Ateş , Su ' ya olan aşkıyla kül olmuştur. Peki Su buhar olmaktan kurtulabilecek mi ?...