BK ✿ܓ BÖLÜM -4- ❥

2K 124 226
                                    

Merhaba yaklaşık 3-4 gün önce bölüm yüklemiştim... Dayanamayıp 4. Bölümü de yüklüyorum :D

Yeni kapak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Multimedia Olivia'nın ruh halini anlatan bir şey sadece :)

Yorum yapmayı unutmayın lütfenn...

Bu bölüm duvarıma "devam et lütfen böyle bir kitaba ihtiyacım var" diye yazan okuyucuma gelsin :)

Keyifli okumalar...



BÖLÜM -4-

Olivia babasının dediği gibi çalışma odasına gelmiş ama içeri girememişti. Kapının önünde öylece durmuş ve düz beyaz kapının renginde kaybetmişti kendini... Büyük bir yanlışlık vardı bu durumda, evdeki tek beyaz kapı babasının çalışma odasının kapısıydı ama büyük bir ironi barındırıyordu. Çünkü içerideki adamın karakteriyle o kadar zıttı ki, fazlasıyla yapmacıktı. Siyah olmalıydı. Siyah olmalı ve içerideki adam hakkında belli bir uyarı vermeliydi. "İçeri girmek ruhsal sağlığınızı bozabilir!" en uygun uyarı biçimiydi içerdeki adam için... Belki de bu bir mesajdı... Olivia'ya tek doğru yolun babasının yolundan gitmek olduğu gösteriliyordu. Girdiğin her kapı yanlış kapı Olivia, doğru yol içerde, buraya gel deniyordu belki de. Olivia bunu istemiyordu ki, o kendi yolunu çizmek istiyordu ama içeri girmek zorundaydı. Hep bir şeyler için zorunda kalıyordu, bu da hayatın ona atmış olduğu muhteşem bir kazıktı!

Peki, şimdi bir damla cesarete bile muhtaçken içindeki cesaretli kıza ne olmuştu? Sesi yine duyulmuyordu, belki o da yavaş yavaş pes etmeye başlamıştı...

"Hiçbir yere gitmiyorum Olivia! İçeri giriyoruz ve seni savunuyoruz." Olivia güldü, cesur kız elbette ki bu fırsatı kaçırmayacaktı. "Köle olmak istemiyoruz. Bu istekten vazgeçmedin değil mi Olivia? Hadi vazgeçmediğini söyle!"

"Vazgeçmedim!"

"Güzel, içeri giriyoruz ve bu isteğimizi sonuna kadar savunuyoruz. Bu son şansımız olabilir Olivia. İçerideki adam senin baban, ne yaparsan yap zaten affedileceksin; ama içeri girip bu savaşı vermezsen kendini bir daha affetmeyeceksin, bunu biliyorsun."

"Yapacağım."

Önündeki heybetli kapı aniden açılınca bir adım geriledi. "Artık içeri gir!"


İçeri girdi ve babası çalışma masasının hemen önündeki kanepeyi işaret edene kadar kapı eşiğinde dikildi. Adımlarını yavaş atıyor ve birazdan meydana geleceği kesin kavgayı olabildiğince erteliyordu fakat attığı her adımda gardı düşüyor gibi hissediyor bununla birlikte kendinden emin tavrı da yerle bir oluyordu. Gözleri yardım beklercesine kitaplıklarda dolaştı bir süre, tozlu ansiklopedilerde duran gözleri yine o buruk duyguyla buğulandı. Neden? Neden bu odaya her geldiğinde o küflenmiş kitaplığa bakıyordu ki?

Kendi içi yeterince küflenmemiş gibi...


"Kitaplığımı incelemen bittiyse buraya dönebilir misin?" ama Olivia dönmedi. "Olivia sana söylüyorum."

"İnan Hickman senin tozlu kitaplığını seyretmek benimde hoşuma gitmiyor fakat şuanda daha ilgi çekici bir şey göremiyorum." İçindeki cesaretli kız kontrolü eline almışa benziyordu ve bu sefer pes etmeyecekti.

"İlgi çekici olmadığım için üzgünüm ama seninle konuşurken yüzüme bak!" sesini yine yükseltmişti. "Hesna gittikten sonra odama gelmedin, anlat neredeydiniz?"

BABASININ KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin