Merhaba :D
Son bölümde oylar biraz düştü biraz daha ilgi gösterirseniz çok mutlu olurum. İyi okumalar. Sizi seviyorum ☺️
Multimedyada Emma var ☺️
Bölüm 12
Utanmış ve çaresiz hissediyordum. Marcie'nin yakamdan tutmuş eli bir an olsun yumuşamıyordu. Gözlerimi kapamıştım çünkü sesler gülüşmeler zaten yetiyordu. Bir de gözlerimi sımsıkı kapamadan önceki Martin'in görüntüsü. Bana özür dilerim dercesine bakıyordu. Elbisemin kesik yerlerinden giren hava, tüylerimin diken diken olmasına neden oluyordu. Oysa bugün güzel bir gündü. Ben sadece Martin'e verdiğim sözü yerine getiriyordum. Bir suçum yoktu. Sadece kendimi biraz güzel hissetmiştim o kadar.
İçimi kaplayan öfke dalgası tüm sinirlerime yayıldı. Ben bu kadar güçsüz bir kız değildim. Şimdiye kadar bir şey yapmamış olmam, yapamayacağım anlamına da gelmezdi.
Kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başladığında, Marcie'nin yakamı tutan eli gevşedi. Kulağıma eğilip o bilindik kötü kız havasıyla fısıldadı. Nefesi boynuma çarpıp irkilmeme neden oluyordu.
"Onunla takılmaya devam edersen başına daha kötüleri gelecek."
Yakamdaki gevşemiş elini sertçe bırakıp topuklarının düz zeminde çıkarttığı sesle yanımdan uzaklaştı. İnsanlar dağılmıştı. Ben ise burada zemine diz çökmüş oturuyordum. Birden omzumda bir sıcaklık hissettim. Martin olmasını umduğum kişi Ben Hudson çıkınca gözlerimi bir defa açıp kapadım. Elini, elime sararak kalkmama yardımcı oldu. Bana yardım için gelmek üzere olan Martin'i gördüm. Ben'in yanıma geldiğini görünce olduğu yerde kalmıştı. Bakışlarıyla üzgünüm diyordu.
Ben ile kızlar tuvaletine doğru yol alırken kendi kendime bir karara varmıştım. Martin'den uzak durmam gerekiyordu. Bu Marcie'yi de benden uzak tutacaktı. Diğer yandan Ben neden sürekli ben zor durumdayken yardımıma koşuyordu diğer zamanlarda neden bana düşmanca davranıyordu? Bir de şu vardı ki, Martin Marcie'nin eski sevgilisi olabilirdi fakat Ben şu anda sevgilisiydi.
Kızlar tuvaletinin önüne geldiğimizde Ben'in elini bıraktım. Bana ne yapıyorsun dercesine baktı.
"İçeri benimle gireyeceksin değil mi? Umarım buranın kızlar tuvaleti olduğunu anlamışsındır."
Kafasını kaldırıp baktığında yeni fark ettiğini anladım.
"Bu durumda içeriye tek başına giremezsin."
"Pek bir şeyim yok, sadece biraz çıplak hissediyorum."
"Sana kıyafet getireceğim içeriye gir."
Tam gidecekken kolundan tutup onu durdurdum.
"Neden bana yardım ediyorsun?"
"Çünkü yardıma ihtiyacın var ve artık daha iyi görüyorum."
Bir şey söylememi beklemeden yanımdan uzaklaştı. Ben de tuvalete girip bir köşeye sindim.
Kapı vurulduğunda oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru ilerledim,
"Ben? Sen misin?"
"Evet, aç kapıyı. Eşyaları uzatacağım."
Kapıyı biraz araladıktan sonra eşyaları almak için kolumu kapıdan uzattım. Elimde kumaş parçalarını hissedince kolumu içeriye çektim. Kapıyı kapatmadan önce, "Teşekkürler." diye fısıldadım. O da bana "Giyinene kadar burada bekleyeceğim." diyerek cevap verdi.
Elimde duran beden eğitimi derslerinde giydiğimiz eşofmanlardan biriydi. Hemen üstümdeki yırtık elbiseden kurtulup onu çantama attım, aslında biraz düşünüp çöpe atmayı diledim fakat ona kıyamadım. O Martin'in hediyesiydi. Hızlıca eşofmanları üstüme geçirdim ve kapı koluna asıldım. Ben dışarıda bekliyordu. Kapının açıldığını işitince hızlıca bu tarafa döndü ve yanıma geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMMA
Teen FictionEmma okulda burslu olduğu için dışlanan, amacı babasının tek isteğini yerine getirmek olan bir genç kızdır. Bu kız gün gelip kütüphanede favori kitabının arasına sıkıştırdığı notla tüm yaşamının değişeceğini nasıl bilebilir?