Multimedya Martin.
Kütüphaneden eve geldiğimde yaralarım yanmaya başlamıştı.
Çantamı girişte asıp, hızla yukarıya çıktım. Merdivenler gözümde büyüse de sonunda üst kata ulaşmıştım.
Hemen duşa girmek için can atıyorken, aklıma bandajlarım geldi. Büyük bir hayal kırıklığıyla yatağıma gittim. Yorganı açıp içine girdim ve ısınmaya başladım. Gözlerim uykuya yenik düşmek üzereydim. Sonunda gözlerimi kapattım.Bir rüyadaydım.
Ama bu rüya gibi değildi. Sanki eski bir anıyı hatırlamıştım.
Babamın çevresinde dönüyor, onunla birlikte şarkılar söylüyorduk. Şarkı benim en sevdiğim şarkıydı.
Bir anda burayı hatırladım. Annemin yakın arkadaşının çiftliğiydi burası. Yanımda bir çocuk belirdi sonra, çocuğun bakışlarından ne kadar zeki olduğu anlaşılıyordu. Gözleri parlıyordu adeta. Belli ki bizimle oynamak istiyordu. Ama içimden bir ses onu oyuna dahil edersem kötü bir şey olacağını söylüyordu. Sadece bir oyun olmasına rağmen, bunu hissetmiştim.
Sonra güçlü bir kadın sesi çocuğa bağırdı,
"Martin! Hemen buraya gel!"**
Uyandığımda, yatağımdan yavaşça doğruldum. Neyin nesiydi bu böyle? Neden yıllar önceki bir anıyı şimdi hatırlıyordum?
Masama uzanıp, su dolu bardağımdan bir yudum aldım. Bugün okula gitmeyecek olmamın huzuruyla yatağıma geri döndüm. Rüyasız, güzel uykuma devam ettim.uyandığımda annemin de evde olduğunu anladım. Mutfaktan sesler geliyordu. En son bir tabağın kırılma sesini duydum. Bu beni gülümsetmişti. Çünkü annem, babam öldüğünden beri doğru düzgün yemek yapmaz hale gelmişti. Sürekli dışarıdan yiyordum. Pizzadan artık midem bulanıyordu. Ama neden şimdi mutfağa girmişti anlayamıyordum.
Merdivenlerden zıplayarak aşağıya indim. Mutfağa geldiğimde omzumu kapıya dayayarak annemi izlemeye başladım. İşine öyle konsantre olmuştu ki geldiğimin farkında bile değildi. Sonunda dayanamayıp,
"Neden yemek yapıyorsun?" diye sordum.
Annem sesimi duyunca bir an için yerinden zıpladı.
"Akşama misafirler gelecek. Belki hatırlarsın, bir arkadaşım vardı çiftliğine gitmiştik. Baban da gelmişti." Baban da gelmişti dedikten sonra gözlerini boşluğa dikti ve bir süre sonra toparlanıp devam etti.
"Arkadaşım yemeğe geliyor, çok uzun bir zaman oldu değil mi? Oğlu vardı hatırladın mı? Birlikte oyun oynardınız, çok eğlenirdiniz. Sanırım adı Martin gibi bir şeydi."
Martin mi? Yavaş yavaş psişik türü güçlerimin olduğunu düşünmeye başlayacağım. Uyurken rüyama giren çocuk bugün bize yemeğe mi gelecekti?
"Yanlış hatırlıyorsun anne. O çocuğu hiç sevmezdim. Hiç de eğlenmezdik. Babamla şarkı söylerken gelip yanımızda dikilirdi. Sadece öyle bakardı. Bakışları hep bana korkutucu gelmiştir."
Musluğu açarken,
"Ah ben de iyi anlaşacağınızı düşünmüştüm. Bu akşam o da geliyor. Bakarsın belki değişmiştir ve çok yakışıklı bir genç haline gelmiştir?"
"Anne sakın aklından bile geçirme. O çocukla işim bile olmaz."
"Kısacası hiçbir erkekle işin olmaz." Ellerini kuruttu.
Mutfakta sebzeler doluydu, masanın üstünde kocaman bir tavuk vardı. Aslında annemin eski arkadaşıyla buluşmasına seviniyordum. Ama içimde garip bir korku vardı. Martin değişik bir çocuktu.
Annem işine dönüp, sebzeleri doğramaya başlarken ben de odama çıktım. Bilgisayarımı açtım ve Tully'yi buldum. Onunla konuşmam gerekiyordu. Bazen sinir bozucu olsa da, tavsiyeleri her zaman mükemmeldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EMMA
Novela JuvenilEmma okulda burslu olduğu için dışlanan, amacı babasının tek isteğini yerine getirmek olan bir genç kızdır. Bu kız gün gelip kütüphanede favori kitabının arasına sıkıştırdığı notla tüm yaşamının değişeceğini nasıl bilebilir?