"Çok özür dilerim sen iyi misin? Hemen ambulans ve polisi arıyorum." Polis mi????!!! Aha şimdi duble sıçtım.
"Hayır hayır gerek yok. Benim hatam hatta sen bana masraflarını gönder ben hallederim"dedim uzatmamasını umarak
"Öyle olmaz hem başın çok kötü izin ver hastaneye götüreyim seni"
"Gerek yok gerçekten teşekkür ederim. " dedim ve arabaya gidip kağıda adresi ve telefonu yazarak döndüm
"Al buradan bana ulaşabilirsin"
"Emin misin"
"Evet şimdi gitmeliyim teşekkür ederim anlayışın için" dedim ve hemen kaçarak arabama bindim. Biraz uzaklaştıktan sonra kenara arabayı bırakarak indim. Daha fazla böyle gidemezdim. Abimi aradım ve arabasını almasını söyleyip kapattığım sırada telefonum çaldı.
"Efendim Emre"dedim bıkkınca sesim bayağı kötü çıkmıştı.
"Sevgilim? "Diye sorarca cevapladığında arayanın Muslera olduğunu anlamam uzun sürmedi.
"Muslera nasılsın? "Dedim konuyu değişmek için
"Noldu asıl sen iyi misin? "
"Evet"
"Pek inanmıyorum"
"İyiyim merak etme"
"Maça gelecek misin diye soracaktım bende"
Ahh maç vardı değil mi?
"Evet geleceğim" dedim elimle bir taksi durdurarak stada gitmesini söyledim.
"Güzel seni görmek iyi gelecek"
"Tamam o zaman orada görüşürüz" diyerek kapattım. Onu uzun süredir maçta izlemiyordum. Ki küsken abimden biliyorum birçok kez şehir dışına çıktılar ve duyduğuma göre pek iyi bir performans sergilediği söylenemezmiş. Takside yaramı temizleyip kendimi düzelttikten sonra yolu izledim. Stada geldiğimde arka taraftan girdim. Neredeyse güvenliklerin hepsi beni biliyordu zaten.
İçeri geçerek bizimkileri bekledim maçtan önce onlara iyi şans dilemek istiyordum. Sahaya çıkmak üzere soyunma odasından çıktıklarında abime görünmemeye çalıştım ve gerçekten görmemiştim nerede acaba? Yarın beni öldürür kesin neyse ki maç günleri yorgun dönüyor. Tarığı görünce sırıtarak yanına gittim
"Bol şans en iyi arkadaşım"dedim gülerek
"Hayata dönmüşsün sonunda buna sevindim" dedi gülerek burnumu sıkarken
"Zaten sana yakışmıyordu tatlım iyiki ayrıldınız" dedi Musleraya bakarken dalga geçtiği her halinden belliydi. Muslera onun omuzuna vururken
"Aa siz barıştınız mı tüh bende Denizi ben alırım sanıyordum" diye abartılı yapmacık tavrıyla devam ettiğinde ben iyice gülmüştüm.
"Hadi hadi rahat bırak aşıkları" dedi Burak Tarığı sürüklerken. Ona gülerken
"Görüşürüz" diye seslendim o ise eliyle onayladı ve devam etti. Musleraya döndüğümde yüzünde tuhaf bir ifade vardı
"Noldu sana" dedi başıma bakarken. Yarayı tamamen unutmuştum.
"Hiç önemli değil" dediğimde kaşları çatıldı
"Nasıl değil şu haline bak" dediğinde uzatmasını istemiyordum maç öncesi
"Sonra konusuruz şimdi oraya çık ve iyi oyna" dedim dalga geçerken. Yüzü hala endişeliydi ama sırıtmaya çalışarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMPOSSIBLE (muslera)
Romance12 yaşıma kadar yetimhanede büyüdüm. Kötü günlerdi kabul ediyorum ama sosyetik ve zengin bir aile tarafından evlatlık alınmakta pek iyi sayılmaz. Bu aileyi hiçbir zaman sevemedim ki onlarda beni sevmedi biri dışında. Üvey abim Emre Çolak. Belki öz a...