-31-

7.9K 316 9
                                    

-31-

*Bilmiyorum, bugün biraz daha iyi gibi görünüyor ama hala tek kelime ettiği yok. Yiyor, uyuyor, sorumluluklarını yerine getiriyor ama konuşmuyor. Kızım gözümün önünde eriyor ve ben bir şey yapamıyorum. Kendimi çok çaresiz hissediyorum...*

BIRKAÇ GÜN ÖNCE

"Hey! Iyi misin?"

Bir kız yanıma çökmüş soruyordu. Kapalı gözlerim yüzünden yüzünü göremiyordum ama sesi tanıdıktı. Cevap vermek istesem de bunun için kendimi çok yorgun hissediyordum.

"Günay'ı aramalıyız, tanıyorum bu kızı. Poyraz'ın sevgilisi."

Kızın konuştuğu kişi sertçe nefesini dışarı verdi. "Günay'ı sen ara, benim telefonuma cevap verir mi sanıyorsun? Hem bize ne Poyraz'ın sevgilisinden?"

Sinirli erkek sesi kızı geri çekmedi. Kız kolunu etrafıma sarıp kafamı kucağına koydu.

"Ne kadar kalpsizsin Yetkin. Kız bayılmış olmalı ve sen neler diyorsun... Telefonumu ver."

Fermuar açılma sesinden sonra kız tek eliyle başıma destek oldu. Diğer eli ile muhtemelen Günay'ı arıyordu. O an kızı tanıdım.

Kız Poyraz'ın eski sevgilisi, Günay'ın kuzeni Melis'ten başkası değildi.
Ruhum oradaydı ama bedenimle ilişkisi kesilmiş gibiydi. Konuşamıyor, hareket edemiyordum ama konuşmaları duyabiliyordum. Melis hafifçe kıpırdandı ve nefesini dışarı verdi.

"Sonunda açtın Günay!"

Melis bana yakın olduğu için Günay'ın öfkeli sesini az çok işitiyordum. Kelimeler mırıltı halinde belirsizdi.
"Bak zevk için ya da seni rahatsız etmek için aramadım tamam mı? Şu an bizim aramızdaki şeyden daha önemli bir sorun var. Poyraz'ın sevgilisi yanımda ve kız baygın. O yüzden seni aradım."

Melis öfkeyle, hatta tükürürcesine konuşmuştu ancak benden bahsederken sesi yumuşamıştı.

"Hayır, astım gibi bir şey olduğunu sanmıyorum. Nefes alışverişleri normal. Daha çok... Uyuyor gibi. Sahanın oradayız. Çabuk gel."

Melis telefonu bıraktıktan sonra nazikçe saçımı okşadı. Yüzümdeki saçları çektiğini hissettim.

"Yer çok soğuk Yetkin, kızı şu banka kaldıralım."

Çocuk bir süre bir şey demedi. Peşimde dolanırken kibar olan çocuk sevgilisinin yanında resmen hödük birine dönmüştü. Erkekler anlaşılmıyordu asıl.

Yerle bağlantımın kesildiğini hissettim. Bir süre sonra daha sıcak bir yere, yine Melis'in kucağına kafamı koymuştum. Kolları beni sarıyordu. Bu kızın bana bu kadar iyi olmasını anlamıyordum. Poyraz'ın doğum gününde olanların üzerinden çok geçmemişti sonuçta. O gün yaşananlardan sonra bana bu kadar yakın davranması anlamsızdı.

Poyraz gitmişti. Bana önceden gitmeyeceğim dediği halde gitmişti. Biliyordum bunun olacağını. Ilk başta bunu tahmin ettiğim için ondan kaçmıştım. Bana söz vermişti. O sözün üzerinden ne kadar geçmişti? Bugün beni terk ederken sözünü kırdığını farkında mıydı?

Herkes benden gidiyordu. Bu dünyanın aptal kanunu muydu bu? Kimi çok sevdiysem benden uzaklaşmıştı. Ilk Yetkin gitmişti. Sonra ailem beni bu aptal yere getirmişti. Burcu gitmişti Edirne'ye. Sonra babaannem son kez öpmeden beni bırakıp gitmişti. Şimdi ise Poyraz... Çok çabuk sevip bağlandığım adam beni terk etmişti.
Güçlü değildim. Yapamazdım. Eksiklerim gün geçtikçe artıyordu. Zaten mükemmel bir insan değildim. Hastalıklıydım. Kırılgandım. Sürekli ağlardım. Beni terk etmekte haklı sayılırlardı aslında.

Sen de GitmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin