Son günlerde biraz atar yedim. 😂 Kusura bakmayın lütfen sınav biteli daha 1 ay oldu ve bu ay cidden yoğun geçiyor. Gezi, mezuniyet, fotoğraf çekimleri vs. ... Neyse uzatmayacağım. Bundan sonra karşınıza daha sık çıkmaya çalışacağım. Multide Oya var. Karşınızda yeni bölüm. Tatatataaa.
Burcu'nun yanına gidip olanları anlattığımda "O estetikli burnuna iki tane de ben geçireceğim!" diye bağırıp Oyanın yanına gitmeye çalıştı. Tabi Uygur olayını anlatınca öfkesinin yerini pislik sırıtışları ve oooooo lamaları aldı. Koluna hızlıca geçirmemle susmak zorunda kaldı. Sonra birden Burcu'yla Tuna'yı dans ederken gördüğüm aklıma geldi. Artık pislikce sırıtma sırası bendeydi. Burcu bana ,noluyor lan, bakışları atınca arkada Uygur'la konuşan Tuna'yı gözlerimle işaret ettim. Tek kaşımı kaldırarak ~Evet kaldırabiliyorum hahaha~ konuşmaya başladım.
"Bana anlatmak istediğin bir şey var mı dünyanın en kötü yalan söyleyen arkadaşı?"
Burcu dudağını ısırıp bir eliyle saçını oynayarak uzağa bakmaya başladı.
"Yoo niye olsun ki?"
O kadar kısık sesle söylemişti ki kelimelerin sadece belirli harfleri bana ulaşıyordu. Bu da yalan söylediğini resmen bağırıyordu. Ah. Biri şu kıza yalan söylemeyi öğretsin! Gözlerimi devirip konuşmaya başladım.
"Sana dünyanın en kötü yalan söyleyen arkadaşı unvanını vermekle ne kadar doğru bir karar verdiğimi bir kez daha kanıtladığın için teşekkürler Curcum."
Oflayarak anlatmaya başladı.
"Dansa kaldırdı çıktık dans ettik..."
Tek kaşımı yeniden ve yeniden kaldırdım.
"Başka?"
"Bana yakınlaşmaya başladı ,ben de tam beni öpecek oldu bu iş, diyordum ki sonra ne yaptı biliyor musun..."
Biraz durdu ve ellerini sinirle saçlarına geçirdi.
"Üstünde kurabiye kırıntısı kalmış diyerek eliyle yere düşürdü ve geri çekildi!"
Kahkaha atmaya başladım. Yaklaşık 10 dakika boyunca durmadan güldükten sonra Burcunun delici bakışlarıyla dudağımı ısırıp kendimi susturdum.
"Pardon. Devam et."
Sinirle soludu ve devam etti.
"Zorla güldüp teşekkür ettim ve lavaboya gideceğimi söyleyip tuhaf bakışları eşliğinde yanından ayrıldım."
Tekrar güldüğümde Burcu bu sefer bakmakla yetinmeyip omzuma hayvan gibi geçirdi. Ben acıyla inlerken Burcu zafer edasıyla gülüyordu. Yanımıza gülümseyerek gelen Bora'yla bakışlarımız ona döndü. Gülümseyerek karşılık verdik. Selamlaştıktan ve biraz konuşup gülüştük. Burcuyla Bora kanka olmuştu. Bora zaten iyi bir çocuktu. Çok da eğlenceliydi. O sırada güzel bir şarkı çalmaya ve herkes dans etmeye başladı. Bora Burcu'yu "Yeni kankimle dans mı etsek?" Diye dansa dansa davet etti. Burcu da "Bu bir şereftir yeni kankicim." Diye onayladı ve elini tuttu. Onlar dans ederken gözlerim önce dans eden Oygur çiftine sonra köşedeki Tuna'ya kaydı. Gülümseyen Oygur çifti midemi bulandırdığı için Tuna'ya baktım. Tek başına durmuş Burcu'yu izliyordu. Bir dakika. Kıskanmış mı o? Kendimi nedensizce ona doğru giderken buldum.
"Naber terkedilmiş kavalye?" Dedim gülümseyerek ve elimi uzun ve yuvarlak olan masaya koydum. Sindiği köşeden doğrulan Tuna elleri ceplerindeyken bana tek kaşını kaldırarak gülümsedi.
"Senin benden eksik bir yanın var mı?"Burnumu kırıştırdım ve gülümsedim.
"Pek sayılmaz."
Güldü. Kısa süren bir sessizlikten sonra gözleriyle dans eden Bora ve Burcu'yu göstererek konuşmaya başladı.
"Aralarında bir şey var mı?"
Bu sefer tek kaşımı kaldıran bendim. Sırıttım ve imalı bir şekilde ona baktım.
"Neden sordun?"
Bana panik olduğunu gizlemeye çalışarak baktı.
"Hiç. Merak."
Önündeki içecekten bir yudum aldı. Kahkaha attım. Bana ters ters bakmaya başladı.
"Bu merak sıradan bir şeye benzemiyor."
Ellerini yukarı kaldırdı gözlerini devirdi ve gülümsedi.
"Tamam tamam. Beni yakaladın daha fazla inkar etmeyeceğim."
Sorarcasına baktım.
"Burcu iyi bir kız..."
İmalı bir şekilde sırıttım.
"Veeeee?"
"Ondan azıcık hoşlanıyor olabilirim."
Güldüm ve konuşmaya başladım.
"Hah şöyle. Şimdi. Planımız... yok. Zaten hiçbir zaman planım olmadı. O yüzden hayat felsefem taktik maktik yok bam bam bam."
O sırada şarkı bitti ve herkes yerlerine geçti. Tuna'yı sırtından Burcuya doğru ittirdim.
"Şimdiiii. Kurabiyeden daha iyi bir şey buluyorsun ve ona bam bam bam söylüyorsun. O zaten dünden razı hadi koçum benim yaparsın sen."
Gülerek bana döndü.
"Sana borçlandım Kumsalcık."
Gözümle Burcu'yu gösterip göz kırptım.
"Sen şu işi hallet gerisi boşver. Hadi göreyim seni Tunacık."
Gülümseyip elini kaldırdı ve Burcu'yla doğru gitmeye başladı.
Mal mal sırıtmaya başladım. Ve kendi kendime söyledim.
"Allahım ne kadar iyi bir kızım ya."
Arkamdan gelen Bora'nın sesiyle yerimden sıçradım. O kadar yakındı ki nefesini boynumda hissetmiştim.
"Evet. Öylesin."
⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫⚫
Noluyor flfkfçh kitap çıldırdı. Burcunun ağzından bölüm isteyenler yoruma koşşş. ❤ Yakında görüşürüz.