Niall'dan o kadar çok kalp krizi geçirten fotoğraf geldi ki, nereye ne koyacağımı şaşırdım. Bir de sarışın olsaydı kesin o çekimlerden sonra yaşayamazdım sfıhswkeow
Bu arada siz de benim gibi One Direction'ı delicesine özlediniz mi? Veya onlara sinirleniyor musunuz plansız oldukları ve asla dönmek konusunda net bir cevap vermedikleri için? Çünkü ben üzülüyor, sinirleniyor, sövüyor ve seviyorum dgıhodhgdoı
Neyseee, 32 final olacak da ikinci kitap mı olur ek bölüm mü bilemem artık.
İyi okumalar!
"Bugün eve geç geleceğiz, Autumn'u doktora götüreceğim. Dert etme, ben hallederim. Evet, yine omzu. Bu sefer farklı bir doktor baksın, belki çözebilir. Çıkışta da biraz takılırız, yemeğe bekleme. Görüşürüz, seni seviyorum."
Ben boş bakışlarla dışarıyı izlerken abim annemle konuşmasını bitirmiş, hastaneye doğru sürmeye devam etmişti. İyi hissetmiyordum. Okul benim için artık bitmişti, ne kadar kapanmasına iki hafta olsa da bugünkü iğrenç kimya deneyimimle sınavlardan kurtulmuştum en azından. Yine de, hayatımın en büyük zorluklarından biri olan okul geri çekilirken sağlık problemlerim gitmek istiyor gibi durmuyordu. Bayılacak gibi hissediyordum, omzuma sanki her saniye biri ayağını daha çok bastırıyor gibiydi. Canım çok fazla acıyordu.
"Bu neşeni neye borçluyuz?" Abimin alaylı sesine sadece yorgun gözlerimi ona çevirerek karşılık vermeye çalıştım.
"Uykum var." Diye mırıldandım ancak bundan daha fazlası olduğunu hissediyordum. Abim sesimden de her zamanki gibi olmadığımı anlamış ve sadece neşelenmem için radyoyu açmıştı. Ed Sheeran'den Galway Girl çalıyordu.
"Niall'ın İrlandalı olduğunu biliyor muydun?"
Abim bana, beni seven çocuk hakkında bilgi mi veriyordu yoksa bana mı öyle geliyordu?
"Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum." Diye mırıldandım. Aslında bir kere oynadığımız 'o mu bu mu' sayesinde birkaç şey öğrenmiştim.
''Futbola ek olarak efsane bir şekilde golf oynuyor, birkaç videosunu izletti. Muhabbeti de baya iyi. Aynı zamanda şiir, şarkı yazıp beste yapıyor. Zayn ve Liam ile olan grup hayalimiz var ya? Öyle bir şey olursa kesin Niall'ı da alırım.''
Niall'ı övmeyi bitirdiğinde yüzümde hain bir gülümseme oluşmuştu. Ona dönerek kaşlarımı kaldırdım ve ''Erica'ya onu Niall ile aldattığını söylemeli miyim?'' diyerek kıkırdadım. Abim önce kaşlarını çatsa da o da gülmeye başlamıştı. Dudaklarını tam bir şey demek için aralamıştı ki telefonumun mesaj sesi duyuldu.
James : Bugün okulda yorgun görünüyordun
Bir süre ekranda görünen mesaja baktıktan sonra iç çekip telefonumu kilitleyerek dışarıyı izlemeye başladım.
"Neden cevap vermedin?" Abimin aniden neden Niall ile benim aramdaki şeyle ilgilenmeye başladığını anlıyordum. Niall ile bir ilişkim olmasını istiyordu, böylece kararımdan vazgeçeceğimi düşünüyordu.
"Burada kalmayacağım, abi." Diye ne yapmaya çalıştığının farkında olduğumu belli ederek yanıt verdiğimde arabaya biraz önceki neşeye zıt yoğun bir sessizlik hakim oldu. "Ama biliyorsun, bir gün geri döneceğim."
Ona ve anneme haksızlık yapıyordum, bunun farkındaydım. Arkadaşları onu dışarı çağırmasına rağmen beni hastaneye götürmek için bir dakika bile şüphe etmeden onları reddeden bir abim, bize aynı zamanda baba olup hiçbir eksiğimiz olmasın diye çabalayan bir annem vardı ve ben onları bırakıp gidecektim.
Telefonumdan bir mesaj sesi daha duyulunca abim yan gözle bana baktı.
James : İyi misin?
"Ona cevap ver. En azından bir süre."
Hastaneye varmamıza tahminen beş dakika vardı, o zamana kadar onunla konuşabilirdim. Gittikçe herkesten uzaklaşıyor ve kabuğuma çekiliyordum, artık insanlar beni yoruyor, hayata karşı kalmış birazcık tahammülümü daha da azaltıyorlardı. Niall'ın ise tek yaptığı beni sevmekti. Yaşadığımın aynısını ona yaşatacağımı bilmeden, öylece seviyordu beni ve ben bu sevginin ağırlığını kaldıramıyordum.
Autumn : Omzum çok kötüydü bugün
Autumn : Bir de uykum var biraz
James : Cidden, omzunda ne var?
James : Sürekli ağrıyor ve sürekli seni halsiz yapıyor
Autumn : Onu öğrenmeye, iki bininci doktoruma gidiyorum:(
James : Umarım ciddi bir şey yoktur
James : Çıkınca bana da yazabilir misin?
Autumn : Tamamm
James : Oysa aylar önceden sınavların bittiği gün enerji patlaması yaşayacağını ve sürekli güleceğini düşünüyor, gülüşünü nerden izleyeceğimi kafamda tasarlıyordum
James : Sonuçta okul bitti sayılır
Autumn : Mutlu oldum tabikii
Autumn : Ama gülecek kadar enerjim yok sıohfdsıuhg
James : Biliyor musun
James : Eğer seni iyileştirmek için canımı vermem gerekseydi
James : Gözümü kırpmadan yapardım bunu
James : Neden bulamıyorlar
James : Sıçtığım tıp dünyasında bir tek senin ağrılarına mı çare yok
James : Ne baş ağrına, ne omuz ağrına, ne nefes krizlerine ne de öksürüklerine... hiç birine mi çözüm yok?
James : An itibariyle tıp okuma kararı aldım
James : Daha bir ay önce ''Hiçbir güç bana tıp okutamaz.'' diyordum ancak senin için her şeyi yaparım
James : Tek sorun, sekiz yıl beklemen gerecek
James : Dayan, en güzel mevsimim. İlacını bizzat kendim bulacağım.
Koklayın buraları, siz de Platonic Love kokusu alıyor musunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Autumn Leaves / NH
Short StoryBut I miss you most of all my darling -Ama seni her şeyden fazla özlüyorum sevgilim When autumn leaves start to fall -Sonbahar yaprakları düşmeye başladığı zaman 18.01.2017