GB2 - 11

2.8K 159 34
                                    

MERHABA TATLICIKLARIMMM:) DİĞER BÖLÜM SIKICIYDI VE BU BÖLÜMDE SIKICI AMA BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMDE YANİ 12 DE BİR SÜRPRİZİM VAAARR!!!:D:D ONUN İÇİN BU BÖLÜMÜ İYİ OKUYUN BİR KOPYA VERDİM BAKALIM BULABİLECEK MİSİNİZ?;) HAFTAYA BÖLÜM GELEMEYEBİLİR ÇÜNKÜ BU HAFTA SINAVLARIM BAŞLIYOR VE İNTERNET PAKETİM CUMA BİTİYOR:( SINAVLARIM İYİ GEÇMEZSE İNTERNET PAKETİMİ YENİLEMEZLER ONUN İÇİN BANA DUA EDİN SINAVLARIM İYİ GEÇSİN:) NEYSE DAHA FAZLA UZATMAYAYIM İYİ OKUMALAR:):)

Nisan~

Su gibi akıp giden zaman şu son 7 gündür geçmek bilmiyordu. O lanet olasıca teklifi kabul etmeseydim hayatım çekilmez hale gelmeyecekti. Mete onu bırakıp gittiğim için tavır yapıyordu. Bu yaptığım kaba olmuştu ama o sabah... O sabah o kadar farklı hissetmiştim ki, bu beni korkutmuştu.

3 yıldır ilk defa mutlu uyanmıştım. Ona iyice sokulmuş, kokusunu içime çekmiştim. Parfümünün o sert kokusu hoşuma gitmişti. Başımı elime yaslayıp uyurken onu izlemiştim. Dağılmış saçlarına değen kaçak parmaklarım yüzünü dolaşmıştı. Dudaklarına dokunduğum sırada kendimi ilk kez Eski Nisan gibi hissetmiştim. Yumuşak, neşeli ve sevgi dolu...

Ateşe dokunmuş gibi elimi ondan uzaklaştırırken kaşlarımı çatmıştım. Beni değiştiriyordu ve bu garipti. Onu tekrar sevebileceğimi hatta biraz daha ona bakmaya devam edersem onu koşulsuz affedeceğimi hissetmiştim. Ne kadar nefret ediyorum desem de onu deli gibi seviyordum! SEVİYORDUM!

Bu gerçek beynimde yankılanırken bana doğru geleni yapmış yani kaçıp gitmiştim. Onu kırdığımı, sinirlendirdiğimi bilmeden kaçıp gitmiştim. Kaçmak tek yokmuş gibi gelmişti. O zaman konuşamayacak, düşünemeyecek kadar karmaşıktım. Biri bana bir şişe içki içirse o kadar sersem olmazdım. Sonrası zaten arap saçı gibi olmuştu.

Televizyon teklifini kabul edip o kadını restorana soktuğumdan beri delirmek üzereydim. Mete'yle yakınlaşmış olmaları ve müdür olmama rağmen bazı şeylerin bana sorulmaması sinirlerimi bozmuştu. Fazlasıyla...

Eski Nisan'ı hissettiğimden beri Müdür Nisan olmak daha zorlaşmıştı. Yüreğim o eski canlı kıza geri dönmek istiyordu. Beynim ise Müdür Nisan'da diretiyordu. Büyük bir ikilem içerisindeydim. Bu seçimle Mete hayatıma ya dahil olacak ya da sonsuza kadar çıkacaktı. Buna karar vermek zordu işte...

İlk başlarda programdan gelenlerin hal ve tavırlarını umursamamıştım. Hatta o kadınla Mete'nin yakınlaşmasını umursamamıştım ya da doğru tabirle tepki vermemeye çalışmıştım. O gece birlikte uyumamız, konuşmamı, onun dayak yemesi... Her şey beni o kadar etkilemişti ki her seferinde ona yeniliyordum. Duygularımı silip atamıyordum. Bu 3 yılda duygularımı yalnızca bir kutuya saklamıştım. Kutudakiler hala ilk günkü kadar canlıydı ve o gece bu kutuyu Mete aralamıştı. Aralanan kutunun içindekiler eski yerine geri dönmek için çılgınca beni sıkıştırıyordu. Onlar bütün benlikleriyle Mete'yi özlemişti. BENDE TABİ...

Bazı şeyler içimde şekillenmeye başladıkça daha da sert imajıma sığınmıştım. Daha sinirli, daha öfkeli ve kesinlikle daha soğuktum. İlk kez Mete yemek yaparken onu çekmişlerdi. Mete ve kadın o kadar neşeli davranıyorlardı ki sinir olmadan yapamamıştım. Umursamaz görünmek için ne kadar uğraştığımı bilselerdi bana madalya takarlardı.

İkisi sürekli birlikteydi. Yemekleri birlikte yiyorlar, iş çıkışı birlikte gidiyorlardı. Ben ise her iş çıkışında umutsuzca merdivenlerin sonunda beni bekleyen bir Mete bulma umuduyla çevreye bakıyordum ama o olmuyordu. Ben ise sessiz gözyaşlarımla evime gidiyordum. Evet, bir daha onun için ağlamayacağım demiştim ve hem dayak yediği gece hemde bu son 7 gündür her gece ağlıyordum. Onu kıskanıyorsun! O kadınla konulurken ya da yemeğe giderken onu durdurup her şeyi yüzüne söylemek istiyordum ama... İçimde hâlâ yenemediğim bir gurur vardı. Beni ona ulaşmakta kısıtlıyordu.

Gülümse Bana ❃ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin