GB2 - 9

2.8K 162 12
                                    

MERHABA:) HEPİNİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM CANLARIM BENİM :) BÖLÜMLER OLAYLAR BİRAZ AYDINLANDI MI NE?:D NEYSE İYİ OKUMALAR KOCAMAN ÖPÜLDÜNÜZ :)

Mete~

Bu cümlem salonda yankılanırken Nisan afallamış bir halde bana bakıyordu. Sessizce bir süre bana o iri kahve gözleriyle baktı. Bu hali ne kadar sakin gibi görünse de içinde fırtınalar kopuyordu. Onun yerinde kim olsa aynı karmaşayı, aynı afallamayı yaşardı. Ben bile düşündükçe anlayamıyordum.

Bekledim. Belki bir süre sessizce düşünürse bana hak verirdi. Olan her şeyi onun için yapmıştım. Beni suçlamasının bir anlamı yoktu. Sessiz geçen 10 dakikanın ardından gala aynı şekilde duruyorduk. Ben oturuyor, o ise ne hissettiği belli olmayan gözleriyle bana bakarken ayaktaydı.

Sonunda,"Bu... Bu söylediğin doğru olamaz." dedi kekeleyerek. Bilmiş bir şekilde başımı sallarken kendini tekli koltuklardan birine attı. "Bu imkansız bir şey." dedi sakin bir sesle. "Ama gerçek Nisan ve sen hala inanmak istemiyorsun." dediğimde gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. "Ben kimseye bir şey yapmadım." diye yakınırken, "Biliyorum." dedim sakin bir sesle.

"Biliyordun da bana niye söylemedin?!" diye bağırıverdi bir anda.

"Söyleyecektim ama bir türlü fırsatını bulamadım. Benim yüzümden hayatının mahvolmasını istemedim."

Öfkeli bakışlarını yüzüme dikerken dizlerini karnına çekti. Bu haliyle küçük bir çocuğu anımsatıyordu. Birden suratı kireç gibi beyazladı. Gözlerime dikilen gözlerindeki öfke yerini hüzne bırakmıştı.

Ağlamaklı bir sesle,"Keşke söyleseydin. Şimdi çektiğim acıların yanında bir hiç kalırdı." dediğinde acıyla bana bakıyordu. Bir an ona sarılmak istedim ama bu hareketin onu daha çok kıracağını biliyordum. İstemeye istemeye vazgeçtim.

"Nisan benim yüzümden üç yılı acıyla geçirdin ama emin ol benimde iyi yıllar geçirdiğim söylenemez. "

"Benim gibi geçmediğine eminim Mete! Hayatında iki kere aldatıldın mı? HAYIR! Ama ben iki kere aldatıldım! İKİ KERE!"

Oturduğum yerden kalkıp Nisan'ın önünde durdum. Dizlerimin üzerine çöktüğünde göz gözeydik. Birden içimde o tanıdık his dolaştı. Nisan'a bu kadar yakın olmayalı uzun zaman olmuştu. Onu. Hafif çiçeksi kokusunu alabiliyordum. Bu koku beni sarhoş ediyordu.

Ellerimi koltuğun kollarına dayarken gözlerimi bir an olsun onun gözlerinden ayırmıyordum. Suçlulukla ona baktım. Beni affetmesini istiyordum.

"Hayatımda üç kere terk edildim ve en ağırı da senin o gece beni bırakıp gittiğin andı." diyerek fısıldadım. Bacaklarını altına alıp oturdu. Benden olabildiğince uzak duruyordu. Bana boş gözlerle bakarken içten içe konuşmak için yanıp tutuştuğunu biliyordum. Artık onu çözmüştüm. Çevresine ördüğü soğuk, erişilmez duvarın ötesinde hala eski Nisan vardı ve bunu görebilen tek kişi bendim.

Alayla güldü."Buna inanmamı beklemiyorsun herhalde değil mi?" dediğinde masumca başımı salladım. Bu hareketimden sonra daha çok gülmeye başlamıştı. "Daha iyi bir yalan bulabilirsin Mete."

"Yalan mı?! Dediklerimin hepsi doğru Nisan!" diye parlayıverdiğimde dudaklarını büzüp kaşlarını çattı. "Eğer gerçekten üzülmüş olsaydın hatanı düzeltmek için beni bulurdun. " diye sinirle söylenirken hırsla ayağa kalktım. Ellerimi saçlarımın arasına atarken,"Gelmedim mi sanıyorsun?! Senin her adımımı izledim ama o son şey beni bundan vazgeçirdi. O zamanlar gayet mutluydun!" diye bağırdığımda şaşkınca bana baktı.

Gülümse Bana ❃ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin