GB2 - 7

3.2K 160 11
                                    

BU BÖLÜM ÇOOOOK UZUN BÖLÜMLERİNDEN BİRİ :D NEDENSE BU BÖLÜMÜ SEVERİM SONUNA GELDİĞİNİZDE ANLARSINIZ:) GERÇİ BÜTÜN BÖLÜMLERİ SEVİYORUM AMA BU BÖLÜM BENİM İÇİN FARKLI:) BENCE GİDİŞATI BELİRLEYEN BİR BÖLÜM YİNE DE HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLMAYABİLİR:D TAMAM SAÇMALADIM:) KOCAMAN ÖPÜLDÜNÜZ, İYİ OKUMALAR<3<3<3<3<3<3

Nisan~

Hakan ve Mete hayatımı zahir etmeye çalışıyorlarsa bunu kesinlikle başarıyorlardı. İkisi de beni eski neşeli halime döndürmek için uğraşıyorlardı. Boşunaydı, hiçbir şey eskisi gibi olamazdı ve olmayacaktı. Ben nefret dolu ve agresif halimi seviyordum. Tamam kabul bazen bu şekilde davranmak çok zor oluyordu ama her şeyi bir anda sindirmek de zordu. Mete'yi kolay kolay affetmeye niyetim yoktu. Aslında vardı ama gururuma yediremiyordum. Hem onu affedecek de cesaretim yoktu. Onu affedersem bu soğuk kişiliğe büründüğüm 3 yıla ihanet edermişim gibi geliyordu.

Gözlerimi açtığımda bugünün tatil günü olduğunu bildiğim halde sabah namazında kalkmıştım. Bu bir alışkanlıktı. Alarm gibi ezanı duyar duymaz gözlerim açılıveriyordu.

Yataktan kalkerken mutsuzdum. Zaten şu lanet yataktan ne zaman mutlu olarak uyanmıştım ki?! '3 yıl önce her gün.' diye içimden geçirdim. Başımı salladım. 'Aklını karıştırma!' diyerek banyoya gittim. Duş alıp üzerimi giyinmeye başladım. Kırmızı askılı uzun elbisemi giydim. Saçlarımı uçlarını maşalayıp gevşekçe toplayıp sol omuzuma attım. Minik parlak küpelerimi takıp boynuma uzun gümüş kolyemi taktım. Biraz makyaj yapıp son hazırlıklarını da yaparken birkaç saat geçmişti.

Sabah sabah bu kadar süs niye diye düşünen ben ilk defa bu kadar özene bezene hazırlanmıştım. Aklımda bizimkilerle kahvaltı yapmak vardı. Daha kimsenin haberi yoktu ama haber kuşum Deniz'i ikna etmem hepsini getirmeye yeterdi. Kimse Deniz'in ikna çabalarına dayanamazdı.

Telefonumu bulup Deniz'i ararken aynada kendimi inceliyordum. Değiş miydim gerçekten? Normal halimden çok mu uzaklaşmıştım? Oysa kendimi... Boş ver Nisan!

Deniz'in uykusu cidden çok ağırdı. Yanında davulda çalsanız yüzünü danaya da yaparsanız uyanmazdı. Biliyordum arkadaşımı. Yine de uyanacaktı. Sonunda telefonu açtığında sesi uykulu geliyordu.

"Uyumaya da izin yok arkadaş!" diyerek sinirle söylendiğinde, "Hadi mızmızlanma! Kahvaltıya gidelim. " dedim. Bir sure ses gelmedi. Horultusunu duyunca yine uyuduğunu anladım. Bütün gücümle, "DENİİİİİİİİİİİİİİİZZZZZ!" diye çığırdığımda inliyordu.

"Nisan çok kotu bir arkadaşsın ama seni kırmayacağım. Bizimkilere dedin mi?"

"Hayır sen haber verirsin. " diyerek telefonu kapatmaya yeltenirken itiraz ediyordu. "İnsaf ama yeni uyandım yaa! İnsan arkadaşına biraz acımaz mı?" diye söylendiğinde derin bir nefes aldım.

"Hadi hadi bebeğim sen halledersin. Ben şimdi kapatıyorum uyanık ol ve herkese haber ver. "

Sonunda kararlaştırıp sahil kenarındaki minik kafede buluşmak için sözleştik. Yarım saat içinde kumların üzerinde güzel bir masada oturuyorduk. Siparişlerimizi verirken karnım isyan ediyordu. Açlıktan ölmek üzereydim.

Hakan her 10 dakikada bir beni izlemesiydi belki daha güzel bir kahvaltı yapabilirdim ama ne yazık ki bu olmamıştı. Genel olarak iyi zaman geçiriyorduk taki Deniz ağzını açana kadar.

"Hakan sence de Nisan bugünlerde fazla somurtkan değil mi?"

Bütün gözler ona çevrilince gülümsedi. Aklından ne geçtiğini anlamak imkansızdı. Bakışlarındaki çılgın ifadeye bakılırsa bu işin sonu başımı ağrıtacaktı.

Gülümse Bana ❃ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin