Caner ile birlikte geldiğimiz kafede meyve sularımızı köpürtürken bas gitar sesini bastıracak şekilde gelen çığlık sesleriyle beraber bakışlarımızı kapıya çevirdik. Kapıdan giren yapılı adamın yanına koşa koşa giden genç kızlara gözlerimi devirerek baktıktan sonra önüme döndüm.
Caner ellerini masaya sertçe vurdu. "Tüm bu çığlıklar şu adam için mi?"
Güldüm. "Niye lan nasıl ki adam? Miyopum ben biliyorsun."
"Kanka şöyle kaslı, saçları falan yakışıklı. Bir bakayım, vallahi yakışıklı adammış. Dur ıslık çalacağım!"
Serçe parmaklarını ağzına götürerek ıslık çalmaya başladığında gelen adam dahil herkes bize bakmaya başladığında Caner'in eline vurdum. "Yapmasana salak."
Telefonumun bildirim sesi yükseldi.
D: Ne vuruyorsun çocuğun eline?
B: Burada mısın?
D: Yok amına koyim telepati yöntemiyle Caner'e vurduğunu anlıyorum.
Pipeti ağzımdan çıkardım. Gözlerimi kısarak bakışlarımı etrafta gezdirdim fakat şu kafeye giren yakışıklı adamla fotoğraf çeken kızlar ve birkaç yaşlı çiftten başka kimse yoktu.
B: Korkuyorum lan
B: Merak mı etsem?
D: Fazla merak
D: Senin gibi civcivi öldürür.
D: Beni hiç merak etme hele güzelim.
D: Ölümün bir yakışıklı uğruna olmasın.
D: Bir kalp uğruna olsun.
D: O kalpte benimki olsun.
D: Bir bakayım
D: yine de benim uğruma olmuş bak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FENOMEN - anonim
Short StoryOkuldan çıkmış, sarı saçlarımı savura savura eve doğru giderken aniden telefonuma gelen bir bildirim sesi değiştirdi tüm hayatımı. Tehlikeli ama bir o kadarda eğlenceli bu sularda yüzmek sanırım yaptığım en deli şeylerden birincisiydi. Bir anonim, ç...