FENOMEN - anonim

2. Bölüm - 13

(Multimedia; Sezen Aksu - Yarası Saklım

Alper'in masada söylediği şarkı; Sezen Aksu - Vay

Yaren'in oynadığı şarkı ; Sezen Aksu - Beni Al Onu Alma)

Alper benim yatağımda, maskesiyle sırt üstü yatarken benim tek derdim gece nasıl nefes aldığıydı. Kapıyı kilitlediğine emindim. Benimle kalmıştı. Gitmesine izin vermemiştim. Kapının yanına oturmuş öylece onu izliyordum. Sadece nefes alış verişinden dolayı kalkan göğsünü izlemek bile onca düşünce oluşturuyordu beynimde.

Allah'ım çok acı çektirmişsin ona.

Yalvarırım biraz hafiflet.

Topladığım saçımı açıp yana attım. Ağrıyan başım için şakaklarımı ovarak bekledim. Annesi ile kalan tek güzel anısı bendim. Hali kalmamıştı. İkimizde aynı kaderi yaşadığımız için onu anlıyordum. Onu en iyi ben anlıyordum.

Bir gün bunu diyeceğimi bilmezdim ama.

İyiki girmişti hayatıma.

Uyanmayacağını anladığımda ayaklandım ve başucuna geçtim. Maskesine bir iki kere vurdum ve hızla doğrulmasını izledim. Kıkırdadığımda siyah gözlerini bana çevirdi. Göz bebeklerimi yukarı kaldırıp elimle engelli hareketi yaptığımda kafasını iki yana sallayıp alnıma vurdu.

Sonra aynı anda güldük.

"Deli misin nesin kızım?" diye fısıldadı.

"Deliyim oğlum, ne yapacaksın?"

Bana yaklaştı, yaklaştı, yaklaştı...

Biranda üzerime çullanıp gıdıklamaya başladığında irkildim ve kendimi yatağa attım. Var gücümle savurduğum tekmeler onun sırtına inse bile gülmekten başka bir şey yapmıyordu. En sonunda bıraktığında derin bir nefes alıp sırtına vurdum.

Bu sefer inledi.

Kaşlarımı çatıp onun yüzüne bakarken elim tişörtüne kaydığında geriledi. Vazgeçmedim. Tişörtünün uçlarından kavrayıp yukarı doğru sıyırdım. Sırtında yer yer morluklar oluşmuştu. Canını yakmıştım.

Ben onun hep canını yakardım.

Ben ona zarardım.

Gözümden bir damla yaş sırtının topraklarına zehir gibi yayılırken o tam tersini fısıldadı. "Sen güzel bir yarayken, etkili bir şifasında. Önce öldürüp sonra diriltiriyorsun. Gözyaşların benim cennetime düşen yağmur taneleri gibi güzelim. İyiki varsın."

"Yalan söyleme," diye sızlandım, "sana zararım,çok zararım."

"Bana yararsın, bazen yarasında. Ama bende olan en acısız yarasın, en güzelinden."

"Sensin benim en derin kuyumm."

Güldü. Bedenini benden uzaklaştırıp tişörtünü indirdi. Bir süre birbirimize bakıp izledikten sonra kahvaltıya karar verdik.

O yemeyeceğini söylediğinde ısrar etsem bile diretmişti. Zaten görünen gözleri kanlanmış ve kızarıktı. Sanırım uyuyamamıştı. Ben masada otururken içeriye gidip geldi. Elindeki sigara paketinden bir dal çıkarıp tüpe eğildi ve yakıp geri yerine geçti. Çatalımı sallayarak yemek yerken aynı zamanda onu izliyordum.

Maskesinin altından sigarasını sokup içiyordu ve yine maskesinin altını biraz kaldırıp dumanı geri üflüyordu. Nefes aldığından şüphelenmeye başlamıştım. Siyah gözleri kısıldı. Sigarasını baş ve işaret parmağıyla tutarken masaya eğildi.