(3 yıl önce)
Bana yaklaştığı her adımda, yüzüne bakmak için kendimi her zorlayışımda daha da mide bulandırıcı olduğunu düşünmekten kendimi alamadım. Elleriyle omuzlarımı kavrayıp yavaşça bileklerime doğru indirirken konuşmaya başladı.
‘’ demek beni görmek için bahaneler arıyorsun. Senin bende bıraktığın etki o kadar fazla ki sırf beni gör diye davetler düzenleyebilirim. Hatta ilerde sana özel etkinliklerim bile olabilir. Ne dersin? ‘’
Kesinlikle beni kullandığı son gece olacaktı. Son kez yatağına girecektim ve tehditleri beni korkutmaya yetmeyecekti.
‘’ Bana ayırdığınız tüm vakitleri seviyorum Murat Bey’’
‘’ Yalnızken bana bey demen gerekmez. Eğer bu bir fantezi değilse tabi ‘’
O çirkin kahkahalarıyla odayı doldururken ben sadece gülümsedim ve ellerimi pantolonunun kemerine doğru uzattım. Benden neredeyse on beş yaş büyüktü ve nefesi sürekli nane şekeri kokardı. Bu takım elbiselerin içinde olmasa sokakta kimsenin dönüp de suratına bakacağını sanmam. Kemerini çözerken ellerim titremediği için şükrettim.
‘’Çok vaktimiz olduğunu sanmıyorum’’
‘’Kesinlikle haklısın bebeğim, bu yüzden şimdi karşımda diz çöküp benim için gerekeni yerine getireceksin.’’
Kusmak üzereydim. Eğer bu gece buradan o belgeleri bulamadan çıkarsam kesinlikle bu yaptığıma değmeyecekti. Yine de kontrol bu adamın değil benim elimde olmalıydı.
‘’ Daha iyi bir fikrim var. Üstümdekileri çıkarmama yardımcı olur musun?’’
Yüzündeki gülümsemeyi görmemeyi dilerdim ama ona sırtımı dönmeden önce yüzüne anlık bir bakış atmak zorunda kaldım. Elbisemin fermuarını açmasını bekledim ve üstümden yere düşüşünü hissettim. Masasının üstü yerine koltuğu tercih etmeliydim. Böylelikle dolapların yerlerine daha rahat bakabilirdim. Koltuğa doğru ilerledim ve uzandım.
‘’ Hızını seviyorum Meltem, bana hissettirdiklerini, beni heyecanlandırmanı, ustalığını seviyorum. ‘’
Susması lazımdı. Daha fazla duymamam lazımdı. Dudaklarına dudaklarımı değdirdiğimde sesi kesildi. Vücudumda ki elleri amaçsızca dolanıyordu ve hiçbir şey hissettirmiyordu. Kafasını boynuma doğru yönlendirdim. Boynumda oyalanması benim için önemliydi. Saçlarının arasında dolaştırdığım ellerim onu sertleştirmeye yetmişti bile.
Oyalandığı tüm o süre boyunca gözüm dolaplarda, çekmecelerde ve kasanın olduğu yerdeydi. Daha önce bu odaya üç kez girmiş, üç kez o pisliğin içime girmesine izin vermiştim. Kasanın şifresi dolapların anahtarlarının olduğu yer hepsini aklıma kazımıştım. Boynumda kalıcı izler bırakması iyi olmazdı.
‘’ Hadi bu oyunu biraz daha karartalım.’’ Dedim ve göz kırptım. Boynuna uzanan ellerim kravatını kolayca çıkarıp gözlerine doğru götürürken sadece gülümsedi.
Koltuğa doğru uzanmasına yardımcı oldum ve çoktan sertleşen o mide bulandırıcı organının üstüne yerleştim. Gözleri kapalıydı.
Koltuğun ulaşılabilir kısmına fırlattığı cekete elimi uzattım. İçinden çıkardığım anahtarların ses çıkarmaması için dikkat ettim. Yine de böyle bir ihtimal vardı. İnlemelerim çığlıklara dönüşmek zorundaydı. Anahtarları koltuk minderinin altına doğru iterken huzursuz ve aceleci tavırlarla git gel yapmaya devam ediyordum.
Sonunda iğrenerek de olsa zevke ulaşmasına şahit oldum. Kalkıp toparlanmaya başlamıştı. Bu gece aklını karıştırmaya yetecek kadar zevk aldığı gözlerinden belliydi. Ceketine uzanırken korkunun beni tekrar ele geçirdiğini hissettim. Neyse ki farkına varmamıştı ve başka hiçbir şeyi umursamamıştı. O zaman zarfında bir yandan giyinip bir an önce bu odadan çıkmayı istedim.
‘’ Şu davet düşüncesi var ya .. hani sana özel olan. En kısa zamanda seni yatakta becerme hayallerimi gerçekleştireceğim. Davetlere hazır ol Meltem.’’
Gülümseyerek kapıya doğru yöneldi. Arkasından giderken elimi uzatıp kolunu tuttum ve geri çevirdim. Kapıya doğru yaslandı ve nefesimi zorlayacak kadar uzun bir süre onu öptüm. Bu onu meşgul ederdi.
Kapının kilidini açtı. Çıkarken etrafa bakındı. Kimsenin olmadığına emin olunca onu takip etmem için kafasıyla işaret etti.
Aynı renkler, aynı tablolar…
Durdum.
‘’Murat bey çantam, çantamı odada unuttum. Geri dönüp alabilir miyiz? ‘’
Tek şansım çantamı getirmeyi teklif etmemesiydi.
‘’ Sen salona doğru ilerle ben senin çantanı alır gelirim. ‘’
Bu sahnede Görkem’in devreye girmesi gerekirdi ama büyük ihtimalle kızları tatmin etmekle meşgul.
‘’ Ben gitsem daha iyi olacak, lavaboyu kullanmadan çıktım odadan. Kendime çeki düzen vermem sizinki kadar kolay değil. İnsanların yanlış değerlendirmelerini istemem. ‘’
Hala elinde döndürdüğü anahtarları bana doğru uzattı.
Kapıya doğru yürüyüp Görkem’in telefonunun çağrılarına cevap verecek kadar dolu olmamasını umdum.
(Şu an)
Parmakları sigarayı kavrarken o kadar orantılıydı ki. Uzun parmakları vardı. Ellerinin üst boğumlarında bir yeri yumrukladığını düşündüren hafif kabuk bağlamış yaraları vardı. Sigara dumanını üflemesini keyifle ve ilk defa görüyormuşum gibi izledim. Sigara içmenin bir erkeğe bu kadar yakışması adaletsizlik sayılırdı. Hatta böyle bir erkeğin yaratılmış olması diğer tüm erkeklere karşı bir haksızlıktı. Esmer teni, ela gözleri, saçlarının kendi halinde yayılması, belirgin elmacık kemikleri, kusursuz gülümsemesi…
Giyim tarzına baktığım zaman onu daha önce burada görmüş olmak zorundaymışım gibi hissettim. Burada çalışan herkes belirli bir tarzda giyinirdi. Genelde kahve tonlarında pantolon, aynı tonlarda gömlekler, kiminde pantolon askıları, kiminde şık papyonlar. Burada görsem hatırlıyor olurdum. Baskılı tişörtü dar siyah paça pantolonu ile daha çok bir barda söyleyen tipleri andırıyordu.
Kolunda ki dövmeler bir bütünlük oluşturmuyordu. Nedense her an için bir dövme yaptırmış hissi uyandırıyordu.
‘’ İncelemeni bitirdin mi? İnan bana bu bana rahatsızlık vermez. Gözlerinin vücudumda olması bana kötü hissettirmez. ‘’
Kendine bu kadar güvenme durumu karşısında oturduğu insanı tanısa uçup gidecekti belki de.
‘’ hayır, seni izlemiyorum. Tamam, belki biraz dalmış olabilirim. ‘’
‘’ O zaman bir adım daha atmamız lazım ‘’
İlk kez oturup konuştuğum insanlarla sevişmeme gibi bir kuralım tabi ki yoktu. Çoğu kez barda ya da sokaklarda tanıştığım insanlarla sabahladığım oldu. Yalnızca bunu isteyecek durumum ve benden yararlanmasını kolaylaştıracak zaman kaybına yerim yoktu.
‘’ne demeye çalıştığını öğrenebilir miyim? Bana daha açık olursan elimin suratına geliş açısını ona göre hesaplayabilirim.’’
‘’ gerçekten seninki zor zanaat’’ Sigarasının dumanını bir kez daha loş ortama doğru üfledi. Düşünceli haliyle kendi halinde yarım ağız bir gülümseme vardı.
‘’ Her tanıştığın erkek sana tensel ihtiyaçlarını gidermeyi teklif etmiş olamaz değil mi bayan gizemli? Erkeklere güvenmiyor musun? Ben sadece adını söylemeni isteyecektim. Böylece sana isminle hitap edebilirim. ‘’
Nasıl bu kadar aptal olabiliyorum? Gerçekten erkeklere güvensizliğime neden olacak birçok şey yaşamıştım. Sonuçta yıllar önce edindiğim tüm dostlarım beni nasıl yatağa atacakları konuşunda sıraya giren tiplerdi. Güveni mi boşa çıkaran o adar çok erkek vardı ki…
‘’ Bu arada’’ diye ekledi ve bir nefes daha çekti içine doğru. Üflemeden önce sesini alçaltarak konuştu.
‘’ Daha önce hiçbir kızdan tokat yemedim. Farklı bir deneyim olurdu. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEMDE OTUZ YIL
RomanceEğer günün birinde gerçeği ayırt edemeyeceğiniz kadar daralırsa ruhunuz, yazın. Yazmak, sevgilerin başlangıcı. Yazmak, mutluluğun ilk adımı. Yazmak, kötü her duygunun dengelenmesine yardımcı tek araç. Yazmayı kişiliğin bir parçası haline getiren Mel...