(Şu an)
Yüzüme vuran güneş ışığının sıcaklığını hissederek gözlerimi araladım. Çok fazla ağlamıştım. Göz kapaklarımın ağırlığı ve bendeki acı bundan olsa gerekti. Gözlerimi tekrar kapayıp güneş ışığının keyfini çıkarmak için kendimle savaştım. Gözlerim kapalı olabilirdi ama hislerim üst seviyede açıktı. Birinin odaya girdiğini anlamıştım. Hiç ses çıkarmadan beni izleyen görkemden başkası olamazdı.
Dün gece ne yaşadım bir tek Görkem beni sakinleştirerek bunu bana hatırlatabilirdi. Ona sormam lazımdı. Benden önce davranıp o konuştu.
‘’ Bunu yapmayı sevdiğini biliyorum, yani güneşi üzerinde hissetmeni ve böldüğüm içinde çok üzgünüm ama hazırlanmamız lazım. Tatili biraz daha uzatırsak yönetmek zorunda olduğum o şirket batacak ve ben sana yerleşeceğim. ‘’
Gözlerimi gülümseyerek açtım. Kaşlarımı havaya kaldırarak ona baktım.
‘’ Ne? Yanlış anlama lütfen. Tabi ki sana yerleşmeyi bende çok isterim. İstemediğimden değil. Sadece onca insan işsiz kalsın istemem.’’
Kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Eğer o kahkahayı atarsam ertesi gün vakit kaybetmeden bana taşınırdı. Sadece gülümsedim.
‘’ Görkem lütfen ‘’
‘’ Ne yani senin bu suratın sana taşınamayacağım için böyle asık değil mi? ‘’
Elini bana doğru uzattı ve kalkmama yardımcı oldu.
‘’ Eşyaların hazır. Yine de kendine vakit ayırmak isteyeceğini düşünüyorum. Benimde arabayı kontrol etmem gerek. Yarım saat senin için yeterli mi? ‘’
Duş almak ve gözlerime alışmak için yeterli bir süreydi.
‘’ evet yeterli. Teşekkür ederim. Yarım saat sonra beni alırsın.’’
Gülümseyerek kapıya doğru birkaç adım attı. Son anda aklına bir şey gelmiş gibi arkasını dönüp sakince bana göz gezdirdi.
‘’ Hiçbir şeyi sorgulamanı istemiyorum. Halledilmeyecek bir durum yok. Kendini yorma olur mu? ‘’
Haklıydı. O yanımdayken halledemediğim hiçbir şey olmamıştı.
‘’ Denerim. Şimdi çık lütfen vaktimi çalıyorsun. ‘’
Dudaklarını öne doğru uzatıp bana bir öpücük yolladıktan sonra dışarı çıktı. Arkasından kalkıp kapıyı kilitledim.
Banyoya kendimi attığımda korkarak aynaya baktım. Gerçekten felaket durumdaydım. Nasıl oluyordu da her seferinde böyle boktan hislere kapılabiliyordum. Sıcak suyu açıp altına girdiğimde, hayatımda değişmeyen çok az şeyden birinin kaynar suyun bendeki her felaket duruma iyi geldiği olması beni şaşırttı. Daha çok vakit istemediğim için kendime kızıyordum.
Giyinip saçlarımı kuruttuğumda daha on dakikam vardı. Görkem eşyalarımın hazır olduğunu söylemişti. Peki ya defterim? Tarak almak için çantamı açtığımda defterimi görmemiştim. Çantamı yatağın üstüne boşattığımda telefonumu da göremedim.
Kapı tıklatıldığında gidip kilidi açtım. Görkem karşımda dikiliyordu. Benimse almam gereken cevaplarım vardı.
‘’ Telefonum ve defterimi gördün mü çantama baktım ama orada değiller. ‘’
Yüzündeki ifade rahatlamaya dönüşürken Görkem’i izledim. Farklı sorular bekliyor olduğunu tahmin etmek zor değildi.
‘’ Evet bendeler. Güvendeler rahat ol. Ben yanındayım seni kim arayabilir ki? ‘’
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNEMDE OTUZ YIL
Roman d'amourEğer günün birinde gerçeği ayırt edemeyeceğiniz kadar daralırsa ruhunuz, yazın. Yazmak, sevgilerin başlangıcı. Yazmak, mutluluğun ilk adımı. Yazmak, kötü her duygunun dengelenmesine yardımcı tek araç. Yazmayı kişiliğin bir parçası haline getiren Mel...