Bölüm Müziği: Yusuf Güzey, Yanlış Anlaşıldım
🪷
Sanat Aldinç
Özgür gitarın teline son defa vurup dudaklarındaki hevesli gülümsemeyle kumsalın içine bıraktığında etraftan kopan alkışlar eşliğinde bana sarıldı. Yüzü yine örtüktü ve ela gözlerini bir tek ben görebiliyordum. Kafamı göğsüne hapsedip saçlarımdan öpüp koklarken önümüzdeki plastik saklama kaplarına koyduğum dilimlenmiş kış meyvelerinden portakala uzanıp çatalla uzattım.
Kafasını iki yana salladı çocuk gibi. "Sen ye, vitaminsiz olan ben değilim," diyerek yüzüme gelen saçlarımı okşarken portakalı ağzına dayayıp ısrarcı bir şekilde bastırdım.
"Ben kendime dikkat ediyorum aşkım. Senin için doğradım bunları. Bak kivi de var. Seversin sen kiviyi," diyerek kiviye uzanacaktım ki belimi daha sıkı kavrayıp kendine yasladı beni. Dudaklarımdan kaçan kıkırtılara mani olamadım.
"Ben bir tek seni severim güzelim benim..." Hisli hisli dudaklarını alnıma bastırınca yerimden memnun bir şekilde göğsüne sinip dalgaları seyretmeye başladım.
Önümüzde meyve tabakları ve yarısı yenmiş sandviçlerimiz duruyordu. Huzuru tek kelimeyle iliklerime kadar hissedebiliyordum. Özgür'ün kendine has kokusu bütün ruhumu esir alırken memnuniyetle gözlerimi kapatıp açıyordum ve serin havada iyice mayışıyordum. Huzur buydu işte. Sevdiğim aşık olduğum adamdı huzurun kelime anlamı.
"Bir gün Türkiye'ye gidelim mi sevgilim?" dedim mırıltıyla karşıya bakarken. Türkiye görünmüyordu buradan fakat dümdüz tekneyle açılsak gidebilirdik sanırım ve orayı görmeyi çok isterdim.
"Gideriz güzelim. Antalya'ya gittin mi hiç? Burası Antalya'ya çok yakın. Yazın gideriz belki," dedi, bir yandan da eliyle karşı tarafı gösterirken. Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır, gitmedim öyle tatil yerlerine. Hakkâri'de, Ankara'da, Gaziantep'te ve Mardin'de yaşadık biz. Son sekiz yıldır da buradayız. Sanırım bir daha Türkiye'ye dönmeyeceğiz. Buraya yerleştik çünkü. Hem gidecek olsak bile ben gitmem ki. Yüksek lisansım burada biliyorsun."
Özgür kafasını sallayıp çenesini başımın üzerine yasladı ve beni kendine doğru çekti iyice. Onun kalın ceketinin içine sinmiş tatille ilgili hayaller kurmayı öyle çok seviyordum ki acaba Antalya'ya bir gezi yapsak nasıl geçerdi? Nasıl eğlenirdik kim bilir? Onunla en kötü yerde bile eğlenirdim ben. En kötü anlarımı bile cennete çevirirdi Özgür, çünkü o benim en iyi yanımdı. En sevdiğim halimdi. Hatırlamayı en çok sevdiğim insandı.
"Antalya çok güzel bir yer. Deniz kıyısı, limanı müthiş, gezip görecek çok yeri var. Bence orayı çok güzel resmedersin sen. Ama bir tek güneşi çok. Sıcağı çok bir de. Buradan daha sıcak. Haziran ayına ne dersin?" dedi hevesli bir sesle. En derin gülüşlerimden birini sundum ona. Kulağa çok keyifli geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yavru Vatan Payam ( I ~ II ~ III )
Mystery / Thriller(WattpadMysteryTR okuma listesinde) 🪷 Netflix tadında gizemli bir roman... ●●● O güneşli gün bittiğinde ertesi sabahın bir çıkışı yoktu. Her şey tek bir gecede yıkılmış ve yakılmıştı. Güneş, o günden sonra bir daha hiç doğmamıştı Payam'a. Payam...