LOTUS BİRLİKLERİ 🪷 26. BÖLÜM

223 16 0
                                    

Bölüm Müziği: Zack Hemsey, The Way | SoydaneR, Gel Seni Çok Sevdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm Müziği: Zack Hemsey, The Way | SoydaneR, Gel Seni Çok Sevdim

🪷

Çağatay Turan Sezer

"Oğlum böyle bir şeye nasıl göz yumarsın lan? Nasıl bize haber vermek aklına gelmez senin? Tek gittin de ne oldu Efe, söylesene sen?"

Özgür sandalyeyi ters çevirmiş sorgu odasında Efe'yi sorgularken duvara yaslanmış esneyerek olup biteni kafamda netleştirmeye çalışıyordum. Efe'nin bunları yapacağı aklıma gelmezdi. Bu kadar cahil davranacağını da düşünmezdim. Dün sabah Özdemir Bey ile yaptığımız toplantı neticesinde ve Asphodel'den gelen istihbaratla birlikte saldırı hazırlıklarına başlamıştık ama niyetimiz bu saldırıyı elbette yapmamaktı. 4 Kasım'ı gösteriyordu takvim yaprakları. Onların planlarına göre saldırıya üç gün vardı ama bize göre o saldırı hiç olmayacaktı. Olmamalıydı.

Birkaç güne sokağa çıkma yasağı ilan edip vatandaşları evlerine hapsedecektik ve zayiat vermeden gelmesini beklediğimiz ama gelmeyen saldırıyı engelleyecektik. Orada hava sisliydi ve planımızın o kadar detayı vardı ki artık her ne olursa olsun harekete geçmeliydik.

Şu son birkaç gündür Afkan'ı bitirecek belgelere hala ulaşamamıştık. Başkomutanımız onları nereye saklamıştı en ufak bir fikrimiz yoktu. Şirkete yapmayı planladığımız ani baskını da Efe sağ olsun şimdiden mahvetmişti. Suçüstü yapma emelimiz boşa çıkmıştı şimdi. Reha denen herif ortalığı birbirine katmıştı ama tüm bu olumsuzlukların içinde iyi olan tek şey, Levent ve Yaman'ın hala hiçbir şeyden haberinin olmamasıydı. Tabii şirketteki herhangi birisi ihbar etmediyse o ikisini kıskıvrak yakalayabilirdik.

"Yağmur iyi mi?" dedi Efe, başı eğik bir biçimde oturmaya devam ederken. Gözlerimi devirerek dayandığım yerden ayrıldım ve birkaç adımda masaya dayadım ellerimi. Efe'ye gölgem düşecek şekilde eğildim. Efe başını bir milim dahi oynatmadı.

"Yağmur yoğun bakımda Efe. Yangından kurtuldu ama yaşar mı bilmem. Bu kafayla uyandığında yaşaması da zor zaten. Şafak başında ayrıca. Şimdi biz seni ne yapacağız onu tartışalım. Oğlum kimliğin elinden alınabilir bunun farkında mısın sen? Askerliğin de keza," diye sordum yumruklarımı masaya indirerek. Sesim perde perde yayıldı bu buz gibi odada. Efe titremedi ve usulca kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Gözlüklerini düzeltip sakince nefeslendi benim aksime ama ben sakin kalamıyordum bir türlü. Ekibimizden kimseyi kaybetmek istemiyordum ama zayiat vermek kaçınılmaz oluyordu.

"Geçmişe dönüp hatamı düzeltemeyeceğime göre ya kimliğimi alın tıkın beni içeri ya da hazırlanın Yağmur'u kaçırmaktan Reha'yı tutuklayalım ve bu bahaneyle de üst kata çıkalım. Gökdelen özel bir yazılımla korunuyor. Yazılımın içine sızdım Parla'yla. Bu çok önemli bir bilgi. Eğer sistemi kırıp tamamen ele geçirebilirsem o kat açığa çıkacak Çağatay komutanım," deyince burnumdan soluyarak doğruldum ve odadan çıkıp arka tarafta sorguyu izleyen Çağlar komutanıma gittim. Odaya girip kapıyı örttüm sakince.

Yavru Vatan Payam ( I ~ II ~ III )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin