2.Bölüm

5.4K 370 57
                                    

Çevirenler: Miss Herondale & Anakusmos

2.Bölüm


Dersler bitmişti ve Baekhyun hızlıca eşyalarını toplayarak, Chanyeol ve arkadaşlarından kaçmayı deniyordu. Aynı sınıftaydılar ve o çocukların, onu yakalayıp dövmelerinden korkuyordu. Baek yalnızca eve gitmek istiyordu, uyumak ve bir daha uyanmamak. Yeniden özgür olmak. Ama, gerçeklik farklıydı. Buruşuk bir kağıt sırasına düştüğünde bunu biliyordu. Kağıdı açtı ve bakışları siyah yazılar üzerinde durdu. 
"Tuvalette beni bul. 10 dakikan var. 
Chanyeol."
Baekhyun arkasından gelen arkadaşlarıyla birlikte sınıftan çıkan Chanyeol'ü gördü. Uzun bir gün olacağa benziyordu...
Çantasını aldı ve dışarı çıktı. Korkmuştu. 
Lütfen Tanrım, beni çok kötü incitmelerine izin verme. Tek istediğim bundan sonra normal bir şekilde eve gidebilmek. 
Korkuyla gözlerini kapattı ve tuvalete doğru yöneldi.
****
Kapıyı açtı ve içerideki karanlıkla buluştu. Tek ışık kaynağı küçük pencereydi. Ama ışık hüzmesi, Baekhyun'un bir şey görmesine izin veremeyecek kadar zayıftı.
"Bakın kim buradaymış." Kai'nin eğlendiğini belli eden sesini duydu, ardından da diğerlerinin gülüşlerini. 
Biri, "Daha yakına gel çocuk." dedi, ama Baekhyun sesin kime ait olduğunu anlayamadı.
Onun siluetini gördü. 
Park Chanyeol duvara dizilmiş çetenin ortasında duruyordu. 
Onun hakkındaki her şey çok güçlüydü. Lider olduğuna hiç şüphe yoktu. Lider olmak için doğmuştu. 
Herkes ondan korkuyordu.
Baekhyun dahil.
Ama ona aşıktı da. 
Ve bu hayatındaki en büyük hataydı.
"Başlamama izin ver Chanyeol-ssi. Lütfen." Genç kız yalvardı. Bu Hyuna'ydı. Çetenin üyelerinden biri. Lidere fena halde abayı yakmıştı, ama o, kızla hiçbir şey yapmak istemiyordu. Hyuna bu yüzden çok kızgındı ve çeteyle takılmaya başlamıştı. Baekhyun, sinirini boşaltması için mükemmel bir hedefti. 
Chanyeol yalnızca onayladı. 'Her neyse.' 
Hyuna çocuğa sırıttı ve yanağına tokat attı. 
Baekhyun sıcak gözyaşlarını hissederek düştü. Yüzü zaten yaraları yüzünden acıyordu, bu yüzden bu normalden daha fazla acıtmıştı. 
"Oouu, küçük bebeğimiz ağlıyor mu?" Hyuna alayla sordu.
"L-lütfen."
"Lütfen ne?" Hyuna, Baekhyun'un gözyaşlarından memnun bir şekilde sordu.
"G-gitmeme i-izin ve-verin." 
"Sorun değil." Gülerek konuştu. "Buraya gelin çocuklar, ona yardım edin."
Dört ve ya da beş çocuk ona yaklaştı ve Baekhyun'un bacaklarını, başını ve karnını tekmelemeye başladılar. Küçük erkek acıdan dolayı bağırdı, vücudu iki büklüm olmuştu. Yumruklar çok kuvvetliydi, her birini hissediyordu. Yüzünde yeni yaralar oluşmaya başlarken, dudağı kanıyordu. Tüm vücudu yanıyordu. Bu çok acı veriyordu. 
Park Chanyeol yerinden kıpırdamadı. Her şeyi yalnızca izlemişti.
Baekhyun'un kanlarını gördü, gözyaşlarını...
Üzgün hissediyordu ama ona yardım etmek istemedi. 
Sonuçta bunu o başlatmıştı, neden ona yardım etsindi ki?
Bu onun sorunu değildi. 
Kai "O senindir." dedi. Diğerler çocuklar ve Hyunayla birlikte tuvaletten ayrıldı. Chanyeol ve Baekhyun artık yalnızdı.
Baekhyun tuvaletin zeminindeydi, acı içinde ağlıyordu. Hareket edemiyordu. Her şey acıtıyordu. 
Chanyeol ona yaklaştı ve titreyen erkeğin yanına oturdu. Uzun olan, kısa olanın kahküllerini okşadı ve sertçe kavrayarak onları başından ayırıp, zemine attı. (saçlarını yoldu'nun değişik bi anlatımı nvxxmöjfdb)
"Çok acınacak bir haldesin." Kral, mükemmel dişlerini göstererek güldü.
"L-lütfen..G-gitmeme izin v-ver." Baekhyun ağlayarak konuştu. Dudaklarından kan akıyordu.
Chanyeol basitçe "Tamam." dedi. 
Chanyeol yerinden kalktı ve yürüdü. Yerdeki küçük olanı izledi. Çocuklar onu fena halde yaralamıştı.
"Her neyse, yapmam gereken bir şey var. İstediğin kadar kalabilirsin." Chanyeol güldü ve tuvaletten çıktı.
Baekhyun yalnızdı. Ona yardım edebilecek hiç kimse yoktu. Kalkmayı denedi ama başaramadı. Her şey yanıyordu. Yalnızca ölmek istiyordu.
"Aman Tanrım! Iyi misin?" Baekhyun şok olmuş bir ses duydu.
O erkeğe baktı. Kısaydı ama çok tatlı ve sevimliydi. Çocuk arkadaş canlısı duruyordu ve Baekhyun'un gerçekten de birilerinin yardımına ihtiyacı vardı. 
"B-bana y-yardım edebilir m-misin?" Baekhyun yavaşça sordu.
Yerde yatan çocuğa doğru yürürken, "T-tabiki." diye cevap verdi. 
"Ne oldu?"
"B-beni d-dövdüler." 
"Görebiliyorum.. Arkadaşların var mı? Onları çağırabilirim." diye sordu çocuk.
"H-hayır.. A-arkadaşım yok."
Baekhyun'un kalkmasına yardım ederken, "Özür dilerim." dedi. 
"S-sorun değil."
"Sen bu durumdayken böyle bir soru sormak garip biliyorum ama, arkadaşım olmak ister misin?" Çocuk arkadaşça gülümsedi.
Okulunda, ona iyi davranan ilk kişi oydu. Ona yardım etmek, onunla arkadaş olmak istemişti. 
"G-gerçekten i-istiyor musun? B-benim y-yüzümden s-sana kötü davransınlar istemem." 
"Ohh. Onlardan korkmuyorum. Güven bana." Çocuk gülümsedi. "Bu arada, adım Kyungsoo."
"Ben Baekhyun."
Birbirlerine gülümsediler.
"Yaralarına yardım etmeme izin ver." dedi Kyungsoo. Baekhyun minnetle gülümsedi.
Bu büyük bir arkadaşlığın başlangıcıydı.

EverythingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin