Çevirenler: Anaklusmos & Miss Herondale
4.Bölüm
Kyungsoo, Baekhyun'u okulun bahçesinden dışarı sürükledi. Onun bu izbe yerden kaçması ve mutlu olması, bir süre özgür hissetmesi için zamana gerek duyduğunu düşündü. Çünkü biliyordu, Baekhyun döndüğünde, o aptal hep olduğu gibi ona işkence edecekti.
Oh, evet, o çocuğun şimdi kendi 'işkenceci'si vardı. Kahkahalarla gülmek istiyordu. O çocuk, adı herneyse, onun Baekhyun gibi olmadığını bilmiyordu. Birinin işkence görmesine katlanamazdı, onu tekmeleyecekti...tamam, eğer hak ederse bunu yapacaktı...
Kyungsoo'nun bildiği bir şey vardı ve bu içten içe onu öldürüyordu, bu çocuk saf mükemmellikti. Onun dudakları, gördüğü en güzel dudaklardı. Saçları, doğal porno ve teni hakkında düşünmek bile istemiyordu. Teni çok koyuydu, çikolata gibi ve o çikolata sev... Kyungsoo dur. Neden böyle düşünüyorsun?
"İyi misin?" Baekhyun arkadaşının yüzünü ekşittiğini fark edince sordu.
"Oh, evet, evet... Hey, bir şeyler içmek ister misin?"
"Evet. Sokağın karşısında bi kafe var. Hadi oraya gidelim."
"Tamam." Soo gülümsedi.
Oturup, siparişlerini verdiler. Kafe sade ve sevimli bir şekilde dekore edilmişti. Masa ve sandalyeler açık kahveydi ve üzerlerinde yaprak ve çiçek desenleri vardı. Tüm masalarda turuncu çiçekli küçük vazolar ve birkaç da mum vardı.
Baekhyun gülümsedi. Daha önce arkadaşlarıyla birlikte böyle bir yere gelme fırsatı hiç olmamıştı, ya da herhangi biriyle.
"Çok huzurlu bir yer. Sevdim." Baek arkadaşıma gülümsedi.
"Evet, çok sevimli. Hey Baek, bir şey sorabilir miyim?"
"Tabiki."
"O çocuklar...sana zorbalık mı ediyorlar?"
Baekhyun yalnızca onayladı.
"Ne zamandan beri?"
"B-ben g-gerçekten bilmiyorum... Bu o-okula g-geldiğimden beri, sanırım."
"Hiç denemedin mi...kendini korumayı? Yardım istemeyi?"
"O kadar güçlü değilim. Tüm okul onlarla, b-benim hiçkimsem yok... Kızlar bile zorbalık ediyor bana."
"Artık ben varım." Arkadaşını yüreklendirmeyi deneyerek gülümsedi.
"Bundan hoşlanmıyorum Soo. Sana da eziyet edecekler. Onları gördün. Onlar şimdi çok sinirlendi. O çocuk..Chanyeol ve onun arkadaşları.."
"Yani adı Chanyeol mü? Diğerininki ne?"
"Kim Jongin. Ona Kai diyorlar."
''Phahaha Kai..ahaha.. Ne?" Soo kontrolsüzce güldü. "O çok kafasız, diğerleri onun aptallığına nasıl katlanıyor bilmiyorum."
"Kai akıllı biri Soo. Ama onun arkadaşı, yani pisliğin biri olmalı."
"Diğeri lider mi? Şu Chanyeol."
"Evet, o okulun en zengin çocuğu. Herkes ondan korkuyor.. Çok fazla otelleri, evleri olduğunu duydum..."
"Nahhh..yalnızca bir diğer kötü çocuk." Kyungsoo iğrendiğini belli eden bir surat ifadesi yaptı.
"Gerçekten, sana da zorbalık yapmaya başlarlarsa? Sana bir şey olsun istemem." Baek endişeyle sordu. O, gerçekten de arkadaşını önemsiyordu. Onunla arkadaş olmak isteyen ilk kişi oydu.
"Söylüyorum. Bir üvey kardeşim var, ismi Tao. O wushu ustası ve nasıl dövüş yapıldığını ondan öğrendim."
"Gerçekten mi?"
"Evet.."
"Ohh, peki."
Uzun süre sohbet ettiler ve sonra da evlerine gitmeye karar verdiler.
"Nerede yaşıyorsun? Seninle birlikte gelebilirim. Güvende olduğundan emin olmak istiyorum."
"Teşekkürler ama sorun değil... Kendim giderim.. Yarın görüşür müyüz?" Baek sordu.
"Tabiki de.." Soo gülümsedi ve gitti.
Baekhyun kendi kendine gülümsedi. Kyungsoo çok iyiydi. Sonunda güvenebileceği birini bulmuştu. Soo onlardan biri değildi..
*****
Chanyeol'ün evi kale gibiydi. Çok büyüktü. Kendine güveni olduğuna hiç şüphe yoktu. Onun ailesi zengindi, isterlerse tüm Seul'ü alabilirlerdi.
Ama, onlar meşgul olduğundan hep iş gezisinde olurlardı, neredeyse hiç evde bulunmazlardı. Chanyeol onları son gördüğü zamanı bile hatırlamıyordu. Ve bu onun umurunda değildi.
Ailesi olmadan nasıl yaşaması gerektiğini öğrenmişti, onlar yalnızca parayı seviyordu, oğullarını değil.
Onları çok özlüyordu. Ama evde olduklarında sürekli ona bağırıyor ve kızıyorlardı.
O kendi başına büyümüştü. Tek arkadaşları hizmetçiler ve kahyaydı.
Ama, evet, ailesi sosyetenin en üstündeydiler yani Chanyeol'ün çok iyi eğitimli biri olması gerekiyordu. Akıllı ve eğitimliydi, ama sevgi eksikliği onu şımarık ve bencil biri yapmıştı.
Bu, onun kendinden zayıflara eziyet etmeyi sevme nedeniydi. Ve o çocuk, Byun Baekhyun bunun için mükemmel hedefti.
Chanyeol Kai, Kris ve Sehun'un gelmesini bekleyerek yatağında oturuyordu. Yalnız ve sıkılmıştı.
Byun Baekhyun...
Bu çocuktaki bir şeyler onu şey yapıyordu... Sahiplenici? O çocuk onundu ve yalnızca onun. Eğer biri ona el uzatırsa, Chanyeol onu gerçekten de öldürürdü. Ve bu nedenle onu kızdırabilecek olan tek kişi oydu. Başka hiç kimse değil.
Evet, bu nedenle ona zorbalık etmeyi seviyordu...daha fazlası değil.
"Hey." Üç erkek bağırdı.
"Yaa...sizi duyabiliyorum aptallar neden bağırıyorsunuz?"
"Kapa çeneni." dedi Kai, hala sinirliydi.
Chanyeol sordu. "Bir planın var mı? O veletle ne yapacaksın?"
"Onu kendimin yapacağım...Her şeyin bedelini ödeyecek."
Kris sordu. "Peki sen ne yapacaksın?"
"Byun için mükemmel bir planım var..." Chanyeol sırıttı.
Üç arkadaş endişelenmeye başladı. Arkadaşları korkunç bir şeyler planlıyordu. Bunu görebiliyorlardı.
"Ona iyi davranacağım, bana aşık olmasını sağlayacağım ve sonra da herkesin içinde onu rezil edeceğim."
Üç arkadaş birbirlerine baktılar...Bu hiç de iyi değildi...
Tek şey büyük Kral'ın kendi planından en çok zararı görecek olanın kendisi olacağını bilmemesiydi...