6.Bölüm

5K 318 14
                                    

Çevirenler: Anaklusmos & Miss Herondale

6.Bölüm

"Çocuklar, bunun gerçekten işe yaşayacağını düşünüyor musunuz?" Sehun, Chanyeol ve Kai'nin arkasında belirerek sordu, Kris ise sürekli, ikisinin aptal planını sorguluyordu. 
"Evet, tabiki de...Bu eğlenceli değil mi?" Chanyeol, Kai'ye bakayarak cevap verdi, fikrine katılmasını bekliyordu.
"Evet, gerçekten çok iyi vakit geçiriyoruz burada." Kai yeni zaferlerinden memnun olarak sırıttı.
"Chanyeol'ün planı hakkında endişeliyim..." Kris, konuşmaya katıldı. "Demek istediğim, planlarınız gerçekten iğrenç ama Yeol, gerçekten mi? O çocuğu, herkesin önünde rezil etmek mi?" Kris kaşlarını çatarak konuştu. 
"Yani? Yalnızca biraz eğlence için. Zaten işkence görüyordu...Sanki onun hislerini önemsiyormuşum gibi...O yalnızca sınıfın ineği, sorun ne? Neden aniden onun için endişelenmeye başladın ki?"
"Endişelenmiyorum, yalnızca bu çok aptalca.. O çocuk sana hiç bir şey yapmadı."
"YAPTI. Var oldu, yeterli mi?
"Chanyeol, gerçekten..." Sehun fısıldadı.
"Sizin derdiniz ne? O çocuğu zerre kadar önemsemiyorum, tamam mı? Bunu hak ediyor, şimdi susun.." Chanyeol, Kris ve Sehun'un ağızlarından bir kelime daha izin vermeyerek, derin sesiyle konuştu. 
Sehun "Çok aptalsın.." dedi. Ama Chanyeol onu duymadı, çoktan Kai'yle birlikte ayrılmıştı.
Kris ve Sehun birbirine baktı, açıkça bu drama yüzünden endişeliydiler. Bu yanlıştı.. O iki çocuk, bu ikisine hiçbir şey yapmamıştı..
"Endişeliyim." dedi Kris, "Chanyeol ve Kai hakkında endişeliyim.."
"Aynen, ben de."
Sonra diğer iki çocuk da ayrıldı, Kai ve Chanyeol'ü yakalamaya çalıştılar.
Birkaç metre ileride, beyaz duvarın arkasında bir kız mükemmel bir şekilde dört çocuktan gizlenmişti. Hyuna sırıttı, durumdan oldukça memnundu. Yavaşça telefonunun kamerasını kapattı ve kendi kendine gülümsedi.
"Gotcha."
*****
"Baek?"
"Evet?"
"Şu Kai denen çocuk? Onu...tanıyor musun?" Kyungsoo kelimeleri dikkatlice seçerek sordu. Bu çocuğa karşı bir ilgisi vardı ama arkadaşının bunu fark etmesini istemiyordu.
"Evet...birazcık.. O da Chanyeol ve diğer çocuklar gibi bana eziyet ediyor."
"Oh.."
"Neden bunu sordun?"
"B-ben b-bilmiyorum...gördüğüm kadarıyla o bir kaltak."
Baekhyun güldü. "Oh, hayır değil. Yalnızca öyleymiş gibi davranıyor, ama değil... Aslında o dört erkeğin içinde, en büyük 'bakir'."
"B-ben ne demek istediğini anlamadım."
"Hahhaha peki... Diğer üçü oyuncudurlar, şimdiye kadar sayısız partnerleri oldu.. Okulda hiç kız yok ve çok az sayıda erkek var..yani bilirsin işte, şey yapmadıkları..?"
"Yatmadıkları?"
"Evet, ama Kai..Yalnızca birkaç kız arkadaşı oldu, yalnızca ilk öpücük, ilk birliktelik gibi bilirsin işte..Hiç gerçek bir ilişkisi olmadı.."
"Ama neden? Sürtük gibi görünüyor." Güzel bir sürtük.
"Evet öyle. Neden bu kadar titiz olduğunu bilmiyorum, yani arkadaşları hiç de titizlikle seçilmiş gibi değiller."
"Ohh..Anladım.." dedi Soo. "Diğer çocuk nasıl peki? Chanyeol?"
Baekhyun'un yüzü anında aydınlandı.
"O zengin...ve..b-ben.."
Kyungsoo ona baktı.
Baekhyun utandı, gözlerini yere sabitledi.
"AMAN TANRIM! ONDAN HOŞLANIYORSUN!" Kyungsoo'nun gözleri 'O.O' şeklindeydi.
"Hoş-hoşlanmıyorum...b-ben s-s-sadece..." Baekhyun daha da kızardı.
"Aman Tanrım Baek, ama onlar sana zorbalık ediyor.."
"Biliyorum.. Ama elimden bir şey gelmiyor.. O beni incitebilir, bana bağırabilir, hakaret edebilir, ama bu aptal kalp ondan nefret etmek istemiyor." Baekhyun üzgünce konuştu, göğsünün sol tarafını tuttu. "Ondan hoşlanmak istemiyorum."
Kyungsoo, onun için üzgün hissetti. Gerçekten, hangi insan onun kadar iyi olabilirdi? O işkencecisinden hoşlanıyordu, bu nasıl olabilir, NASIL? Onu koruyacak, yardım edecek ve ona aşık olacak birini hak ediyordu. Park Chanyeol kesinlikle bunları yapmıyordu. Park-Aptal yalnızca kendisine aşıktı, Baekhyun gibi birini hak etmiyordu.
"Baek, bence gerçekten de onu unutmalısın.." Kyungsoo diğerinin kolunu okşarken gülümsedi. 
"Biliyorum." Baek gülümsedi. "Unutmayı deniyorum ama yapamıyorum."
Do Kyungsoo resmi olarak Park Chanyeol'den nefret etmeye başlamıştı. O çocuk aptaldı. Dünyanın en büyük aptalı. 
Baekhyun iç çekti.
Park Chanyeol'den kurtulamıyordu. Yalnızca yapamıyordu işte.
Bunu denememiş değildi, denemişti.
Ama bu çocuktaki bir şey buna izin vermiyordu.
O mükemmeldi, her şeyde.
Tüm görünüşü, gülüşü, bakışları... Her bir şey.
Ve Baekhyun bundan nefret ediyordu. Gerçekten. 
Yalnızca, o çocuğun ilgisini dağıtmaktan vazgeçip, kendisini yalnız bırakmasını istiyordu. 
Her gece Chanyeol hakkında hayaller kuruyordu.
O hayallerde, Chanyeol iyi ve koruyucuydu, ona aşıktı..Baekhyun'un dev'ine aşık olduğu gibi.
Baekhyun tekrar iç çekti.
Onun devi.
Park Chanyeol yalnızca o güzel hayallarde ona aitti.
Gerçeklik çok farklıydı. Bu acı veriyordu.
Baekhyun kapıyı açtı ve küçük eve adımını attı. Evet, küçüktü ama onun eviydi. Bu eski evi seviyordu. Bu ev, güzel anılarla doluydu, gerçekten mutlu olduğu zamanlarla.
"Anne, evdeyim."
"Merhaba bebeğim." Baekhyun'un annesi oğlunun önünde belirdi ve sıkıca onu kucakladı.
Baekhyun'a gülümsedi ve yaralı yanaklarını avuçladı. 
Annesi gerçekten hoş bir kadındı, oğlunu seviyordu ve bütün okulun, oğluna zorbalık etmeyi sevdiği gerçeği onu öldürüyordu. 
Oğlunun güvende ve mutlu olmasını istiyordu. Onun için güzel bir hayat istiyordu.
Ama buna gücü yetmiyordu.
"Aç mısın?"
"Evet, birazcık.."
"Sana ramen yaptım. Hala sıcakken ye." dedi. Ramen, her gün ramen.. Oğlunun daha sağlıklı yiyecekler yemesini istiyordu, ama kahrolası para.. Baek asla şikayet etmezdi. Her zaman olan yemeğin keyfini çıkarırdı, annesini üzmek istemezdi.
"Oh, ne güzel." Annesine gülümsedi ve mutfağa yöneldi. "Uyumaya git anne. Yorgunsun. Lütfen.. İşin çok yorucu.. Kendime bakabilirim."
"Peki. İhtiyacın olduğunda beni çağır." dedi. Suçlu hissediyordu. Oğlu, tanıştığı en güçlü insandı. O hep bunu yapardı. Annesi için endişelenir, her şeyi kendi hallederdi. Asla yardım istemezdi.
"Tamam. İyi geceler anneciğim." Baekhyun annesini öptü.
"İyi geceler bebeğim." Üzgünce gülümsedi ve yatak odasına gitti.
Baekhyun oturma odasında yalnız kaldı. Rameni buldu ve o bilinen yemeği yemeye başladı. Annesinin mutlu olmasını istiyordu, ona yük olmak istemiyordu. Böylece, tüm olanlara tek başına katlanıyordu. Buna alışmıştı ve gerçekten de sorun etmiyordu.
Baek akşam yemeğini bitirdi ve çantasından kitapları çıkardı. 
Çok fazla ödev..
Yapabilirim..
*****
Chanyeol ifadesizce duvara baktı.
Byun Baekhyun... Neden bunu bana yapıyorsun?
Her bir günümü meşgul ediyorsun. Mükemmel yüzün ve nazikliğin.. Lütfen kendini bizden koru, lütfen..
Sıkılarak kahküllerini tuttu, dudaklarından bir inleme çıkmasına izin verdi.
Onun için bu çok zordu. O çocuktan gerçekten nefret ediyordu, gerçekten. 
Park Chanyeol, Byun Baekhyun hakkındaki her şeyden nefret ediyordu. Her şeyden.
Onun gülüşü, teni, vücudu, dudakları, tüm görünüşü. Onun mükemmel güzelliği.
O hiç kimseye aşık olamaz. Bunu yapamaz.
O Kral'dı ve krallar asla bu tür şeyler yapmazdı..
Böylece, bu plan ona yardım edecekti. Kendisine güçlü olduğunu kanıtlayacaktı, bu çocuğa olan nefreti çok büyüktü, yani bunu yapabilirdi.
Onu herkesin önünde rezil ettiği anı sabırsızlıkla bekliyordu.
Bekle ve gör Byun.. Yakında benim olacaksın.

EverythingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin