Çevirenler: Miss Herondale & Anaklusmos
3.Bölüm
Kyungsoo, Baekhyun'a yaralarını ve kan izlerini temizlemesinde yardım etti. Çantasında fazladan bir tişörtü vardı, Baekhyun üstünü değiştirdi ve kanlı tişörtü attı. Kyungsoo, yeni çürüklerini makyajla kapatmasına yardımcı olurken yaralanmış tenine fazla baskı uygulamamaya dikkat etti.
Baekhyun karışmış saçlarını taradı ama kolunu hareket ettirmesi canının acımasına neden olmuştu. Hareket etmesi çok zordu.
"Kyungsoo-ah, rica etsem çantamı bana uzatır mısın?"
"Tabii ki." Çocuk cevaplarken arkadaşça sırıttı. Baekhyun çok iyi biriydi, o salakların neden Baekhyun'a zorbalık ettiği anlayamıyordu.
Baek bir tane ağrı kesici aldı ve çabucak yuttu. Kyungsoo onun için üzgün hissetti. Çok küçük ve savunmasızdı.
Baekhyun "Yeni misin? Seni buralarda hiç görmedim..." diye sordu.
Kyungsoo cevapladı. "Evet, 2 gün önce taşındım ve bugün okuldaki ilk günüm."
"Özür dilerim." dedi Baekhyun üzgünce.
"Ne için?"
"Bugün ilk günün ve sen beni tuvalette bu halde buldun. Ben sadece... Bu sadece garip ve aptalca..." Baekhyun yere bakarak cevapladı.
"Hey, böyle konuşma... Sen benim arkadaşımsın... Bilirsin, ben biriyle kolaylıkla arkadaş olamam, insanlar benim garip olduğumu düşünürler ve genellikle benden kaçarlar."
"Ne? Ama sen çok kibarsın... Yani, şu anda tanıştık ama iyi birine benziyorsun."
Kyungsoo gülümsedi. "Teşekkürler... Çok iyisin."
Baekhyun da gülümsedi. Bu mümkün müydü? Sonunda bir arkadaşı olmuştu. Birinin onunla birlikte olduğu bilmek çok iyi hissettiriyordu.
Baekhyun korkuyla sordu. "Sana da zorbalık yapmaya başlarlarsa ne olacak?"
"Eğer böyle bir şey yaparlarsa onları döverim. Onlardan korkmuyorum. Ben de sert vurabilirim."
"Gerçekten mi?"
Kyungsoo güldü. "Tabi ki."
Kyungsoo güçlü biriydi, hiçbir şeyden korkmazdı. Eğer biri ona vurursa o da vururdu... Kısa ve gerçekten savunmasız görünüyordu ama davranışları görünüşünden tamamen farklıydı. Eğer biri onu ya da yeni arkadaşını incitmeye kalkarsa ona bunu yumruklarıyla ödetirdi.
"Şu an çok minnettar olmalısın, bana şu çirkin binayı göster. Bu tuvaleti bulmak tüm günümü aldı." Kyungsoo sevimli bir şekilde somurttu, Baekhyun gülümsedi. Tatlı. Yeni arkadaşım.
-----------------
Chanyeol, Sehun, Kris ve Kai'yle birlikte okul kantininde oturuyordu. Rastgele şeylerden konuşup aptal sürtüklerine gülüyorlardı. Kızlar dikkatlerini çekmek istiyordu ama çocuklar sadece eğleniyordu. Çok sinir bozucu ve ahmaktılar.
Yanındaki üç kişi en iyi arkadaşlarıydı. Kris ve Sehun 'Hadi Baekhyun'u pataklayalım.' oyununa katılmıyordu, sadece Kai bu oyunun içindeydi.
Diğer ikisi çocukları dövmek ya da yumruklamakla ilgilenmiyordu.
Kapının açılıp kapandığını duyduklarında dikkatleri o tarafa yöneldi.
Chanyeol'ün gülümsemesi aniden kayboldu.
Byun Baekhyun, birkaç dakika önce tuvalette dövülen o değilmiş gibi yanındaki bir çocukla kahkaha atıyordu.
'Noluyo lan?'
Sinirliydi. Baekhyun'u daha önce kimseyle görmemişti. Genellikle yalnızdı, insanlardan kaçınır diğerlerinin arasına karışmaya çalışırdı.
Bu sırada Kai'nin ağzı sulanmıştı. Arzu dolu bakışlarını diğer çocuğa dikmişti, onu gözleriyle yiyor gibiydi. Çocuk, mükemmeldi.
"Kim bu?" Kai, Chanyeol'ün sinirli sesini duydu.
Kris cevapladı. "Bilmiyorum."
Sehun da cevapladı, durumdan sıkılmıştı."Ben de bilmiyorum."
Chanyeol tekrar konuşmaya başladı."Kai?"
"....."
"Kai? Ya, salak?" Chanyeol arkadaşına baktı ve gözlerini yuvarladı.
Arkadaşının cidden ağzının suyu akıyordu, bir şey duyabilecek durumda değildi.
Chanyeol konuştu. "Hadi gidelim de soralım..."
Kai kalktı ve onu takip etti. Kris ve Sehun yerlerinde kaldılar, konuyla tamamen ilgisizdiler.
----------
Kyungsoo ve Baekhyun masada otururken birlikte kahkaha atıyorlardı.
Baek, Kral'ın varlığını unutmuştu. Kyungsoo çok komikti bu yüzden diğer şeylere dikkatini veremiyordu.
Onun varlığı Baekhyun'a mutluluk veriyordu, hiçbir zaman okulda güvende hissetmemişti.
"Yaaaa inek."
Baekhyun'un gülümsemesi o anda dondu.
Kral ve arkadaşı buradaydı.
Chanyeol sinirle konuşmaya başladı, "Tanrı aşkına ne yaptığını sanıyorsun? Burada arkadaş edinemezsin." Ardından sırıttı.
"B-ben..." Çocuk korkmaya başlamıştı.
"Sen kimsin ki bunu söyleyebiliyorsun?" Kyungsoo soğuk bir şekilde cevapladı.
Kral'a cevap verme cesareti gösterebilen tek kişi oydu.
Chanyeol histerik bir şekilde güldü. "Hahahahahaha ben kim miyim? Lanet olsun sen ciddi misin Koca göz?"
"Kyung l-lütfen..." Baek yeni arkadaşını durdurmaya çalıştı.
"Gözlerimin büyük olduğu doğru olabilir ama dürüst olmak gerekirse gözlerim senin beyninden daha büyük."
Ortamı sessizlik kapladı. Chanyeol sinirden patlayabilirdi. Bu lanet gerzek buna nasıl cesaret edebilmişti?
Soğuk bir şekilde sordu. Öfkeliydi. "Adın ne?"
Kyungsoo kahkahasını durdurmaya çalışırken cevapladı. "Kyungsoo."
"Ya, dinle bakalım çocuk..." Kai bağırmaya başlamıştı ama Kyungsoo umursamadı ve sırıttı.
Kai de öfkeliydi. Muhteşem Kim Jongin konuştuğunda HERKES DİNLEMELİYDİ.
"Şu anda tam olarak ne yaptığını bilmiyorsun." Chanyeol gözlerini kısarak çocuğa baktı.
Kyungsoo kalktı ve Kai'yle Chanyeol'e yaklaştı.
"Sizin gibi veletler yüzünden önceki okulumdan atıldım. Sanırım son çocuğu döverken biraz fazla abarttım. O da aynı size benziyordu." Kyungsoo mutlulukla gülerek lafını tamamladı.
"Hadi gidelim, Baek." Soo, çocuğa sırıttıp elini yakaladı ve kantinden ayrıldılar.
Chanyeol öfkeliydi. İLK DEFA BİRİ ONU BÖYLE TEHDİT EDİYORDU.
Kai şaşkındı ama Chanyeol gibi öfkeli değildi. 'Ohhh, bu çocuk benim olacak ve yaptığı şeyleri ödeyecek.'
Chanyeol sinirden kızarmış bir halde konuştu. "Kai... Bir plana ihtiyacımız var."
Kai dişlerini gıcırtatırken konuştu. "Bu Kyungsoo denilen çocuk benim. Byun'la ne yapmak istersen yap."
"Anlaştık."
Ortam tekrar sessizliğe gömülmüştü, hiç kimse bir şey söylemeye cesaret edemiyordu.
Yanlızca Kris ve Sehun olaya kıçlarıyla gülüyorlardı.
----------
Soo, Baekhyun'u okulun dışana sürüklerken sesli bir şekilde gülüyorlardı.
"Kyungsoo-ah... Gerçekten o çocuğu dövdün mü?"
"Oh hayır, yalan söylüyordum... Çok eğlenceliydi."
Baek üzgün bir şekilde konuşmaya başladı. "Ama sinirlendiler... Sonunun benimki gibi olmasını istemiyorum."
"Olmayacak... Endişelenme." Soo gülümsedi.
Baekhyun ona inandı. Hayatında ilk defa birine inandı...
Soo'nun gerçek bir arkadaş olduğunu biliyordu. Bunu kalbinde hissedebiliyordu.
Ve Kyungsoo, mutluydu. Onunla arkadaş olmaya istekli birini bulmuştu.
Onu koruyacaktı.
Teknik olarak, kardeşi Tao'ya ona wushu öğrettiği için teşekkür etmesi gerekiyordu.
Bu sayede kendini ve arkadaşını koruyabiliyordu.
Yapabileceğini biliyordu.
***