Sonraki günler Baekhyun için gerçek bir mucize gibiydi. Herhangi biri onu yumruklamaya ya da hakaret etmeye kalkışmamıştı, sonunda onu gerçekten rahat bırakmış gibiydiler. Baek, hala üstünde olan birkaç bakışın farkındaydı ama ona bir şey yapmaya çalışmamışlardı. Daha çok buna cesaret edememiş gibilerdi. Ama bütün bu olanlar aptalcaydı, neden her şey bu kadar değişmişti ki? Bunu istemediğinden değildi sadece alışık olduğu şeylerden farklıydı. Sonunda diğer çocuklardan korkmadan başı dik bir şekilde yürüyebiliyordu... Ama yine de dikkatliydi... Hayatı çok farklıydı ve her şeyin bu kadar normal olduğuna inanmak istemiyordu. Normal olamazdı... Bu şekilde durması imkansızdı... Baekhyun bütün bunları arkasında gizli bir şeylerin olduğunu hissediyordu ve bunun doğru olmasından korkuyordu. Büyük bir sessizlik vardı ve bu Baekhyun'u korkutuyordu.
Chanyeol de artık farklı biriydi. Bazen Baekhyun onun bakışlarını ve gülüşlerini fark ediyordu. Ona en çok zorbalık eden kişi neden ona gülümsüyordu? Gerçek bir gülümseme gibi değildi... Güzel dudakları nadiren yukarıya doğru kıvrılırdı ama Baekhyun bunu yine de fark ederdi. O çocukla ilgili her şeyi fark ederdi.
Baekhyun, kendi kendini daha dikkatli olması için uyardı. Garip şeyler oluyordu ve tekrar incinmek istemiyordu.
Hayatının bir çok gecesini ağlayarak geçirmişti, normal bir çocuk olmak istiyordu. Ağlamak için herhangi bir nedeninin olmasını istemiyordu. Byun Baekhyun, Chanyeol'ün değişimini görmezden gelmeye çalışacaktı çünkü ona güvenmiyordu. Olan onca şeyden sonra her şeyi unutup ona güvenemezdi. Bu aptallık olurdu, değil mi?
Kyungsoo'nun arkadaşı mükemmeldi. Artık onun arkadaşı değil kardeşi gibi olmuştu.
Kyungsoo daha dikkatliydi... Kai'nin haraketlerinden ondan korktuğunu kendine itiraf etmişti. Çocuğu ne zaman sırıtırken görse geriliyordu. Ama Baekhyun gibi korkmaktan hoşlanmıyordu, Kyungsoo daha cesurdu... Sonuçta kendini savunmayı biliyordu bu yüzden fiziksel bir kavgadan korkmuyordu... Daha çok psikolog kavgalardan korkuyordu....
O olaydan sonra Kai'nin onu etkilenmesinden korkuyordu... O çocuktan nefret ediyordu ama lanet bir şekilde onu öpmek de istiyordu. O sürtüğün dudakları dudaklarında hissetmek, sıcaklığından keyif almak istiyordu.
Kendine yaptığı tüm bu itiraflardan sonra Kai'yi öldürüp her şeyi kökünden halletmek istiyordu....
--------------------
Baekhyun kantinde boş bir masa bulup oturdu ve Kyungsoo'nun gelmesini beklemeye başladı... Yemek için sözleşmişlerdi ve muhtemelen okuldan sonra her zamanki uzun ve arkadaşça yürüyüşlerini yapacaklardı.
Kyungsoo belli ki sıkılmış bir profesör yüzünden geç kalmıştı bu yüzden oturup onu beklemeye karar vermişti.
Bu düşüncelerinin hemen sonrasında karşısına biri oturdu. Baekhyun başını kaldırdı ve dünya üzerindeki en güzel gözlerle karşılaştı. Park Chanyeol.
Chanyeol gülümsedi. "Selam Baek."
"S-selam..." Baekhyun ne yapması gerektiğini bilemeyerek cevap verdi. Bağırma ya da haraket içermeyen bir konuşma yapmaları çok garipti.
"Seninle yiyebilir miyim?" Yüzüne serseri gülüşlerinden birini daha yerleştirince Baekhyun'un nefesi kesildi.
"A-aslında Kyungsoo'yu b-bekliyordum." Çocuk korkuyla kekeledi... Kral'a onunla yemek yemek istemediğini söylüyordu ve bu oldukça kötü bir karardı...
"O da bize katılabillir..." Baekhyun'un itirazına aldırmadı, masadan ayrılmak istemiyordu...
"O-ooh." Aniden Baekhyun'un iştahı kaçtı, düz bir suratla yemeğine baktı.
"Yemeyecek misin?" Chanyeol kibarca sordu, kocaman gözleri onu fazlasıyla tatlı yapıyordu.
"B-ben.."
"Yemelisin... Çok zayıfsın.... Aç kalma." Chanyeol, karşısındaki şaşkın çocuğa bir kez daha gülümsedi.
"Senin sorunun ne, seni aptal?" Yanlarından gelen Kyungsoo'nun kızgın sesi ikisi de neredeyse zıplatmıştı...
"S-soo..."
"Baek... Yapma..." Kyungsoo, Baekhyun'la konuştuktan sonra tekrar Chanyeol'e döndü. "Hemen. Burayı. Terket."
Chanyeol içindeki öfke patlamasını geriye iterek sakinleşmeye çalıştı... Lanet olsun, sakinleşmeliydi... Kyungsoo'yla ilgili bir şeyler yapmazsa planı mahvolacaktı ve bunun olmasını istemiyordu....
"K-kyungsoo, l-lütfen..."
"Sorun yok Baek... Endişelenme, sana hiçbir şey yapamayacak..." Kyungsoo, Chanyeol'e tısladı, Baek'i korumaya hazırdı.
"Sakinleşmelisin bebek..." Kyungsoo şaşkınlıkla arkasını döndü ve gözleri Kai'ninkilerle buluştu...
Çocuğa sırıttı ve yavaşça üçüne doğru yaklaştı.
Chanyeol aptal gibi sırıtırken konuşmaya başladı. Çok komikti. "Kai..."
Kai gülümsemesine karşılık verdi. "Chanyeol..."
"Kyung hadi gidelim, lütfen." Baekhyun yalvararak Kyungsoo'nun elini yakaladı...
"Tamam.... Ve sen," Chanyeol'e döndü, "ondan uzak dur."
Sonra, oradan uzaklaştılar.
"Kai, planımızı hızlandırmamız gerektiğini düşünmüyor musun, ha?"
"Tabi ki... Planın var mı?"
"Kahretsin, evet, var..." Chanyeol gizemli bir şekilde sırıttı