GEÇMİŞ GELDİ

926 78 73
                                    

Lütfen satır arası yorumlarda paragrafla ilgili görüşlerinizi bildirin. İyi okumalar.

Sanki büyülenmiş gibi yatağına ilerledi Boran. Vücudu beynini devre dışı bırakmış başka bir güç tarafında yönetiliyordu sanki.

Yavaşça yatağına uzandı. Aklı olanları bir türlü almıyordu. Balkonda hissettiği o tatlı uykunun bedenini ele geçirdiğini fark etti. Gözleri karanlığa kendini teslim etti.

Geceyi uzun zamandır bu kadar derin uyuyarak geçirmemişti. Sadece 4 saat uyumasına rağmen kendini çok dinç hissediyordu. Dün gece yaşadıkları aklına geldiğinde rüya mı gerçek mi ayırt edemedi.

İçtiği kahveye ve yorgunluğuna yordu bunları. Şu sıralar Leon karakteri çok fazla çaba gerektiriyordu ve yanlışa çok müsait olaylar yazılıyordu ona. Boran'ın tek isteği ise gerçekliğe uygun tepkilerle Leon'u yansıtmaktı.

Galiba Deniz haklı dedi. Detaylara fazla tıkılıyor, detaylarda kayboluyorum. Ayılabilmek adına soğuk suyu yüzüne çarptı iki üç kez. Saat oldukça erkendi. Güneş doğmakla doğmamak arası gidip geliyordu.

Üstüne her zamankiden daha salaş bir şeyler giydi.Nedense rahat hissetmek istiyordu. Farklılık yaparak siyah ceketini aldı bu sefer yanına. Yine şapkasını ve gözlüğünü taktı. Sırt çantasına senaryo, kulaklık, şarj aleti gibi eşyaları koyup evden çıktı. 2 kere kapıyı kilitleyerek ritmik bir sesle merdivenleri indi.

Gri bu sabahta yemeklerden nasibini alamamış gibi gözüküyordu. Başını kaşır gibi okşadıktan sonra elindeki yarım galetaya baktı. Sabahları genellikle bir iki tane yerdi. Kedinin bakışlarına dayanamayarak önüne bıraktı galetayı. Son bir bakışla kendini soğuya attı.

Ani soğukluk değişimi ona iyi gelmişti. Yine ezberlediği yolları arşınlamaya başladı.İki sokak geçti. Dün gece kahve içtiği dükkanın hizasına geldiğinde mekan boştu. Ev ise terk edilmiş ve her an yıkılabilirmiş gibi duruyordu.

Dün burada oturup kahve içtiğine emindi. Elini dün ki nota bakmak için ceketinin cebine attığında notu bulamadı. Ceket. Not diğer cekette kalmıştı. Anlam bulmaya çalışarak yürümeye devam etti. Caddeye çıktığında sert bir rüzgar her şeyi savurdu.

Boran yüzüne gelen kağıdı son dakikada tuttu. Yere atacağı anda kağıdın köşesindeki 137 yazısını gördü. Yine tüm vücudu titrerken kağıdı düzleştirdi. Dün gece kitapta olan el yazısıyla aynı yazıydı.

'Ah cidden detaylar yüzünden yaşamış olduğunu düşünmene gücendim Boran. Oysa sen beni zaman zaman hissediyorsun. Ve evet zor şeyler yaşadığım zamanlara geldi vakit. Beni yanılt ve benden bile daha iyi tepki ver, yaşat beni yeniden.

Şimdi zor da olsa hiçbir şey olmamış gibi davran. Merak etme karşına hemen çıkacak değilim. Bir süre notlarla ve olağan hayatına kattığım ufak dokunuşlarla belli edeceğim kendimi.

Dokunuş demişken, dün ki kahveyi beğenmişsindir umarım. Hadi artık sete git ve kimseye bir şeyden bahsetme. Özellikle Miray'a. O sandığından daha akıllı. Unutma sen bunları yaşamadın. Bol şans.

Leonidas.'

Nasıl bir oyunun içinde olduğunu düşündü Boran. Kim neden böyle bir şaka veya atraksiyon yaratıyordu?

Unutmaya çalışarak yoluna devam etti.Neydi bu içinde bulunduğu durum? Kaçıyormuşçasına hızlandı Boran bu defa.

Sete geldiğinde hummalı bir çalışma vardı yine. Herkes oradan oraya koşturuyor, yetiştirmeye çalıştıkları işi yapıyorlardı. Sakince hazırlık odalarına ilerledi. Teğmen üniformasını üzerine geçirdi. Bu kıyafetler sıkı ve ağırlardı.

DERUHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin