MEVZULAR BÜYÜYOR

667 66 114
                                    

Satır arası yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar.

Bölüm belirtilecek olan kısma kadar Boran'ın dilinden anlatılacaktır. 

Leon'un söyledikleri beynimde yankılanıyordu. Bölümleri, sahneleri doğru yorumlayamamaktı bu. Orada bana göre Leon korkusunu urgana bakarak gösteriyordu. Fakat duyguların alt yapısı sevda başlangıcı diyordu. 

Düşüncem bas baya  yanlıştı, belki başta bakıp sonrasında Hilal'e sokulsaydım sahne anlamını arttırırdı. O an fark ettim. Yansıtmaya çalıştığımız aşk başkaydı. Günümüz rahatlığından uzaktı. Zamanı tersti bir kere. Savaşta iki taraftık ve birbirimizi sevmeyi seçmiştik. Üstünden onca bölüm geçti. Aynı hataya düştüğüm kim bilir kaç sahne vardır.

Yazın girmesi ile birlikte sezon finali yaklaştı. Ve Leon'un uyarısına göre en önemli sahnelerden birine geldik galiba. Veda. 

Leon bölümde acılı, baba acısı çekiyor. Aynı zamanda ağabeyine duyduğu kin, nefret ve aynı zamanda hasretin yanında, ayrılıkla başa çıkmaya çalışıyor. Zorlanacağım, fazlasıyla. Beklenti aşırı. Ruh halinin uzun süre etkilememesini diliyorum beni. 

Çekim alanına girdiğimizde Mİray senaryoyu tekrar ediyordu. Birlikte son kez prova aldıktan sonra çekime geçtik. Şimdi Leon olma zamanıydı işte.

Smyrna'da ve biçare. Hilal yaklaştı. Düşüneceğim sözünü aldıktan sonra sarıldım ona. Cevabını bildiğim soruyu sormanın yükü ve hasretle. Kokusunu çektim içime, gözlerimi kaparken. İçimi huzur kaplarken bu sefer olduğunu, başardığımı hissettim. Sahne tekrarsız çekilmişti.

Setten ayrılarak sesssiz sakin bir yere gitmeye karar verdim. Çekim yaptığımız yer uzaktı ve biz setten geç çıkmıştık. Sahilde iki bira alıp çimenlere kuruldum. Sessizlik iyi geliyordu.

YAZAR'DAN

Yavaş yavaş birasını yudumladı Boran. Soğuk bira geçtiği yerleri yaktı. Bu hisle gülümsedi. Rakı olmalı dedi, yakacaksa o yakmalı içimi. 

Vatanım Sensin için ne kadar çabalamıştı. Çabalamış ve hak ettiğini almıştı. Şimdi ise koca bir sezonu bitirmişlerdi. Zaman çok garip bir kavramdı. Ne kadar yönetmeye çalışsa da asıl zaman yönetiyordu onu, insanları. 

İleriden yürüyerek Leonidas geldi. Yanına oturdu sessizce. Ona da alıştırmıştı zaman onu. Histerik ve yarım bir gülüş kapladı dudaklarını.

'Hoşgeldin, bak ben de seni bekliyordum.'

'Hayır. Beklemiyordun. Bu halin ne? Denize dökülmüş gibi görünüyorsun?'

'Son sahnemizi çektik Miray ile. Nasıl? Bu sefer veda edebildim mi doğru?' alaycıydı.

'Bunu bilemem Boran. Sana bir cevabım yok maalesef.'

'Hadi ama. Leonidas'ın her zaman diyecek bir şeyi oluyor. Kişilik meselesi.'

'Eğer biz Hilal'le öyle ayrılmış olsaydık, o sahneyi yaşamış olsaydık sana cevap verirdim. Fakat ne yazık ki Nuran doğru yazamamış. '

'Vay, demek senin sessiz kalabildiğin konu da varmış. O zaman sorumu değiştiriyorum. Hangisi daha çok acıttı? Senin vedan mı yoksa bu Leon'un vedası mı?'

Leonidas burukça gülümsedi. Karşısındaki adam daha çok toydu, gençti. Hadi ama dedi içinden. 118 yıl önce dünyaya gelmişti o. Aşkın en hırçın halini yaşamıştı. Büyüyecek dedi.

'Aşkta vedanın her türlüsü acıtır Boran. Vedalar acıtır. Vedanın daha çok acıtanı yoktur. Vedanın acısı ölçülemez.'

'Seninle aynı dönemde yaşamak, aşkınıza şahit olmak isterdim. Seni tanımak isterdim Leonidas.'

DERUHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin