FARKINDALIK

362 26 6
                                    


SATIR ARASI YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. İYİ OKUMALAR.

Sabah çalan alarmla uyandı Boran. Uzun süredir kendi istediği saatte uyanıyor, gece geç saatlere kadar zihninde dolaşan tilkileri birer yapıta dönüştürüyordu. Geceleri çalışmak ona iyi geliyor, rahat hissettiriyordu.

Birkaç gün menajerinden izin istemiş,  ne bir yere gitmiş ne de evden çalışmıştı. Fakat o birkaç günün bittiğini gösteren alarmla birlikte aceleci bir hazırlanma sürecine girdi. Kalktığını gören Leon ona görünür olmuyor ancak sesini duyuruyordu.

''Günaydın Boran Bey. Bugün oldukça yoğunsunuz. Günün özetini hemen geçiyorum.

10.30- Yasemin Hanım'la teklif değerlendirmesi

11.30- Edebiyat dergisi için yazacağının köşe yazısının ana hatlarını belirlemek üzere editörle toplantı

Toplantı bitiminden sonra iki saat boşluğunuz var.

15.00- Üniversite-lise öğrencileri tarafından kurulmuş dijital dergi ve sanat platformu röportajı

Bu röportajın bitiminde ise arkadaşlarınız ile buluşup günün özetini geçerek değerlendirme yapacaksınız.''

Leonidas'ın eğlenir ses tonuyla yaptığı planlamaya kısa bir kahkaha ile eşlik etti Boran. O sırada halihazırda kapı eşiğinde bekleyen Gri koşarak boşalan yatağa kuruldu. Sıcaklık ile mayışan kedinin gözleri hiç uyumamışçasına kapanırken, Boran yatağına üzgün bakışlar atıyordu.

''Kes dalga geçmeyi de oyalama beni. Sen de biliyorsun bugün yoğun ve önemli. Çok yardımcı olmak istiyorsan Gri ile ilgilenebilir, onun gün içinde mamasını tazeler ve suyunu değiştirirsin. Ha, bir de kum meselesi var. Ancak umarım hatırlatmama gerek kalmaz.''

Boran'ın neşesi ve heyecanı sesine yansımıştı. Kendine çeki düzen vermek için aynanın karşısına geçtiğinde yıllar önce, daha yeni mezun olduğu zamanı hatırladı. Kendini nasıl boşlukta hissettiğini. Şimdi o boşluk dolmuş hatta taşmaya bile başlamıştı ve bundan hiç de şikayetçi değildi. Son bir bakışla üzerine ceketini geçirdi. Vazgeçemediği spor ayakkabılarıyla, gözlüğünü de taktığında hazırdı. Eve son kez bakış atıp çıkarken Hilal'in sesini duydu.

''Güzellikler seninle Boran, gülümse!''

Geçen onca zamana rağmen değişmeyen şeyleri düşündü yolda yürürken. Evi değişmemişti mesela, ufak balkonundaki sandalye ve masa takımı değişmemişti, Gri'yle olan dostluğu değişmemişti, kıyafetleri ve giyim tarzı değişmemişti. Hayatının demirbaşı diyebileceği birçok unsur, ilk günkü gibiydiler.

Ancak zaman değişimini objelerden yana değil, Boran'ın karakteristik özelliklerinden yana yapmıştı. Çalıştıkça, ürettikçe, daha çok insana ulaştıkça ve anlatacakları arttıkça yontulmuştu. Acemiliğin getirdiği o sivrilik yok olmaya yüz tutmuştu. Şu ana kadar çalıştığı her insan onda olumlu veya olumsuz bir iz bırakmış ve hiç kuşkusuz onu geliştirmişlerdi.

Boran ise en çok hayat verdiği karakterleri seviyordu. Hepsiyle ayrı birer bağı, anısı ve sanki kırk yıllık ahbaplığı vardı. Hilal'le olan konuşması geldi aklına. Ne demişti Hilal;

''Oyuncu vasfını almak, kamera karşısında oynamak kolay. İmkan tanınırsa tiyatro sahnesinde de. Fakat gerçek bir sanatçı olabilmek zor. Hem de çok zor. Çünkü gerçek sanatçı oynamaktan daha fazlasını yapmak zorunda. Yaşamak ve izleyiciye yaşadığını hissettirmek zorunda. Zorunda çünkü izleyici hissederse benimseyecek, kendinden bir şey bulacak, toplumdaki kimliklerle veya olgularla özdeşleştirecek ve sonunda kabul edecek.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 24, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DERUHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin