Taehyung ne diyeceğini bilemez halde Jungkook'un önünde oturuyordu. Taehyung yüzünü asmıştı. Aklından bin türlü hikaye geçiyordu. Ya da en basitinden doğruyu söylemeliydi.
Bunu yapamazdı öyle değil mi?
"Nasıl başlayacağımı bilemiyorum Jungkook..."
Jungkook merakla yerinde kıpırdandı.
"Sakince anlat Tae?"Derin nefes aldım. Aklından uydurduğum bir senaryoyu söylemeye başladım.
"Benim bir ailem yok. Jungkook ne diyeceğimi bilemiyorum."
Ellerimle yüzümü kapatıp kendime gelmeye çalıştım.
Jungkook yerinden kalkıp yanıma çöktü. Ve ellerimi yüzümden çekti.
"Taehyung... lütfen üzülme..."
Ellerimi sıkı sıkı tuttu.
"Daha çok az bir süredir beraberiz. Biliyorum ama sana çok yakın hissediyorum. Kalbim sonuna kadar güveniyor Taehyung.
Benim ailem olur musun?"
Duyduklarım ile ağlasam mı gülsem mi bilemedim....
Söylediklerime inanamadım. Herşeyi tam olarak anlatmadiğin halde. Ne oldu diye sormadı.
"Bana nasıl güveniyorsun? Benim nasıl o hale geldiğimi bile sorgulamadın?"
Jungkook tebessüm etti.
"Sana bir şekilde güvendim. O an seni gördüm. Ve direk olarak onu kurtarmalıyım dedim.
Şu an bile aynı düşünüyorum."
Kurtaran tarafın kim olduğu tartışılırdı. Kafasını pencereye çevirdiği an Yoongi'yi gördü. İlk kez bu kadar endişeli görüyordu.
"Birşey mi oldu?"
Hemen Jungkook'a döndüm.
"Nerden çıkardın... Ben bir dışarıya çıkıp geleceğim. Hava almak istiyorum."
Jungkook hemen kalktı.
"Ah anlıyorum. Kendini toparlaman için yanlız kalman gerek."
Olumsuz bir şekilde başını sallamaya başladım.
Saniyeler içinde mutfağa gidip birşeyler hazırlamaya koyulmuştu.
Dışarıya çıkıp Yoongi'yi aradım. Fısıltı ile;
"Yoongi!" diye seslendim.
"Buradasın biliyorum."
Yoongi önümde belirdiği an korku ile sıçradım.
"Senden ne kadar nefret ettiğim hakkında bir fikrin var mı Taehyung? Ha!"
Derin nefes alıp endişe ile ona döndüm.
"Biliyorum. Ne kadar nefret etsen az. Ben bile onu durduramadım. Annem de durduramamış. Üzgünüm Yoongi. "
Sinirle yumruklarını sıktı.
"İstediğin kadar kızabilirsin..."
Dudaklarının arasından sinirle fısıldadı.
"Keşke tek sorun bu olsa Taehyung.."
Bir sorun vardı.
Jimin . . .
"Ona ulaşamıyoruz. Hiçbir şekilde iletişime geçmedi. Ya da cevaplamadı.
Gideli daha 1 gün oldu. Vardığı andan beri ses soluk çıkmadı.Ve çok az zamanımız var Taehyung...
Bunu bil istedim."
Arkasına döndü.
"Eğer ona birşey olursa..."
"Sende ölürsün Taehyung."
Kanatlarını açıp uzaklaştı.
Derin nefes alıp sıkıntı ile verdim.
Eğer ona birşey olursa ölürüm.
"Haklısın Yoongi. İlk defa seninle aynı düşünüyorum..."
Arkamı dönüp içeri girdim. Günün geri kalanı Jimin'i düşünüp ona nasıl ulaşacağım konusunda düşünmek ile geçmişti.
■■■
Bu bir YB'dir.
2.30'ta ortaya çıkan bir bölümdür.Sık bölüm atmaya çalışıyorum. Teşekkürler.
İyi geceler.#Ąngel
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Valuable Wings |Vkook
FanficMinik meleğim seni bir daha görebilecek miyim? Sen öldürmem gerekiyordu. Ama yapamadım.. Şimdi ise bir ölümlüyüm... Sadece biraz farklıyım... Sana gerçek beni anlatmalı mıyım? Son nefesime kadar seni koruyacağıma yemin ediyorum... ¤Vkook Fanfic¤ ¤Tü...