10. Bölüm¤O kimdi?

3K 224 67
                                    

Gözlerimi açıp etrafa göz gezdirdiğimde misafir odadasında olduğumu hatırladım. Bazen burada uyandığımda garip hissetiriyordu.

Ayağa kalkıp uyku mahmurluğumun gitmesini bekledim ve kapıyı yavaşça açtım. Ev fazla sessizdi. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa koştum. Çok ama çok açtım. Ve insan yiyeceklerinin tadı çok güzeldi.

Masanın üstündeki kağıdı görünce elime aldım.
Jungkook not bırakmış olmalıydı.

"Bugün okulum var. Sabah kahvaltısında mısır gevreği yiyebilirsin. Saat 4.00'da evde olacağım.
Xx Jungkook..."

Mısır gevreği mi? O da ne? Jungkook'un odasına gidip içi bilgiler ile dolu olan kutuyu aldım. Açıp aratma bölümün aradım. Büyük uğraşlar sonucu arama motoruna mısır gevreği yazdım. Resimleri görünce ne olduğunu az da olsa çözdüm.

Dolapları karıştırmaya başladım. Kutu? Kutu? Boydan dolabın önüne geldiğimde durdum. Son yer burasıydı. Kapağı açtığım an bir sürü yiyecek vardı. Hepsi paketliydi. Aradığım şeyi bulunca uzanıp aldım. Gördüklerime benziyordu.

Dolapların birinden çukur bir tabak aldım. Ve kutuyu açtım. Küçük kıtırlı birşeyler vardı. Avcuma alıp ağzıma attım birkaç tane. Tadıyla gözlerimi daha çol açıp kırpıştırdım. Bu harikaydı!

Tabağa doldurum ağzına kadar. Ve açlıkla izlemeye başladım. Ama birşeyler eksikti. Soğuk tutan dolaba gidip aradığım malzemeyi düşündüm.
En sevdiğim malzemelerden biri olan kimchi'yi aladım.

Kimchi'yi üstüne koyup soslara göz gezdirdim.
(Bir dakika midem ölüyor gibi kdkd)

Soya sosu olabilirdi. Jungkook herşeyde kullanıyor bunu. Soya sosunu döktükten sonra çubukları alıp oturdum.

Kahvaltıyı bitirdikten sonra oturduğum yerde sıkıldığım için dışarıya çıkmaya karar verdim.

Dışarıda gezerken temiz havayı ciğerlerime çekip derin nefeslee aldım.

"Tae!"

Arkama dönüp kim olduğuna baktım.

"Kimsin?"

"Tae!"

Kimin seslendiğini göremiyordum. Karşıdaki çelimsiz bir beden ile ilerlemeye başladım. Hızla yürüyüp ona yetişmeye başladım. O yerinden kaybolduğunda yine koşmaya başladım. Evden çok uzaklalmıştım.

Ama onu görmeliydim. O bir melekti!
Ağacın arkasındaki bedene dokunduğum an beni hızla diğer ağaca ittirdi.

"Ah!"

Kafamı hızla ağaca çarpmanın etkisiyle yere düştüm. Bedenim bu kadar narin mi olmuştu. İnsan olmam ile beraber.

Kalkamayacak kadar yorgundum. Yanımdaki çocuğun bedenimi hissedebiliyordum.

Peki bana neden yardım etmiyordu?

En önemliside o kimdi?

Bölüm Sonu

Hai son attığım bölüm de 3 kişi ondan bir önceki bölümü ise 56 mı 53 kişi mi ne görmüş. Bu hikayeden sıkıldınız mı? Eğer böyle bir sıkıntı varsa konuyu uzatmadan finale varabilirim. Ama konusu o kadar güzel bir hikaye ki?

Bazen okuyucularım gerçekten az olmasına rağmen nerede diye soruyorum. Hayalet okuyucularım da buna dahil...

Lütfen fikrinizi yorumlayın. Bekliyor olacağım^^

Valuable Wings |VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin