12¤Bağ

2.8K 183 38
                                    

Taehyung kendini boşlukta süzülüyormuş gibi hissediyordu.
Kalbi
Beyini
Bedeni
Ve Ruhu
Bu yük yüzünden anlatamayacağı birçok şey hissediyordu.

Kelimelerin tükendiği anlardan biriyidi. Kalbini hissedemiyordu.
Yoongi'nin verdiği bütün duygular onu mahvetmişti.

"Üzgünüm Taehyung.. Yoongi'ye de kızdım ama bunun gerekli olduğunu söyledi. İnana biliyor musun?"

"Merak etme. İyi olacağım."

Endişeyle bana bakıp arkasına döndü.
"Gitme zamanım geldi Taehyung. Yoongi çağırıyor."

Başımla onayladım.

"Dikkatli ol Jimin."

Arkasına dönüp kristallere dönüşerek yok olduğunda yanlızdım artık.

Elini kalbime götürerek sıktım. Kendimi o kadar büyük bir boşlukta hissediyordum ki...

Gözlerimi kapatıp gerçekliğe dönme zamanıydı.
•••

Gözlerimi kırpıştırarak açtım. Biriken göz yaşlarımı def edip etrafa baktım. Oturma odasında ki koltukta uyuyordum sanırım.

Mutfaktan yemek kokuları geliyordu. Ayağa kalktığım an etraf dönmeye başladı. Başımı tuttum. Birkaç saniye bekledim. Dengemi sağladım. Vücudum temizdi. Ne kadar süredir uyuduğunu bilmiyordum. Kıyafetlerim bile farklı duruyordu.


Odanın kapısını açıp etrafa baktım. Mutfaktan sesler geliyordu. Mutfağın önüne geldiğimde bir kişi olduğunu da anladım.

"Hyung sen olmasan ne yapardım ben."

"Tamam Jungkook tamam. Yeter artı teşekkür etme... asıl sen bana şu çocuğu anlat. Kimdir? Neyin nesidir?"

"Şey Hyung sana anlatmıştım. Biliyorsun."

"Ama Jungkook kim olduğunu bilmiyorsun. Ve cidden garip biri olduğunu söyledin. Kim olduğunu sorgulamadan nasıl tanımadığın birini eve alırsın?"

"Seokjin Hyung bak onu orada gördüğümde kendimi ona yakın hissettim. Değişik bir bağ vardı sanki aramızda. Neler yaşadığımı biliyorsun."

"Jungkook bugünlerde Dr.Hoseok'a gidiyor musun?"

Değişik bir bağ mı? Açıkçası Jungkook'ta bende değişik birşeyler olduğunu biliyordum. Ama o bir insan değildi. Bunu iyi biliyordum.

Bir yanı insan gibi olsada tam olarak insan değildi.

"Hyung işin bittiyse teşekkürler. Gidebilirsin."

"Ama Kookie bak. Lü-"

Jungkook sinirli gibiydi.

"Hyung hayatında kendimi yanlız hissetmiyorum. Lütfen...Sanki daha önceden tanışmışız gibi bir bağımız vardı. Adını biliyormuşum gibi..."

Dudaklarının arasından dökülen cümleler ile oturduğum yerden kalkıp mutfağa yöneldim.

İki çift göz bana döndüğünde Jungkook ile gözlerimiz bir araya geldi.

"TAEHYUNG! İyi misin?"

Yanıma gelip bana baktı. İyice süzdü.
Kafamı eğip göz yaşlarımı geri attım.

"Ben iyiyim."

İyi misin sorusu bana çok uzak bir soruydu. Şu an ne hissettiğimi bile bilmiyordum. Ama birşeyi iyi biliyordum.

Kollarından tutup bedeni kendime çektim. Kollarımın arasına alıp sıkı sıkı sarıldım.

"Lütfen, beni bırakma olur mu? Beni hiçbir zaman bırakma."

Kollarını bana sarıp;

"Bırakmayacağım. Söz veriyorum."

Bu durumdan sonra sessiz geçen yemekten sonra oturup düşünüyordum. Buraya gelme nedenim?

Neden burdayım?

Görevim neydi?

Neden kanatlarım yok?

Neden buraya sürülerek ceza almayı hak ettim.

O çocuk önüme geldiğinde yüzüne çevirdim kendimi.

"Taehyung'tu öyle değil mi? Bak kimsin bilmiyorum ama eğer kötü bir şey olursa Jungkook'a bunu ilk senden bilirim. Bunu bil!"

Yerinden kalkarak gitti. Ona cevap bile vermedim. Başımda o kadar düşünce varken onu bile düşünemezdim...

"Görüşürüz Jungkook kendine iyi bak ve okulunu aksatma."
Bana dik dik bakarak gitti. Sanırım bir düşmanım daha vardı sinirle yerimden kalktım ve camdan dışarı baktım.

Yağmurun yağmaya başlaması ile havaya baktım. Bir anda yapmaya başlayan yağmur beni şaşırtmıştı. İlkbahar da olmamıza rağmen yağıyordu.

"Hmm bu garip bende dışarıda bir şeyler yeriz diye düşünmüştüm. Tüh.."

Gökyüzünün masmaviliği birden kara bulurlar ile örtülmüştü. Sinirlendiğim zaman yağmur mu yağıyordu?

"Jungkook bizde evde yapabilecek şeyler yaparız olur mu?"

Kafasını sallayıp mutfağa gitti. Bulutlara bakıp dışarıyı izlemeye başladım.

'Üzgünüm Seok Jin'

Jungkook elinde yemeklerle geldiğinde sevinçle yanına gittim.

"Bu ne?"

"Mısır! Ben film izlerken mısırı çok severim. Bugün güzel bir film izleyebiliriz diye düşündüm. Olur mu?"

Kafamı salladım ve koltuğa koştum. Koltuğa oturup filmi açmasını bekledim.

"Hadi izleyelim."

Saatler geçiyordu. Fantastik ve aksiyon gibi birşeydi. Beni çok sarmasada Jungkook izliyordu. Ben de izliyormuş gibi yapıyordum.

Ayaklarının üstünde yatarak izlerken göz kapaklarım ağırlaştı ve derin bir uykuya daldım.

●●●

Selam!
Bir bölüm daha yazabilirsem yükleyeceğim bu hikaye hakkında çok çok çok güzel planlarımız var.
#BWFTMoon ile süper şeyler düşündük.

Bu hikaye sanırım uzun olacakmış gibi geliyor. Yeni bölüm yazdıkça atacağım♡
Artık yaz is coming gibi gibi😚😚

Diğer bölümde görüşmek dileği ile!

Valuable Wings |VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin