Valuable Wings |Vkook

28•Ölüm hiç bu kadar kolay olmadı

Merhaba sevgili okuyucular. Yani hala burdaysanız...geç gelmesine rağmen okuyanlara sonsuz teşekkürler. Hikayeden o kadar uzak kalmışım ki nasıl ve ne yazacağımı bilemedim. Bir şekilde olayları anlatıp finale bağlayacağım ama önümüzde baya bir
Bölüm var diyebilirim. Olayları daha önceden üstünkörü anlattığımı farkettim. Daha açıklayıcı bir şekilde yazmaya çalışacağım.
İyi okumalarXx
-Angel

Saatin kaç olduğu belirsiz bir anda yanından kalktım. Mışıl mışıl uyuyordu. Bugün geçirdiğimiz anlar bir süre beyninden silinmeyecekti. Kendini de yalnız hissetmeyecekti. Saçlarını kenara çekip yüzüne uzun bir kez daha baktım. Yanına hafifçe eğilip dudağına öpücük kondurdum.

"Ben yokken kendine iyi bakmalısın Jungkook. Bu olayın tehlikeli yanını bilmiyorsun bile." Dudaklarımdan dökülen fısıltıları duyamayacak kadar derin bir uykuda olduğuna emindim.

Dışarı çıktığımda Yoongi kapının önündeydi. "Herşey hazır mı?" Başıyla onayladı. "O zaman yapalım şu işi?"

Onu takip ederek hazırladığı eşyaların olduğu bölüme geldik. Işık haznesi ile değişen evren bir Jungkook'un bahçesinden ormana dönmüştü. Ve büyük bir Söğüt Ağacı bizi karşıladı. Gölün tam ortadında duruyordu. "Burayı nasıl buldun?"

"Biraz zor oldu ama asıl yapılması gereken yer bu alanmış."
Sözlerini ağacı göstererek devam etti: "Huzur içinde göç etme. Bu biz meleklerin çok eskiden burada bulunduğuna dair şeyler okudum ve uygun olan yer burasıydı."

Bazı önemli unsurları hazırladım ve Jimin'den kalan son eşyayı kenara koydum.

Bu bir tüydü. Yoongi dikkatle yaptıklarımız izliyor ve ne yapmam gerektiğini harfiyen anlatıyordu. Söz konusu Jimin olunca onun için akan sular duruyordu.  Bu yolculuğa benden önce o gitmek isterdi ama vücudu o kadar dayanaklı değildi. Zarar görmesini istediğim son kişiydi. Ve şu an baş yardımcımın olmadığını düşünürsek güvenebileceğim tek kişiydi.

Kalbim o kadar hızlıydı ki.  Heyecanlanmak istemiyordum. Bu çok ciddi bir görevdi. "Taehyung sakin olmalısın. Ve ne olursa olsun meleğimi bulmadan dönme. Lütfen?"

Bu halini görseydin Jimin ona bir kez daha aşık olurdun biliyorum. "Dönmeyeceğim. Söz veriyorum "

Elime aldığım Gümüş bıçak ile kanımı akıttım. Bedenim vücudumdan büyük bir şok dalgası ile ayrıldı. Hafif bir tüy parçası gibi yere düşmek üzere olan bedenimi Yoongi tuttu. Bilincim kapalı bir şekilde kendimi Yoongi'nin kollarında izlemek garip gelmişti. Gözlerinin dolduğunu gördüğümde kalbim tekledi.

Etrafa döndüğümde ortam bir anda kararmıştı. Yoongi ve bedenim kaybolmuş sanki bir hiçliğin içeresindeydim. Garip bir negatif enerji hissediyordum.

"Onu nasıl bulacağım?" Bir dakika hissettiğim bu enerji! Karanlığın içini yararak ilerlemeye başldım. Görmüyordum sadece hissederek gidiyordum. "Geliyorum Jimin!"
Hızlı adımlarla büyük bir mezarlık kapısının önüne çıktım. İlginç bir yerdi.

Karga sesleri her taraftaydı. Kapıyı sürükleyerek açtım. Gıcırtılı ses içimi kemiriyor hissi verdi. Ve yavaşça ilermeye başladım.

"Burada ne işin var Baş Melek?"

Gözlerimi Haç işaretinin yanında duran Muhafıza çevirdim. Bütün asaleti ile bana
Galiba hiç kolay olmayacaktı...

Jungkook

Sabah çok zor bir şekilde yataktan kendimi kaldırdım. Üşüyordum... Yatağın diğer tarafı boştu. Taehyung çoktan gitmişti. Umarım Jimin başarabilirdi. Onu bulup hayatını geri kazanabilirdi.

Kahvaltımı yaparken dışarıda ağaçların arasından geçen biri gözüme takıldı.

Dışarıya çıkıp soğumakta olan hava ile kollarımı bedenime sardım. Bembeyaz bir kadındı. O kadar güzel duruyordu ki.
Durmadan hemen ona doğru seslendim.
"Hey!"

Bir anda önümde biten kadın ile irkildim. Bembeyaz vücudu vardı. Kanatları narin ve kırılgan duruyordu. İlk defa kadın bir melek görüyordum.

"Sen Jungkook olmalısın."

Kafam oluşan soru işareti sordum. "Beni nerden tanıyorsun?"

Gülümsedi ve yukarıyı gösterdi.
"Herkes senden bahsediyor. Nasıl duymam?"

Jungkook yerinde rahatsızca kıpırdandı.
"Sen kim olduğunu sormamda sakınca yoktur umarım hm?"

Sıcak bir şekilde sırıttı. O sırıtışın arkasındaki gizemi basit biri bile far edebilirdi.  "Buraya birinin canını almaya geldim desem sana kim olduğumu açıklamış olabilir miyim?"

....