4 ¦ Kırmızı Loș Odalar

7.6K 459 389
                                    

"Ama içinde iğrenç bir boşluk vardı, artık hiçbir kaygı duymuyordu, hiçbir arzu; varoluşu zorunlu bir yüktü ona. Öylesine yaşayıp gitti..."

¬¬¬¬

Jimin elindeki magazin dergilerini karıştırmaya devam etmiş, diğer yandan elindeki kadehten ickisini içmişti.

Çevirdiği sayfada Jungkook'un resmini görmüş, yüzünde beliren histeri gülüş ile resmi olabildiğince incelemiști bir süre.

Dior markasının yeni varislerinden Jeon Jungkook'un aşk hayatı bu haftanın en merak edilenleri arasında yer alınıyor!

Herkes o şanslı isim olmayı dilese bile yeni varis kendini işine adamakla meşgul.

Jimin gözlerini sayfanın yanında poz vermiş bedeni ne kadar incelerse incelesin içindeki o tutkuya dur diyemiyordu. Sanki dudakları teninde geziniyor, dili damağına yapışıyor gibiydi.

" Jisoo canım domuz kaburgası çekti, Yunhee'ye söyle yapsın."

Jisoo hızla başını eğmiş, odadan ayrılmıştı. Jimin ayaklanmıș, adımlarını cama doğru atarak kapıda bekleyen Mercedes-Benz model araca gülümsemiști.

Jungkook buradaydı.

Jimin çoktan hazırlattığı masaya son kez göz gezdirmiș, açılan kapıdan giren bedenle alt tarafındaki aletin derecesini arttırmaya gerek kalmadan deliği sızlamıștı.

Jungkook elindeki Rolex saatini düzeltmiş, ruhsuz bir şekilde davet edildiği saray yavrusu tabiriyle oldukça lüks eve göz atmıştı.

Evin içindeki sütunlardan sarkan ışıltılı çiçekler, sinema salonunu andıran televizyon ve oldukça lüks duran koltuk takımına göz gezdirdikten sonra genel olarak gözleri evin içinde dolanmış ve iki taraflı oldukça büyük merdiven görmüştü.

Lüks

İçinden geçirdiği tek şey buydu. Jungkook ne kadar varis olursa olsun Mingyu yüzünden kıytırık bir dairede kalmak durumunda kalmıştı.

Etrafı incelerken gözü Jimin'e kaymış, sarışın bedeni baştan aşağı süzmüștü.

Kalçasını oldukça belirgin gösteren sportif bir şort üzerine beyaz yarım sade tişörtle dahi oldukça güzel görünüyordu.

Jimin adımlarını Jungkook'a doğru atmış, dudaklarını, kiraz rengini çalan dudağın kenarına bastırmıştı. Jungkook ne kadar şaşırsa bile istifini bozmadan elini Jimin'in beline koyup kendine çekerek boynuna tüy kadar minik bir öpücük kondurmuștu.

Jimin memnun bir şekilde ona bakmış, elini tutarak masaya geçmesini sağlamıştı.

" Açıkçası ne yersin bilemedim ve her şeyden hazırlattım."

Jimin önündeki percemi eliyle itmiş, dudağını yalayarak Jungkook ile göz göze gelmişti.

Jungkook Jimin'in dolgun yumuşak pürüzsüz yanağına dudağını sürtüp kulağına fısıldamıștı.

" Tercihim deliğin oysa ki köle. "

Jungkook'un derinden gelen hırıltılı sert sesi Jimin'in içi hoşnut etmekle kalmamıș, nefesini de kesmeye yetmiști.

İkili masaya geçmiş yemeklerini yemeye başlarken, havadan sudan konuşmayı tercih etmişlerdi. Keza hem Jungkook Jimin'i merak ediyordu, hem Jimin Jungkook hakkında diğerlerinden daha fazla şey bilmek istiyordu.

𝖕𝖆𝖘𝖘𝖎𝖔𝖓 を 𝖕𝖏𝖒 ꨄ 𝖏𝖚𝖓𝖌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin