5¦ Bitmeyen Gecenin İzi

6.3K 419 318
                                    

Yeryüzünde herkesin anladığı bir dil vardır. Bu coşkunun dilidir, arzu edilen ya da inanılan bir şeyi gerçekleştirmek için sevgi ve tutkuyla yapılan girişimlerin dilidir.

¬¬¬¬

Jungkook Jimin'in zincirlerini çözerken ağzındaki topu çıkarmış, Jimin neredeyse ölü gibi duruyordu.

Kırmızı loș ortamın kattığı erotik hava öylesine kavurucu bir alevi canlandırmıștı ki, içinde kaybolmamak imkansızdı.

Jungkook'un kollarına asılıp, cüssesi kocaman olan beden onu yavaşça kucağına alarak siyah çarşafın üzerine bırakmıştı.

Cılız bedeni avuçlarının içine karıncalanma hissi katsa da Jungkook'un içindeki alev çoktan kavrulmuştu.

Jimin siyah çarşafın üzerindeki bembeyaz teniyle mükemmel bir ahenk yakalamış, Jungkook'un aklına Ying Yang işareti gelmişti. Jimin kötülüğün içindeki iyilik gibiydi. Jungkook'un hayatında olduğu gibi.

Daha yeni tanışmış olsalar bile bedenleri uzun zamandır bu anı bekliyormușcasına bir uyum savaşına girmişlerdi adeta.

" devam etmek istiyor musun köle yoksa hünerlerin bu kadar mıydı?"

Jungkook Jimin'i kışkırtmak adeta onunla savaşmak istedi o an.

Jimin gözlerini sımsıkı kapatmış ağrıyan bedenini sırt üstü yatırırken kollarını iki yana açmıştı. Jungkook Jimin'in bedenine bir kez daha hayranlık duyarak üzerinde bıraktığı izler ile kendisiyle gurur duyuyordu adeta.

Onca insanın hayallerini süsleyen birini kendi kontrolü altında görmek kesinlikle sinesine gurur tohumu ektirecek hissi doğuruyordu.

Jimin kafasını geriye atarak gözlerini kapatıp diliyle dolgun dudağını ıslatmıș, Jungkook'a bakmaya devam etmişti.

" ben daha hüner sergilemedim bile Jungkook."

Jimin cüretkar bir ses tonuyla konuşmuş, karşılığında Jungkook'un sert ve keskin mavi irisleriyle buluşmuștu.

" Senin gibi bir sürtük ne yapabilir ki? Sadece basit bir kölesin sen, emrim dışında benimle göz teması bile kuramazsın. "

Jungkook tek kaşını kaldırıp Jimin'e bakarken sürünerek üzerine doğru çıkmıştı. Bedeninde parlayan elmas onu inanılmaz güzel gösterirken jimin elini Jungkook'un ensesine atarak sertçe çekip öpmeye başlamıştı bir anda.

Parmağını jimin'in köprücük kemiğindeki elmasa bastırmış, adeta etrafının kızarmasına sebep olmuştu.

" Kendini güzel ya da özel falan mı sanıyorsun hm? Deliğin penisim için sızlıyor köle, dokunsam sızdırman an meselesi."

Jungkook ne kadar öpücüğüne anından karşılık verse de içindeki canavarın anı komutuyla hızla yere itmişti.

" İzin almadan efendine dokunmazsın köle."

Jimin ne kadar çaresiz görünse de bundan zevk alıyor, sızdıran penisine rağmen gözleri geriye doğru kaymaya devam ediyordu.

" Mahvedin beni efendim, köleniz dokunuşlarınıza hasta, bitap."

Jungkook Jimin'in savunmasız duran bedeninin etrafında gezinirken arkasına geçtiğinde masadaki uyuşturucu olduğunu tahmin ettiği iğneyi koluna bastırmıştı. Şu an en ihtiyaç duyduğu şey buydu. Kafasının tamamen uçup gitmesi..

𝖕𝖆𝖘𝖘𝖎𝖔𝖓 を 𝖕𝖏𝖒 ꨄ 𝖏𝖚𝖓𝖌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin