6 ¦ Patlamayan Volkan

4.8K 380 236
                                    

''Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz; ama daha derinlere inin... Sonunda, sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz, bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz. Siz arzuyu seviyorsunuz, arzu edilen şeyi değil...''

¬¬¬¬¬

" Bugün birçok markanın katılacağı bir davet olacak sen de ne yazık ki benimle gelmek zorundasın. Benden uzak kal da ne yaparsan yap."

Mingyu kravatını düzeltip saçını düzeltmiş, boş boş yere bakan kardeşine göz devirmiști.

Jungkook derin bir nefes almış, gözlerini kapatıp başını sallamıştı.

" Umarım Jimin de gelir, onunla konuşmayı deneyeceğim, ayağımın altında dolanma geçen günkü gibi. Zaten ne konuştunuz merak ediyorum."

Jungkook aklına dolan anılar yüzünden geriler bile sadece susmaya devam etmişti.

Abisinin odasından çıkışı ardından ayağa kalkmış, buz gibi bakışlarını onun için hazırlanmış smokine çevirmişti. Davetlerden kesinlikle ve kesinlikle nefret ediyordu, bu yüzden ne kadar bahane üretmek istese de babasının emri yüzünden gitmek durumunda kalıyordu.

Gidince olacakları az çok tahmin etse bile Jimin'in geleceğinden emin olamıyordu. O günden sonra iletişime geçmemiş, sadece iyi olmasını ummuștu.

Birkaç dakikanın ardından aynanın karşısına geçmiş, ceketini düzelterek belindeki kumaş kemeri düzeltmiști. Oldukça zarif ve şık görünüyordu her halükarda.

Ne kadar düşünmek istemese bile Jimin'in yaralarının ciddi bir şey olmadığını ümit ediyordu.

Başıma bela olmasın diye, evet kesinlikle bundan dolayı böyle düşünüyorum yoksa hiçbir şekilde umrumda değil.

Sonunda dalgalı saçlarını ayarlamış, yeni deldirdiği kaşındaki piercinge the gülümseyerek bakmıştı.

Ne zaman bir değişiklik yapsa kendini bir adım daha özgür hissediyordu.

....

Taehyung ve Chanyeol iş hakkında konuşurken hala Jimin gelmediği için ikisi de içten içe tedirgin hissediyordu, keza ne kadar geç kalmak huyu olsa da 2 gündür pek haberini alamıyorlardı.

Taehyung girişe baktığında oldukça şık duran Jungkook'u baştan aşağı süzmüș, dudaklarını ister istemez ısırmıştı.

Aseksüel olması ne kötü, onunla birlikte olmak eminim dünyanın en iyi hissidir.

Abisi Jungkook'u arkasına almış, herkesle kendi el sıkıșsa da Taehyung'un ilgisi tamamen onun üstündeydi. Yakışıklı hem de normalden çok çok çok fazla yakışıklı.

Jungkook'un gözleri Jimin'i arasa da burada olmayacağını az çok tahmin etmişti. O kadar yarayla buraya gelmesi imkânsızdı.

İçindeki canavar yüzünden kendine ne kadar sinir olsa da kişiliği böyleydi onun. Bu yüzden tek laf etmeyi tercih etmemişti içindeki sese karşı.

" Hoş geldiniz Bay Jeon?"

Taehyung sevimli bir şekilde Jungkook'a dönse bile Mingyu aynı soyadını taşıdığı için üzerine alınmış, Taehyung'un elini usulca öpmüştü.

𝖕𝖆𝖘𝖘𝖎𝖔𝖓 を 𝖕𝖏𝖒 ꨄ 𝖏𝖚𝖓𝖌Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin