𝖕𝖆𝖘𝖘𝖎𝖔𝖓 を 𝖕𝖏𝖒 ꨄ 𝖏𝖚𝖓𝖌

3¦ Geri Dönüşü Olmayan

Aşk, sanat, arzu, zafer, hepsi hasta nahvetimizin oyuncaklarından başka birşey değildi ve hepsinin arkasından kaderin büyük çarkı işliyordu.

¬¬¬¬

Jimin sakince içeceğini yudumluyor, üzerinde sadece saten lila mini pijamasıyla oturmaya devam ediyordu.

" Jimin dün gece nereye kayboldun? Her yerde seni aradım biri bir şey mi yaptı?"

Taehyung jimin'in șakaklarına masaj yapsa da Jimin sabahtan beri gergin bir ruh hali içerisindeydi.

"İyiyim bir şey olduğu yok sadece yorgunum diyelim tatlım. Senin işler nasıl geçti? Anlaştınız mı Jungkook ile? "

Taehyung parlayan irislerini Jimin'inkine çıkarmış, sevimli gülüşünü bahșetmiști.

" Evet oldukça iyi karşıladı gerçi sanırım asıl ortak olmak istediği kişi abin, çünkü sürekli sizi dile getirdi. "

Taehyung dudaklarını hafif büzdüğünde Jimin Jisoo'ya seslenmiști.

" Buyrun efendim."

Jimin sakin bir şekilde içeceğini uzatmış, dolgun dudaklarını diliyle ıslatmıștı.

" Taehyung ve bana iki kadeh getir. "

Jisoo saygıyla eğilmiş yanlarından ayrıldığında, Taehyung Jimin de bir tuhaflık olduğunu çoktan hissetmişti. Yine de üstüne gidilmek jimin'in en nefret ettiği şey olduğu için kendisi anlatana dek herhangi bir soru sormamaya karar vermişti.

" Bizim hakkımızda ne dedi?"

Jimin tek kaşını kaldırıp arkadaşını süzse de aklı sadece sabaha kayıyordu.

" Bilirsin klasik olarak en iyisi olarak sizi tanımladı, biz yeniyiz ve emin olmasa bile düşüneceğini söyledi. Ne yalan söyleyeyim biraz aşağılanmıș hissediyorum. Senin yanında nasıl o kadar kibardı anlamıyorum. Adam resmen yürüyen buz dağı. Gerçi senin aurana kapılmayan kalmadı. "

Taehyung şakayla karışık söylemiş olsa bile Jimin'in gülüşü büyümüştü yavaş yavaş.

" Yani seni üzdü öyle mi? "

Taehyung başını iki yana sallamıştı.

" Hayır hayır sadece ne bileyim. Gerçi böyle olmasına şaşırmıyorum öğrendiğim kadarıyla aseksüel yani cinsellikmiș, ilișkiymiș bu tarz şeyler ona göre değil. Ruhsuz biri."

Jimin gözlerini Taehyung'un üzerinden çekip önündeki havuza çevirdiğinde yüzü ifadesiz bir hal almıştı.

Aseksüel mi? Dün geceki adam mı?

" Her neyse ya önemli değil olmazsa olmasın. "

Jisoo kadehleri getirdiğinde Taehyung eline almış, yavaş yavaş içmeye devam etmişti.

Jungkook'un ilk yalanını yakalamak ona haz verse de hala içindeki volkana dur diyememiști.

" Jisoo mor takımımı hazırla."

Jisoo yanlarından ayrılmış, Taehyung Jimin'e usulca dönmüştü.

" Bir yere mi gidiyorsun Barbie?"

Jimin sadece tebessüm etmiş, kadehindeki şarabı bir anda kafasına dikmiști.

"Bilirsin birkaç alışveriş falan. Gelmek ister misin? Kafa dağıtırsın belki."

Jimin sahte bir hüzünle sormuş, arkadaşının omzunu sıvazlamıștı. Taehyung arkadaşının düşünceli haline tebessüm etmiş, elini okșamıștı.