altıncı bardak

4.3K 613 118
                                    

Hey you, who's looking over the Han River
If we bump into each other while passing, would it be fate?
Or maybe we bumped into each other in our past life
Maybe we bumped into each other countless times

3 Kasım 2017
07:18

Namjoon ve Seokjin farklı sabahlara uyandılar.

Namjoon'un sabahı bir migrenle başladı, yarım kalan bir fincan kahve ile devam etti. Solgun sonbahar güneşi küçük ama aydınlık banyonun beyaz duvarlarına vurduğunda genç adam aynadaki yansımasına bakıyordu.

Yorgun görünüyordu.

Yorgundu da.

Öte yandan Seokjin güzel bir rüyadan uyanmıştı. Bir süre sıcak yatağının keyfini çıkardıktan sonra ılık bir duş alarak hazırlanmaya koyuldu. Namjoon'un aksine fincanındaki kahvesini bitirerek ikinci bir fincan içmeye vakti olsaydı ne güzel olurdu onu düşündü.

Namjoon siyah boğazlı kazağı, siyah trençkotu ve siyah beresiyle içini dışına yansıtan bir kombinasyon tutturmuştu. Nedense gereğinden fazla gergindi.

Bu gerginliğin tatlı bir yanı vardı. O da kendisini bekliyor olan genç adamdı.

Seokjin ise hala ufak apartman dairesinin içinde hafifçe dans ediyor, şarkı söylüyor ve giyiniyordu.

Tek kişilik bir vals.

Bej rengi montunun fermuarını çenesine kadar çekmiş ve botlarını ayağına geçirerek çok değerli arkadaşını görmenin heyecanıyla evden fırlamıştı.

Hava güneşli ancak soğuktu. Namjoon ceplerindeki ellerini hissedemez olmuştu bile. Sonbaharlar ne zamandır bu kadar soğuktu?

Yol kenarlarını kaplayan turuncu yapraklar Namjoon'u çocukluğuna götürür gibi olmuştu. Ocakta kaynayan çay, cama vuran yağmur tanelerinin yankılanan sesi, annesinin sessizce bir köşede kitap okuyuşu...

İstemeden de olsa gülümsedi.

Seokjin ile meydanda buluşma kararı almışlardı. Kalabalık sokaktan sıyrılarak meydanı kaplayan heykelleri gördüğünde adımlarını hızlandırdı.

Orada duruyor, etrafına bakınıyordu.

Göz teması kurduklarında genç adamın yüzü her ikisinin de içini ısıtan kocaman bir gülümsemeye bürünmüştü.

Namjoon hissedemediği ellerini unutuverdi.

"Günaydın Bay Kim Namjoon." Seokjin sırıttı.

"Günaydın Jin." Namjoon yaramaz bir ufaklığın tavrı ile ona baktı.

"Jin? Maceracıyız bugün anlaşılan."

Seokjin güldü.

Seokjin'in gülüşü bu soğuk kasım gününde adeta Namjoon'a bir mayıs akşamını yaşatmıştı.

O yüzden Namjoon da güldü.

Ve gülmeye devam etti.

Reflection | 남진Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin