Dudağına kondurulan tüy gibi öpücük ile gözlerini araladın.
"Özür dilerim, uyandırdım." Taeyong tatlı sesiyle fısıldadı. Eğer onun öpücüğü ve sesiyle uyanacaksan her gün erkenden kalkmaya razıydın.
"Önemli değil, bir yere mi gidiyorsun?" Yatakta biraz doğruldun ve saate baktın. Beşe geliyordu. Başıyla onayladı ve sağ elini iki avcunun arasına aldı.
"Uzun bir süreliğine gidiyorum." Derin bir nefes aldı. Sokak lambalarının aydınlattığı odada onun gözlerini inceliyordun. Defalarca izlemene rağmen her seferinde farklı bir şeyler buluyordun orada. O farklıydı. Her bakışı, dokunuşu, sözü, öpüşü...
"Baban yüzünden mi?" Diye sordun hayal kırıklığıyla. Babası bir uyuşturucu kaçağı ve satıcısıydı. İlişkiniz boyunca hep başına dert açmış ve Taeyong'u da dibe çekmişti.
İlişkiniz demişken... Sevgili değildiniz ama arkadaşta değildiniz. Adını koyamadığınız bir şeyi yaşıyordunuz. Bir sevgili gibi öpüşüyordunuz ama bir arkadaş gibi de yemek yeme yarışı yapıyordunuz. Ne bir arkadaş kadar samimi ne bir yabancı gibi mesafeliydiniz. Hepsinin ortasında mükemmel bir şey yaşıyordunuz.
"Evet. Buradan belli bir süre uzaklaşmalıyız. Sevdiklerimizi korumak için..." Yutkundun. Daha dün sabah birlikle yapacağınız şeylerin planını yapmıştınız ve şimdi...
"Senin için geri döneceğim ama bu kısa bir sürede olmayacak. Belki yıllar... Sonra." Sessiz kaldığında boğazına çoktan bir yumru oturmuştu. Titrekçe nefes verdin. Bu acıtıyordu.
Konuşma başından beri ellerinize bakan gözlerini gözleriyle buluşturdun. Birkaç saniye sonra kendini ona sıkıca sarılıyor konumda bulmuştun. Göz yaşların onun boynuna damlarken sessizlik hakimdi.
"Beni beklemeni isteyecek kadar bencilim, biliyorum. Ancak ne zaman döneceğim bile belli değilken, senden bunu isteyemem." Birkaç saniye sessiz kaldı ve saçlarını nazikçe okşadı.
"Seni sevdiğimi asla unutma (adın). " Kendini geri çekip alnına uzun bir öpücük kondurdu. Kalktığı anda bileğini tuttun. Gitmesini istemiyordun ki...
"Kendine iyi bak." Diye fısıldadın göz yaşlarının arasından. Burukça gülümsedi, arkasını döndü ve kapıdan çıktı.
Aptaldın.
Seni sevdiğini söylemişken, onu beklemeni istemişken nasıl sadece kendine iyi bak demiştin? Hızla yatağından kalkıp koşmaya başladın.
Koşar adımlarla dış kapıyı açtın. Onu yakalayamazsan gerçekten kötü olacaktı. Telaşla merdivenleri daha hızlı indin. Oradaydı. Arabanın kapısını açmış, biniyordu.
"Bekleyeceğim!" Diye bağırdın kimseyi umursamadan. Nefes nefese kalmıştın. Göğsün hızla inip kalkarken gülümsedi. Ve o an, kalbin ısındı. Birkaç saniye sana gülümseyerek baktıktan sonra arabaya bindi ve görüş alanından çıkana kadar gidişini izledin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NCT İLE HAYAL ET
FanfictionNct ile ilgili, kısa hayal et yazıları. Belki bir gün gerçek olur, ne dersiniz?